9.BÖLÜM

86 6 4
                                    

Arkadaşlar biliyorum uzun bir süre oldu ama vakit sıkıntısı çok var. Elimden geldiğince çabucak atmaya çalışacağım bölümleri. Kendinize çooook iyi bakın. Öpüldünüz ♡♥♡♥♡♥♡♥

Ha bu arada multide Baranımız var. Ona da kızmayın ya kıyamaaaaam :-D

Sanki cam fanusun içinde dışarıyı seyrediyorum. Kendi hayatımı... Herkes yorum yapıyor ama ben sessiz bir şekilde izliyorum.

O camı kırıp özgürlüğe kavuşmak mı yoksa içinde kalıp tutsak olmak mı? Kim camı kırmak istiyor kim kırmak istemiyor onu anlayamıyorum? Bana kalan sadece izlemek...

Sadece bir robot gibi hayatımı yönlendirmelerini bekliyorum can fanusun içinde. Bıraktım artık. Ne olacaksa olsun diyorum. Ne olacaksa olsun artık...

Bir de bana nispet yapar gibi dışarıda her şey güzel. Hatta hava bile güzel ama benim içim , yaprak dökümü.

Yüreğim fırtına öncesi sessizliği yaşıyor âdeta. Umutsuzluk ve ümitsizlik dalgaları yüreğimi oradan oraya sürüklüyor. Anlayacağınız benim içim , yaprak dökümü...

Şu anda araba yoldan kayarken ben camdan dışarıya bakıp düşünce girdabıyla uğraşıyorum. Her zaman ki gibi her şeyi kabullendim artık. Herşeye evet , evet ve yine evet !

Odamda hazırlanıp dışarıya çıkarken Gökhan'ın söylediklerine de evet dediğim gözlerimin önüne geldi.

Eve gitmeye evet demiştim. Nedenini bilmeden sonuçlarını düşünmeden.

Evlenmeye de evet demiştim. Özgürlük için evlenmemiş için ölümü göze aldığım şeyi kabul etmiştim.

Artık boşverdim herşeyi. Hayat beni nereye sürüklüyorsa , zaman ne gösteriyorsa...

Bu demek değil ki savaşmaktan vazgeçtim. Sadece yoruldum. Dinlenme vakti geldi. Yüz sene uyusam anca dinlenirim sanki ama şimdi dinlenme vakti. Sonrasında ne yapacağımı bilmiyorum. Mutlaka yaparım bir şeyler , savaşırım. Dinlenebilirsem...

Gökhan'ın sesini duyduğumda kafamı ona doğru çevirdim.

" Arsen bak sen sadece duracaksın. Gerisi biz de canım. Başka yol yok bu ikiniz için de iyi." dedi Gökhan koluma dokunarak.

Hiçbir şey söylemeden kafamı tekrar cama çevirdim. Siz ikiniz derken şoför koltuğunda oturan Hakan'ın yanındaki insandan bahsediyordu herhalde.

Anlamadığım bu adam benimle neden evlenmek istiyor? Gökhan'ı buna nasıl ikna ettiler çok merak ediyorum. Ben sorduğumda bir şeyler saçmaladı ama dediğim gibi sadece saçmaladı.

En sonunda bizim evin önüne geldiğimiz de kapıda bir sürü araba olduğunu gördüm ve korumalar da çoğalmıştı. Tabi ya sevgili Mardin aşireti evimize teşrif etmişler. Beni verecekler tabi gelmeleri lazım.

Bir an da kafama dank eden şeyle kapı kolunda ki elimi kızgın ateşe değmişçesine çektim. Arabadakiler inmişti arabadan ama ben hâlâ inemiyordum. Gökhan kapımı açıp içeriye kafasını uzattı.

"Hadi gelsene neyi bekliyorsun bu iş hemen bitsin."

"İçeri de kimler var?" dedim korkuyla. Kaşlarını çatıp

"Ne yapacaksın kimler olduğunu ? Ne fark eder ki?"

Gözlerimi kaçırıp dışarıya çıktım. Onun gelme ihtimali beni çok kötü germişti.
Gözlerim dolmaya başlamıştı ama her zaman ki gibi ağlamayacaktım. Ağlayamazdım ki zaten. Bana ağlamak yasaktı.

Gözümün önünde ki görüntüler , kulağımda ki sesler canımı yakıyordu. Arabadan çıktığımda derin derin nefesler aldım. Önümde Hakan ve Gökhan , yanımda Barlas yürüyorduk.

Kıyıdaki Özgürlük (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin