2.BÖLÜM

258 62 18
                                    

Sabah erken vakitte kalktım ve bir umut kapıyı açmaya çalıştım ama sonuç yine hüsran. Dün olanlar gerçek miydi? Tekrar yatağa yönelirken komodinin üzerinde telefonu farkettim yanında da ilaç vardı. Canım ablam ilaç bahanesiyle telefonunu bırakmış Kenan'ı aramam için. Tuş kilidini açtığımda karşıma mesaj kutusu çıktı. Ablam bana not bırakmış.

"Kalkınca o Kenan salağını ara Baran kafaya koymuş babamla konuşacakmış bugün, vazgeçiremedim. Önceden anlıyordum sevdiğini gelip geçici bir şey sanmıştım bu kadar olacağını tahmin edemedim. Eğer Kenan gelmezse babam seni hiç şüphesiz Baranla evlendirecek."

Ben hâlâ rüyadır diye umut ediyordum. Gözlerim dolmaya başladı ama sakin olmam lazım. Şimdi Kenan'ı arayacağım ve herşey düzelecek. Telefon numarasını tuşladım hemen.

Bu olamaz ya. Mutlaka bir yanlışlık olması lazım. Numara kullanılmamaktadır da ne demek? Tekrar kontrol ettim numarayı belki yanlış aramışımdır. Allahım sen bana sabır ver. Hemen Kenan'ın yakın arkadaşını aradım.

"Alo Ahmet ben Arsen Kenan orada mı?"

"Arsen Kenan yurtdışına çıktı. Babanın bunu duyacağını ve evlendirmek isteyeceğini kendisinin de evliliğe hazır olmadığını söyleyip gitti. Ah be Arsen seni kaç defa uyarmaya çalıştım gelip konuşacaktım ama Kenan hep engel oldu. Hareketlerimle anlatmaya çalıştım ama sen anlamadın. Kenan böyledir kızlarla sadece eğlence için çıkar biraz klasik olacak ama seninle de bizim çocuklarla iddaaya girdiği için yakınlaştı. Daha doğrusu yakınlaşmaya çalıştı ama sen buna izin vermedin."

Gözlerimden bir kaç damla döküldü ama daha fazlasına izin vermedim. Bir anda arkamda birinin varlığını hissettim. Telefon hâlâ kulağımdayken birden elimden çekildi.

Arkamı döndüğümde Baranla yüz yüze geldim. Telefonu kapatır kapatmaz yatağa attı ve yüzünde bir gülümseme vardı. Bu öyle bir gülümsemeydi ki gurur ve şefkat arası bir şey.

"Demek yakınlaşmasına izin vermedin ha."

Elini kaldırıp şefkatle yanağımda ki gözyaşlarımı sildi. Ben hemen geri çekildim. Sadece sonunu mu duymuştu. Kenan'ın gittiğini duymuşsa hiç kaçışım olmaz.

"Dokunma bana" dedim. Ellerini teslim oluyorum der gibi kaldırdı.

"Pekâla yakın bir zaman da düğünümüz olacak gibi. Kenan gelip seni kurtaramadığına göre."

"Sen öyle san. Kenan sadece korktu. Ondan telefonlarını açmıyor ama ben onu ikna edeceğim. Tabi sen ikna etmemden korkup kapıyı kilitlemezsen."dedim meydan okur bir şekilde.

İkna edeceğimden değil sadece bir çıkış yolu arıyorum. Baran ile asla evlenemem. Kim olursa razıyım.

"Hmm sen bilirsin çık istediğin gibi ikna et Kenan itini. Edebiliyorsan. Peşinde Hasan olacak kaçmaman için. Amcamın hiçbir şeyden haberi yok. Sana iki gün mühlet. O zamana kadar ikna ettin ettin. Edemediysen birbirimize kavuşacağız sevdiğim."

Sonradan arkasını dönüp giderken

"Tabi Kenan'ı bulabilirsen" diye mırıldandı.

Pislik herif abi dedik bağrımıza bastık ama o neler düşünüyormuş benim hakkımda. Koynumuzda öküz beslemişiz. Ne yapacağım ben şimdi. Ben ona güvenmişken o bir iddaa uğruna neler yapmış. Onu mu düşüneyim yoksa Baranı mı bilemiyorum. Hemen üstümü değiştirdim. Belki temiz hava beynimi çalıştırır. Yoksa şu anda durmuş durumda.

Dışarı çıkarken etrafı bir kolaçan ettim. Babam her zaman ki gibi iştedir. Ablamı mutfakta gördüğümde bana üzgün gözlerle bakıyordu. Ah be ablam benim yüzümden sende çok üzüldün. Yanıma gelememesinin sebebi Baran'ın izin vermemesidir kesin. Ona gülümsedim. Ne kadar başarabildim bilmiyorum ama her şeyin yolunda olduğunu göstermeye çalıştım.

Kıyıdaki Özgürlük (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin