1.BÖLÜM

525 76 34
                                    

"Hangi akılla buluşursun ortalık yerde Arsen!"

"Abla Baran'ın orada olacağını nereden bilecektik?"

Ben böyle bir şans görmedim. Her zaman Kenanla buluştuğumuz yerde sevgili kuzenim bizi bastı ve babama şikayet ediyor. Ama orayı bir tek biz biliyorduk. Oraya öylesine kimse gelemez. Kesin beni takip etti. Yoksa hayatta bulamazdı bizi. Ablam kızmaya devam etti.

"Ben sana o çocuktan ayrılacaksın demedim mi ? Böyle bir sorumsuzluğu nasıl yaparsın? Bilmiyor musun babamı bu evden ya kefen giyip çıkarsın ya da gelinlikle." Benim gözlerim bir açıldı.

"Gerçekten öldürür mü beni abla? Ben onun kızıyım hem Kenan'ı seviyorum o beni bırakmaz evleniriz işte olur biter."

Tamam Kenan'ı seviyorum ama aşık değilim. Hem ben aşka inanmam. Kenan çok anlayışlı biri bana da değer veriyor. Daha ne isterim ki ?

"Ah benim salak kardeşim Kenan bence uçak biletini alıp kaçmıştır bile. O ödlek herif Baran'ı görür görmez kaçmış seni orada bırakıp. Gerçekten sevseydi böyle yapar mıydı?"

Baran'ı uzaktan görüp kaçtı evet ama kesin daha fazla olay çıkmasın ben arada yıpranmayayım diye öyle yapmıştır. Sadece buradan uzaklaşmak, gerçekten bana değer veren birini bulmuşken bırakmak istemedim. Hem alt tarafı bir iki aydır görüşüyoruz.

"Abla ne olacak şimdi?" Ablam biraz yumuşamıştı.

O benim annem sayılırdı. Annemin ölümünden sonra bana hem anne hem baba oldu. Babam zaten varsa yoksa iş. Elâlem ne der? Biraz bizi düşünseydi bu kadar elâlemi düşünmeseydi bu evden kaçıp kurtulmak istemezdim. Özgürlüğüme kavuşmak istemezdim. Bu kadar katı bir baba olmasaydı.

"Arsen'im sen şimdi yatağa gir hemen uyu dinlen biraz. Ben babamı sakinleştirmeye çalışayım."dedi ama kendisi bile emin değildi. Doğru ya! Baran kesin babama söylemiştir.

Bende hemen yatağa girdim ama uyuyabilene aşk olsun. Beni buna sen mecbur ettin baba. Ben kötü bir şey yapmadım ki. Sadece özgürlüğe kavuşacak bir yol arıyorum. En iyi yol da bu. Biraz zaman geçtikten sonra evlilik meselesini Kenan'a söyleyip halledecektim. Zaten bana her yaklaşmaya çalıştığında evleneceğim kişinin bana yaklaşabileceğini imâ ediyordum. Anlamıştır herhalde.

Ah be anneciğim! Kokuna hasretim, yüzüne hasretim, desteğin olmadan ben ne yapacağım. Hele o Yonca cadısıyla babam iyice delirdi. Babam olmasa şeytan diyor ki tut kafasından duvara sürt kıvılcım çıksın. Onun tek derdi babamın parası. Babamı sevdiği falan yok. Sevse bile parayı daha çok seviyor.

Keşke burada olsan annem. Saçımı okşayıp "Sen benim kurtarıcı meleğimsin sen olmasaydın yarım kalırdım."desen. Bir tek bunu unutmuyorum. En son beş yaşında gördüm seni. Fotoğrafın olmasa yüzünü hatırlamayacağım.

Baran, abim gibiydi her zaman. Beni koruyup kollardı. Beni yanlış anlamasını istemem. Orada kolumdan çekiştire çekiştire eve sokmuştu beni. Çok sinirliydi. Onu ilk defa böyle gördüm.

Altın bir kafeste ki bülbül gibiyim. Kafesim altın olabilir ama özgürlüğüm elimde olmadıktan sonra kafes altın olsa ne fayda. Nereye gitsem ya Baran peşimde ya da Gökhan. Amcamın sevgili oğulları. Babamın da evlatları. Görende sanıcak biz değil de onlar çocukları.

Doğu tarafında kızların dışlandığını biliyorum da babam küçük yaşta İstanbul'a gelmiş. Gidip gelir ama orada yaşamamış ki. Kan çekiyor kesin. Akrabaların da etkisi olabilir. Aşiret çocuğu sonuçta.

Yok neymiş efendim kız kısmını fazla dışarı çıkarmamak lazımmış , hemen evlendirmek lazımmış . Bunlar uzar. Sağolsun amcam olmasaydı ablamla beni okutmazdı bile. Ablam benden üç yaş büyük olduğu için üniversiteyi bitirdi. Ben ikinci sınıftayım ama bundan sonra babam beni hayatta okutmaz. Verir bir ÖKÜZe hayatımı mahveder.

Özgürlük için özgürlüğümüzden oluyoruz. Ne kadar ironik. Hala ağlıyordum. Dışım iş çekerken içim hıçkırıklara boğuluyordu. Bir anda kapı açıldı. Ve sert bir şekilde kapandı. Ben yerimden sıçrayıp hemen kapıya döndüm. Karşımda Baran'ı görmeyi beklemiyordum.

"Bunu nasıl yaparsın? Bize bunu nasıl yaparsın Arsen!"diye sonlara doğru bağırdı.

"Baran ben özür dilerim ama seviyorum onu."

"Seviyorsun öyle mi? Ulan adam bırakıp kaçmış seni. Erkekliğe sığar mı lan? İnsan sevdiğini nasıl bırakır? Ki gerçekten seviyorsa. Benim gibi kimse sevemez seni Arsen. Gözlerine her baktığımda kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor"dedi ve bana yaklaşıp elimi kalbine koydu. Kalbi çok hızlı atıyordu.

"Sesini her duyduğumda bütün seslere kulağım sağır oluyor. Seni her gördüğümde gözlerimdeki parıltıları anlamayacak kadar körsün sen. Bunların hiçbirini anlamadın. Görmedin. Senelerdir seni severken sen kısa sürede tanıdığın birine seviyorum diyorsun. O seni bırakıp gitmişken. Sence kim kimi daha çok seviyor?" ben söylenenlerin şokuyla hiç bir şey diyemiyordum. Biraz kendime geldikten sonra

"Ben seni hep abi olarak gördüm anla beni. Bu olamaz anlıyor musun? Lütfen bu konuşmayı yapmamış olalım"dedim üzgün bir sesle.

Şimdi anlıyordum hareketlerinin nedenini. Ona her abi deyişimde bana neden kızdığını anlamamıştım. Arkadaşımla telefonda konuştuğumda meraklı gözlerle bakardı. Ben onları beni kardeşi olarak gördüğü için yaptığını sanıyordum. Ama bu olamaz. Sonuçta o benim kuzenim. Biz beraber büyüdük. Olmayan abim olmuştu o benim.

"Pekala Arsen sen istedin bunu. Yarın amcamın karşısına geçip ya o görüştüğün oğlanı getirip evlenirsiniz ya da benimle evlenmen gerektiğini söyleyeceğim. Amcam elâlemin kulağına gitmesin diye ya seni evlendirecek ya da öldürecek. Ama merak etme ben buna müsaade etmem. Şimdi ara bakalım o çok sevdiğin sevgilini. Gelip seni isteyecek yürek varsa evlenirsiniz ki hiç sanmıyorum. O zaman bana kalıyorsun Arsenim sen sadece bana kalıyorsun. Neden o çocukla görüştüğünü onu gerçekten sevmediğini hepsini biliyorum güzelim. "

"Sen neden bahsediyorsun ya ben seni sevmiyorum abim olarak görüyorum diyorum sen iyice saçmalıyorsun Baran kendine gel."dedim ikaz eder bir şekilde.

"Seversin. Zamanla sende seversin. Zamanla sende farkına varacaksın. Şimdi güzelce dinlen."derken bana yaklaştı bende geriye doğru gidiyordum.

Direkt kafam yastığa düştü. Üzerimi örtüp kafasını yaklaştırdı. Başlarımız aynı hizadaydı. Ben korku dolu gözlerle ona bakarken o sözlerine devam etti.

"Yarın senin için yorucu bir gün olacak. Herşey güzel olacak" dedi şefkat dolu bir sesle ve alnımdan öptü.

Sonra odadan çıkıp kapıyı kapattı ve kilitledi. KİLİTLEDİ mi? İnanmıyorum kaçmamam için kapıyı kilitledi. Ne yapacağım ben şimdi. Yarın ola hayrola. Babam buna müsaade etmez ki. Tamam sevgisini göstermedi ama bunu yapmaz. Yani umarım. Günün yorgunluğuyla gözlerim yavaş yavaş kapandı. En son düşündüğüm Kenan'ın beni gelip isteyeceğiydi. O beni bırakmaz...

Kıyıdaki Özgürlük (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin