Öncelikle;
3 bin'e ulaşmışız. Bunu okuduktan sonra freedom şarkısı ile deliler gibi dans etmeye başladım. İnanamıyorum ya!! Sizi çooooooookkkk sefiom. :3333333333 Keyifli okumalar!!
Su, Seno, Hado ve Beko servisleri geç geldiği için yağmurda okula doğru koşuyorlardı. Bu yıl yağmurlar erken başlamıştı. Yol resmen sel gibi olmuştu. Ama neyseki kaldırım diye birşey vardı. Okula girdiklerinde koşmayı bırakmışlardı çünkü ayakkabıları ıslaktı yerlerde kaygan. Hızlı adımlarla merdiveni çıkıyorlardı.
Sınıf kapılarının önüne geldiklerinde durdular. Saate baktıklarında 10 dk geç kalmışlardı. Su hemen "Valla ben kapıyı çalmam" dediğinde herkes birbirine baktı. Sonunda Hado "UF iyi be ben çalarım." dedi ve kapıyı çaldı ve içeriye girdiler herkes yerine oturmuştu ve görünürde hiç hca yoktu. Seno "Oh be hoca yokmuş." dedi. Beko'da "İyi oldu böylece bir saat açıklamak zorunda kalmazdık." dedi. Sonra arkalarından bir kadın sesi geldi.
"Açıklamanızı çok merak ediyorum.". Yavaşca arkalarına döndüler. Bir kadın duruyordu. Öğretmen değildi herhalde olsa bile yeni gelmiştir diye düşündüler. Bayan "Ben Sevgi UMUT. Yeni sınıf öğretmeni." dedi. Kiraz, Serenayss ve Elmas dışında bütün sınıf "SINIF ÖĞRETMENİ Mİİİ?!?!?!" diye bağırdı. Sözüne devam etti "Evet sınıf öğretmeni. Bu arada açıklamanızı çok merak ettim doğrusu." dedi ve geç kalan ıslak öğrencilere baktı.
O dört öğrenci bir ağızdan "Hocam yağmur yağdığı için trafik vardı. Hem hızlı gitse kaza yapardık..." derken hoca "Susun artık" dedi. Bütün öğrenciler sessizce ona baktılar. Sonra birden hoca gülmeye başladı. "Kısaca donumuza kadar ıslandık desenize." dedi. Artık bütün sınıf gülüyordu.
Herkes yerine oturdu. Öğretmen öğrencilerle tanıştı. Sonrada sadece bugünlük olduğunu söyleyerek serbest bıraktı. Bütün öğrenciler telefonunu çıkardı ve oynamaya başladı.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
"Nayayayaaayyayay" diye zil çaldı. (Yine ben uydurdum. :D) Şimdi temizlik vakti!! Birkaç öğrenci (ad vermiyim) sınıftan işim var diye çıkmaya çalıştı. Ama genellikle kızlar engellediler. Herkes öncelikle dolapları temizledi. Zaten temizleyene kadar zil çaldı. Ders Kimya idi. Herkes kimya sınıfına yer bulmak için koştu. Derste projeksiyonda videolar izlediler. Sonra öğretmen zil çalmasına yakın. Tahtaya ödevler yazmaya başladı. Öğrenciler kocaman bir offfff çekti. Öğretmen "Ödevleri yazmayan biri olursa bütün sınıf çıkamaz." dedi. Zil çaldı. Ama ne yazık ki yazmak zorunadalardı. Ders başlama zilinin çalmasına yakın herkes sınıftan çıktı. Sınıflarına gelirken. Melo'nun başka sınıftan bir arkadaşı onlara "Müfettiş sınıfınıza geldi fakat kimse olmadığı için puan veremedi. Yani elendiniz bu hafta için." deyince bütün sınıf "yaa" "off" gibi şeyler dediler.
Sonra Minik sınıf arkadaşlarına dönerek "Ya bugün yaptığımız temizlikten sonra bütün malzemeler bitti." dedi. Sonra aralarında biraz konuştular. Hado "Yakında BİM var oradan alalım." dedi. Herkes olumlu şekilde başını sağladılar. Kiraz hemen atladı "Ben gelmez isem olmaz " dedi. Elmas "Kiraz varsa bende varım." dedi. "Sizinki Çanda benimki patlıcan mı!!". Tatlı "Kızları tek bırakmak bana yakışmaz bende geliyorum." dedi.
Hepsi yavaş yavaş BİM'e doğru yürümeye başladılar. BİM'e girdiklerinde içerisi kalabalıktı. Serenayss hemen bir market arabası kaptı. Teker teker istekleri aramaya başladılar. İlk olarak kağıt havluların oraya geçtiler. Bir tane alıp arabaya attılar. Islak mendil almaları gerekiyordu. Ama bir tane kalmıştı. Market arabasını tutan Elmas arabaya yüklendi. Koşmaya başladılar. Çünkü mor saçlı biri daha o tarafa doğru hızla yürüyordu. Aynı anda vardılar. O mor saçlı kızın kim olduğuna baktılar. Yüzü hafifçe kırışmış, kulağında kulaklık, siyah dar pantolonu ve parlak pembe askılı tişörtü ile en az 50'sinde olan bir kadın duruyordu. Kiraz kadına yaklaşarak "Güzel teyzecim bizim çok ihtiyacımız varda biz alabilir miyiz?" dedi. Kadının yüzü korkunç bir şey görmüş gibi bakarak "NE DEDİN ANLAYAMADIM!?!?!?!?!" dedi. Kiraz arkadaşlarına bakarak "Herhalde kulakları biraz ağır işitiyor .TEYZECİM..." sözünü bitiremeden kadın "Hayır gayet iyi duydum. Bana teyze dedin. Teyze senin anandır be!!!! Bana abla diyeceksin. " dedi. Hepsi korkmuştu. Tatlı " Ablacım özür dilerim. Arkadaş biraz saftiriktirde." dedi. Kadın gülümsedi "A evet haklısın. Belli zaten. Al canım senin için bu ıslak mendili veriyorum. " der ve dudaklarını büzerek öpücük gönderir ve diğer şeylere bakmak için gider. Kiraz "BANA NE DEDİ O!!!" dedi diğerlerine. Serenayss "boşver ya. Gel biz alışverişe devam edelim. " dedi. Kiraz'ın gözleri biranda bir yere odaklandı ve büyüdü. "Aman tanrım didim. O en sevdiğim çikolata. İnanamıyorum. Onu almalıyımmm!!! "dedi. Sonra Serenayss'ye dönerek "Ya kızzz 1 lira borç versene. " der ve Serenayss de "Tamam al." der ve parayı uzatır. Kiraz çikolataya doğru giderken Serenayss'ye sarılır ve hoplaya zıplaya standa doğru gider.
Bütün eşyalar bulunmuş market arabasına koyulmuş ve kasaya doğru gidilmişti. Paralarını ödeyip BİM'den dışarı çıkarlar. Okula doğru hızlı adımlarla yürürler. Okul girişinde sınıf arkadaşları beklemektedir. Onların geldiklerini görünce bütün sınıf onların yanına koşmuş ve elinden torbaları almışlardır. Sınıfa ulaştıklarında Kiraz oturup çikolatasını keyifle yerken birkaç kişide torbadaki eşyaları koymuştur. Okul çoktan bitmiştir ama ailelerine saat 6'ya kadar kalcaklarını söyledikleri için hala okuldalardı. Daha 50 dk kadar süre vardı. Hepsi sıkılmış bir şekilde otururken Yido " Buldumm!!! Su savaşı yapalım mı?" der. Bütün sınıf heyecanlanır. Seno "Ama silahımız yokki? " der. Minikde "Silahımız yok amaaaa şişelerimiz var. Kapağa delik açar öyle oynarız ha?" der. Bütün sınıf kabul eder ve makaslarla delik açarlar. Tuvaletten (musluktan tabiki) su doldururlar. Ve bahçeye çıkarlar. Kiraz " Herkes hazırmı millettt??".
Bütün sınıf "Hazırızzzz!!! Her zaman hazırdık!!!!!!!!" diye bağırırlar. BAŞLASIN SU SAVAŞI OLEYYY!!!