Özel Bölüm - 2

4.5K 285 147
                                    

****

Tüm alışveriş ve hatta yolculuk boyunca Mi Sun kucağımdan inmemişti. Bırakmaya çalıştığım an minik kollarını uzatıp hıçkırarak ağlıyordu.

Hala kucağımdayken etrafa neşeli gülücükler atıyor kendi kendine ellerini kollarını oynatıyordu.

Eve geldiğimizde Sehun anahtar ile kapıyı açıp poşetleri bırakır bırakmaz kendini koltuğa atmıştı.

"Kollarım ağrıdı." Kendimi yanına yerleştirip kucağımdaki minik şeye baktım ve yavaşça koltuğa bırakmaya başladım. Benden uzaklaşır uzaklaşmaz yine ağlamaya başlamıştı.

"Ama benim de dinlenmeye ihtiyacım var." Ağlayacak gibi ses çıkartırken ağlamasına dayanamayıp yeniden kucağıma alsam da hala susmamıştı.

"Luhan neden susmuyor?"

"Bilmiyorum. Galiba karnı aç 4 saattir bizimle birlikte geziyor ve bir şey yemedi. Sanırım mama yapsak iyi olacak."

"Nasıl yapılacağını biliyor musun?"

"Hayır, ama mama kutusunun arkasında yazıyordur. Ya da internette..." Ayağa kalkıp kucağımda ağlayan bebekle mutfağa ilerlerken Sehun da peşime takılmıştı.

Bir süre sonra Mi Sun'ın ağlaması azalmış mutfakta ben Sehun'a yapması gerekenleri söylerken beni izliyordu.

"Sehun hayır. Süt olmaz. Su ile yapacaksın. Kutuda öyle yazıyor."

"Luhan, panik yaptırıyorsun bana!"

"Bir şey demedim sadece yapman gerekeni söylüyorum."

En sonunda Sehun mamayı hazırlayabilmiş ve küçük bir tatlı kaşığı ile önüme koymuştu.

Mi Sun'ı bacağıma yüzünü görebileceğim şekilde oturttum.

"Ben yedirmek istiyorum." Sehun'un söylediği ile elimdeki kaşığı ona uzattım.

"Tamam." Sehun kaşığı elimden alıp biraz mama ile doldurduktan sonra Mi Sun'a doğru uzattı. Mi Sun ağzını açmayıp başını yana çevirmişti.

"Ama bunu yemelisin ufaklık." Kaşığı tekrar uzattığında yine başını çevirmesi ile Sehun'a baktım.

"Kaşığı bana ver. Sen dikkatini çek ben de o sırada ağzına vereyim." Başıyla beni onayladıktan sonra bebeğin karşısında dikkatini çekecek tuhaf hareketler yapmaya başlamıştı. Yüzünü ve vücudunu komik hallere sokarken bir yandan onu gülümseyerek izliyor bir yandan da Mi Sun' a mamasını yediriyordum.

"Bitti." Dediğimde Sehun'da cee yapmak için yüzüne koyduğu ellerini çekti.

"Çok sevimliydin." Ufaklığın yüzündeki mama bulaşıklarını silerken Sehun'a gülümsemeden edememiştim.

"Öyle mi?" ayağa kalkmışken kucağımdaki bebeğe aldırmadan yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Ben her zaman sevimliyim."

"Bunu inkâr etmedim zaten." dudaklarını söylediğimle benim dudaklarım ile buluşturdu. Öpüşmenin biraz ileriye gitmesini isterken Mi Sun'ın ağlama sesi ile şapırtılı bir şekilde Sehun'un dudaklarından ayrıldım. Kendimi gerçekten anne gibi hissediyordum.

Mi Sun'a baktığımda Sehun'a bakarak hıçkırarak ağlıyordu.

"Ouuvv... Ağlama Sehun abi bana kötü bir şey yapmadı." Sehun'a baktıkça ağlaması arttığı için yüzünü Sehun'u göremeyeceği şekilde boynuma yerleştirdim. Ağlamaları yavaş yavaş iç çekmeye dönerken Sehun yüzü somurtuk bir şekilde karşımdaki sandalyeye oturdu.

TWENTIETHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin