UKALA

592 50 78
                                    

Bismillahirrahmanirrahim
  

Öncellikle kısa bir not bırakmak istiyorum.Şimdiden hepinizden özür dilerim.Bu yaptığım şeyi hiç hoşuma giderek yapmıyorum ama yapmak zorundayım.Bu bölümde istediğim yorum sayısına ulaşamassam bir dahi ki bölümü ulaşana kadar yayınlıyamam.Çünkü benim ilhamlarım sizin yorumlarınızla besleniyor.Lütfen bu bölümde yorum yazmayı unutmayın:) Bu arada sonunda diğerlerinden daha uzun bir bölüm yazdım.Keyifli okumalar:)

Yorum sınırı:30:)(hayır hiç de çok değil)
(...)
"Günaydın Erva hanım"karşımda gülümseyerek konuşan sekretere tebessümle cevap verdim

"Hayırlı sabahlar"

"Sizi daha erken bekliyorduk"

"Evet kusura bakmayın.Halletmem gerek-"

"Hayır hayır sorun değil.Buyurun lütfen "diyerek gösterdiği tarafa doğru ilerledim.

"Ne yazık ki bireysel olan etkinliğimiz sona erdi.Bu nedenle sizi sosyalleşme odasına götürüyorum."

"Evet tabi"

"Buyurun"diyerek açtığı kapıdan içeri girdim.Büyük bir odaydı.Ortasında bir masa ve masanın etrafında sandalyeler vardı.Ve bir tahtası da.

"Hoş geldin"sesin geldiği tarafa baktım .Masanın etrafındaki sandalyelerin birinde oturan yaşlı bir bayandı.Dudaklarına sürdüğü kırmızı ruj mor elbisesiyle çok uyumsuz duruyordu.

"Bütün gün orada dikilecek misin tatlım?Hadi ,çekinme gel."

Gözüme kestirdiğim boş sandalyeye doğru ilerledim.

"Evet seni dinliyoruz"dedi yapmacık gülümsemesiyle.Boğazımı temizleyip"neyi?"diye sordum.

"Seni.Hadi seni anlat bize"

"Ben...şey...benim adım ...Erva Conner"

"Conner"duyabileceğim bir fısıltıyla soyadımı tekrarladı.Gözlerini kısıp

"Sen...senin Jonathan Conner ile bir bağın...olabilir mi ?"diye sordu tedirgince.

"Jonathan Conner"bu ismi duymamla ellerim terlemeye başladı.Gözlerim buğulandı.Geçmiş istemsizce aklımda şimşek gibi çaktı.

"Ben"ben evet demek istiyordum.Boğazıma dolan acı buna izin vermiyordu.Kafamda yankılan seslere engel olamıyordum."Senden utanıyorum"diyordu."Sen benim kızım olamazsın.Hatta değilsin.Anladın mı?değil"Elime düşen damlayla irkildim.

"değilim" dedim. Hala geçmişin içinde savruluyordum.

"Anlamadım"bu sefer beni kurtaran yaşlı ve cızırtılı bir ses oldu.

"Ha-hayır "diyebildim sonunda .
Gerilen yüz kasları verdiğim cevap ile gevşemişti.Neden olduğunu anlamadım ama evet dememde korkuyor gibiydi.Geri yaslanıp yüzüne zoraki bir tebessüm yerleştirdi.

"Evet...evet. Bende öyle düşünmüştüm"dedi.Ama yüzü düşünceli bir hal almıştı.Odadaki gerilimi bozan yanımda oturan kız olmuştu.

"Hoş geldin aramıza"sonunda gerçek bir gülümseme görebilmiştim.

"Evet harika.Siz tanışın.Benim küçük bir görüşme yapmam gerek"diyerek yaşlı kadın yanımızdan ayrıldı.

Delinin yalnızlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin