Selamunaleyküm
"SİYAHIN SIRRINA"
(...)
"Günaydın Erva hanım."
"Günaydın""Aslında biz sizi bir hafta öncesine bekliyorduk."
"Evet ama yarından itibaren artık düzenli olarak gelecek." diyerek araya girdi Muhammed hocam.Kadın bana onaylıyor musun der gibi bakınca ben de
"evet." dedim."Güzel.Öyleyse biz sizin kaydınızı tekrar yapalım.Gelmeyince bizde-"
"Tamam.Sorun değil.Tekrar yaparız."
"Pekala. Buyurun şöyle geçelim." Muhammed hocam kadının gösterdiği yere doğru ilerledi.Benim gelmediğimi fark edince durup bana baktı.
"Şeyy...ben burda beklesem"
Muhammed hocam derin bir nefes alıp"peki"dedi ve kadının girdiği odaya girdi.Kendimi hala toplayamamıştım."Siyahın sırrına".Buna benim için yaptığı gerçeği bir yandan çok güzelken bir yandan da hiç inandırıcı gelmiyordu.Derin bir nefes alıp kafamı duvara yasladım.Gözlerimi kapatıp düşünceleri kafamdan kovalamaya çalıştım.Ama bir türlü gitmiyordu işte.
Hatta bu düşüncelere onun sesi eklenmişti."Neden" diyordu."Biz zaten yapmıştık.Evet ödemeyi de" diyordu.Ödeme mi?Birden gözlerimi açıp etrafıma bakındım.İşte oradaydı. Sekreterin masasına yaslanmış kıza bağırıyordu.Ayağa kalkıp ne olduğunu görmeye çalıştım.Dayanamayıp biraz daha,biraz daha derken kendimi orada buldum.İşte yine tam arkasındayım.Sırt hatlarını elimde hissettiğim anı hatırlayınca başımı yere eğdim.Kızarmıştım.
Sinirle soluyup arkasını dönünce hemen başımı kaldırdım.Beni görünce gözlerini devirdi.
"Yine mi sen?"deyince tekrar ona baktım.Şaşırmıştım."sürekli aniden karşına çıkan benmişim gibi konuşuyorsun"dediğimde bu sefer o bana baktı.Bende başımı geri yere eğdim.Ama o hala bakıyordu.
"Ne?"deyince bende ona baktım.
"ne ne?"dediğimde elini kaldırdı.İşaret parmağını yüzüme yaklaştırınca bir adım geri gittim.Ben öyle yapınca işaret parmağını yüzüme değdirmeden hayali bir şekilde dokunur gibi yaptı.
"Çok...kırmızı"dedi gözlerini kısarak.Sonra hemen elini çekip boğazını temizledi"Her neyse ne var?"
Onun bu kadar çabuk nasıl değiştiğini anlayamıyordum."sadece.. şerit için teşekkür edecektim."Bunu derken tereddüt ettim."şerit için ne?"diye sorunca şaşkınca ona baktım.
"şeridi her renge boyamışsın" dedim tebessümle.
"He.hee o senin için değildi"deyip yine iğrenç sırıtışını takındı"ama yinede önemli değil" deyince cevap vermeden tekrar eski yerime döndüm.Gerçekten onun ne yaptığını anlamıyordum.Yine gözlerimi kapatıp başımı duvara yasladım.Ve düşünceleri-"söylemedin" gelen sese doğru baktım.Onu görünce aynı pozisyonuma tekrar döndüm."Neyi?"
"Burada ne yaptığını?"
"Sen burada ne yapıyorsun?"dedim umursamazca.
"Bu seni ilgilendirmez.Ayrıca önce ben sordum.yoksa...hala beni takip ettiğini mi düşünmeliyim?"son cümlesi bardağı taşıran son damla olmuştu.Hışımlı ayağa kalktım.
"Ya sen...sen kim-"
"Erva"sözümü yarıda bırakan kişi Muhammed hocam olmuştu.Bir bana bir Evan'a bakarak bize doğru geldi.
"Bir sorun mu var genç?"diyerek Evan'a döndü.Evan yine iğrenç sırıtışını takınırak "Benim onunla bir sorunum olamaz"dedi.
Muhammed Hocamda yüzüne en güzel tebessümünü yerleştirerek"Öyleyse senin hala burada olman içinde bir sebep olamaz"dedi.Evan bu cevap üzerine bir bana bir Muhammed hocama baktı.Ardından bir şey demeden hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı.