Aşk Kırıntısı

İLK KARŞILAŞMA

TUANA

Böyle bir hayatın içerisinde bulunmama şaşmamalı, şu hale bak sefil bir hayatın içerisinde dahi beni mutlu edebilecek bir şey ile karşılaşamıyorum .Allah'ım senden her gün kafeye ayrı erkek ile gelip gününü gün eden 3 ayda bir telefon değiştirip yine de babasının verdiği parayı az bulan züppeler gibi olmak veya çalıştığım benzinlikte benzini su niyetine harcayan conconlardan olayım demiyorum çalıştığım işlerde şu sakarlığımı al da kıt kanaat geçindiğim maaşımdan kesilmesin

-"ne o Tuana hanım bugün kaçıncı bardak" duyduğum ses ile irkildim

" -nedense sana gülemiyoum Doruk " gülümseyerek masaya oturan Doruk'a aldırış etmeden bardak kırıklarını topluyordum .

-"ne içeceğimi sormayacak mısın?"

-"4 çocuklu tek göz evin içerisinde ki rutubetten ve evin sesinden kaçıp kafenin en kuytu yerinde bir çay alıp 3 saat ders çalışan arkadaşım bugün ki siparişinde değişiklik yapmaz diye umuyorum. "

-"Sanırım iyi arkadaş olmak bunu gerektirir. " dedi suratındaki aptal gülümsemeyi bırakmadan nasıl bir insan bu kadar yakışıklı olurken etrafına aldırış etmeden derslere mahkum kalıp şikayetçi olmadan etrafa o aptal gülümsemeyi saçabilir ? Doruk derslerden traşa zor vakit bulur iken saçlarına 3 ayda bir vakit ayırmasına rağmen dikkat çekebilecek bir çocuk, saçları koyu kestane gözleri ise saç renginden iki ton koyu renk, kumral teni suratındaki şirinliğin bütünlüğünü sağlıyor uzun boylu ve sıkı bir vücuda sahip. Bunu derslerden başını kaldırdığı zamanda tek hobisi olan baskete borçlu olsa gerek. Mahaleden arkadaşım tanıdım tanıyalı inekti babası ve annesi olduğu için şanslı okuyabilme hakkı var ben ise evde ben gitmeden ağzına iki lokma sokamak için yemek hazırlayamayan sadece tuvalet ihtiyacını karşılayabilen anneanneme ilaç, faturalara ,yiyeceklere para yetiştirmeye çalışır iken okuma gibi bir lüksüm yok. Doruk doktor olacak ben ise gün içerisinde gittiğim 3 part time işin arasında mekik dokuyarak ölmeyi bekleyeceğim. "Ayy elim al işte Tuana içinden içinden hüzünlenmen hiç birşeyi değiştirmez böyle için de yanar dışında elim çok fena haşladım neyse ki barak kırmadım" arkamı döner dönmez üzerimde garip bakışları olan bir çocukla karşılaştım "Buyrun!"

KAYRA

"Eh be Cem uğraştığımız şeye bak oğlum akşamın bir vakti nöbetçi eczane aramak nedir"

"Oğlum ne yapıyım lan annemi bilmiyor usun bu gece o damlayı damlatmadan uyumaz uyutmaz "

"Naparsan yap ya ben şurada kahve içeceğim bulunca gelir alırsın beni "Cem'in kime çektiğini fazla düşünmemeli Hasan Amcaya acıyorum karısı ayrı dert ,oğlu ayrı dert siparişimi vermek için adım atar iken tezgahın arkasındaki kıza baktım. Sipariş verecektim fakat duraksadım.

"Ayy elim al işte Tuana içinden içinden hüzünlenmen hiç birşeyi değiştirmez böyle için de yanar dışında elim çok fena haşladım neyse ki barak kırmadım" saçları özensizce toplanmış depresif bir eleman ile karşı karşıyaydım düşüncelerime bana doğru bakan çimen yeşili öfkeli gözler ile ara verdim "Buyrun!" bu çok sert çıkmıştı kızın ağızından. Sanırım sevgilisinden yeni ayrıldı ,bu durumda ne yapılır ki eh be Cem nereye getirdin beni "Şey ben bir kahve alacaktım sadece bir kahve "

"Pekala 7 tl kahve ücretiniz" hala aynı ses tonunu alışveriş bitsin istedim parayı ödeyip cam kenarında sakice oturuyordum. Her zaman yaptığım gibi sinirlendiğimde yorulduğumda ve düşünceli olduğumda bir kahve ile baş başa kalırım.. Kahvemin bittiğini fark ettiğimde Cem yeni beliriyor idi hemen arabaya yöneldi. "Abi şu ileriden benzin alalım " Cem arabayı benzinliğe çekmişti camı açtığında bana bakan surata karşılık tepkimi saklayamadım. "Annecim seen sevgilisinden ayrılan garson ."