Without You [KAİSOO]

1.Bölüm

Taemin, KyungSoo'nun bavulunu kapının önüne koyarak, anahtarı ile arabasını kitledi.

''İçeri geç, sevgilim.''

KyunSoo kafa sallayarak içeri girdi yavaş adımlarla. Sadece ev demek biraz, hakaret gibiydi. Burası şato gibiydi, büyük ve gösterişli bahçesi, evin önünde ki sus havuzu ve evin ihtişamı KyungSoo'nun şaşırmasına sebep olmuştu. KyungSoo etrafa merak ile bakarken, evin kapısında, bir kaç güvenlik olduğunu gördü, sonra bahçeye gözünü gezdirdiğinde onların her yerde olduğunu fark ederek, şaşırması bir tık daha arttı. Taemin onun şaşkın bakışlarına gülerek, uzunca öptü yanağından küçük olanın. KyungSoo hafifçe gülümseyerek gerginliğini atmaya çalıştı, Jongin ile karşılaşsalar ne olurdu bilmiyordu, muhabbetleri çok az da olsa, Jongin gibi sert ve sinirli birinin bu ilişkiyi onaylayacağını hiç düşünmüyordu. Derin düşünceler beynini kurcalar iken, Taemin'in yumuşak sesiyle ona döndü,''Aç mısın, bir tanem?" KyungSoo gülümseyerek  hafifçe kafasını salladı.
Taemin, sevgilisinin elini  tuttu, onu uzun ve ihtişamlı masaya götürdü. Çalışanlar, onları görmesiyle eğildiler ve yavaşça masayı doldurmaya devam ettiler. KyungSoo ise kendini buraya ait olduğunu hissetmiyordu, fazlalık gibi, kafasında soru işaretleri vardı. Bu ev kendisinin olacaksa eğer, kendisi yemeğini yapar en azından Taemin'e olan borcunu böyle öderdi. Yani masanın etrafında bir çok hizmetlinin olması kendisini diken üzerinde tutuyordu, her an bir şey olacakmış gibi.
Taemin, kendisinden küçük olan sevdiğine baktığında, kaşlarını çatmış bir şey düşündüğünü görüyordu, kesin bir şeye kızmıştı demekti bu. Taemin güldü ve küçük çocuğun saçlarını karıştırdı ve KyungSoo'nun dikkatinin kendisi üzerinde toplanmasını sağlayarak konuştu, "Bir şey mi oldu, sevgilim? Seni rahatsız eden bir şey mi var?" KyungSoo, duyduğu cümleyle sevinçle sevgilisine yaklaştı, dudaklarına bükerek büyük sevgilisine bakarken, ''Yalnız kalabilir miyiz?'' Taemin sevgilisinden gelen istek üzerine hizmetlilere, el hareketi yaparak gitmelerini sağlamadı hızla. Taemin baş başa kaldıklarında sevgilisine döndü gülümseyerek, ''Bir şey mi söyleyeceksin, sevgilim?"
KyungSoo yalnız kalmanın rahatlığı ile yemeği yemişken, Taemin'in sorusu ile gülerek cevap verdi, ''Aslında, hayır. Biz yemek yerken bakmaları sence de rahatsız edici değil mi Taemin? Evleneceğin eşin olarak, sana yemekleri ben yapmak isterim, yabancıların kafamızda dikilip bizi beklemesini değil, beraber masayı kaldırmayı istiyorum ben, senin açından da sıkıntı yoksa eğer."  Taemin sevgilisine tebessüm ederken, bir anda tebessümler kahkahaya dönüşmüştü, ve bu KyungSoo'nun utanmasını sağlamış, başını eğdirmişti büyüğüne. Taemin, karşısında ki küçük çocuğum üzüldüğünü fark ettiğinde, ince parmaklarını diğerinin tombul yanaklarına getirdi ve eğdiği kafasını kaldırdı yavaşça. Baktı o boncuk gözlere derince öylesine güzel gözüküyordu ki, Taemin KyungSoo'nun mucizevi bir şey olduğunu düşünüyordu. KyungSoo'nun gözlerine hafifçe bir öpücük kondurup geri çekildi hızla, küçük beden titremişti. Biliyordu, kendisini sevmiyordu ve istemiyordu, cinsel ilişkiye bile girmeyeceklerdi ancak onu başkasıyla görmekten daha iyi diye düşündü. KyungSoo' ya yaptığı iğrençlik ötesi bir şeydi biliyordu, koca bir yalanla evlendirtmişti kendisini onunla, yine de ne olursa olsun sevgilisi yanındaydı, başka hiçbir şey istemiyordu.

Taemin, kendisinden kısa ve tombul eli tutarak, gülümsedi ve diğerini utandırdığı için özürünü dilemek adına konuşmaya başladı, "Güldüğüme bakma sakın, hor görmedim seni ya da aciz. Sadece öyle hoşuma gittin ki, gülümsemene engel olamadım. Bu kadar saf ve temiz olduğun için teşekkürler, KyungSoo. Bu evde benim sözüm kadar senin de sözün geçiyor, şikayetin varsa onlarla konuş, sevgilim." KyungSoo, Taemin'in kendine olan yumuşaklığı, samimiyeti sayesinde ona karşı her saniye ısınıyordu elbette, ama bu abi-kardeş ilişkisinden öteye gidemiyordu, istese de yapamıyordu bunu.
KyungSoo, Taemin'e yavaşça sarıldı ve Taemin'in erkeksi kokusunun arasında kulağına eğilerek, "Her şey için teşekkürler, Taemin. Sana yakışır bir eş olacağım."