6.Bölüm

258 20 29
                                    




"Nasıl izin verirsin buraya gelmesine, hemde böyle bir yemeğe. Jongin'in ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor musun, ChanYeol? Ya KyungSoo her şeyi hatırlamaya başlarsa?"

KyungSoo, neyi hatırlaması gerektiğini az-çok anlamıştı artık.

***********

Taemin'in cümlesi bittiğinde, KyungSoo kafasında ki soru işaretleri ile hızla toilete girdi. Lavaboya doğru adımlarını atarak, ayna da kendine bakmaya başladı. Taemin'in gizlediği şey ne olabilirdi, Jongin ile alakalı olan? Suyu açarak, küçük elleri ile suyun buluşmasını sağladı. Soğuk su parmak aralarından akıp giderken, KyungSoo aynada kendisini izlemeye devam ediyordu. Kendisinin bir yalan da yaşadığını düşünüyordu ama nasıl bir yalan olduğunu bilmemek içini karartıyordu. Su şiddetli bir şekil de akarken, elinde toplanmış birikintiyi yüzüne doğru vurdu. Kendine gelmesi gerekiyordu, herkes ondan bir şey saklıyorsa kendisi öğrenecekti gerçekleri. Kapının tıklanma sesi ile kafasını kaldırarak konuştu, "Gir." KyungSoo cümlesinin ardından, kapıdan giren bedenle yüzünü havluyla silerek baktı uzun bedene. Jongin, deri ceketinin altında öylesine mükemmel duruyordu ki, KyungSoo onun bu havasına kapılmamayı diledi. KyungSoo, derince izlediği çocuğun konuşmasıyla kendine geldi, "İyi misin, KyungSoo? Solgun görünüyorsun?" KyungSoo diğerinin cümlesine gülerek karşılık verdi, ne dese bilemiyordu. Çevremde ki herkes bana yalan söylüyor ne yapacağımı bilmiyorum Jongin mi deseydi, kendi derdine derman olabilir miydi uzun beden? KyungSoo gülümsemesini durdurarak konuştu, "Kafam da bir şeyler dönüyor onun haricinde iyiyim, teşekkürler." Jongin, diğerinden duyduğu sözlerle, diğer bedene yaklaşırken konuştu, "Ne gibi şeyler dönüyor, KyungSoo? Anlatmak ister misin?" KyungSoo diğerinin cümlesiyle gülümseyerek karşılık verdi, "Gerçekleri öğrenince, anlatacağım insan ilk sen olacaksın Jongin, teşekkürler." KyungSoo sözlerini bitirdiğinde, toiletten çıkarak, uzun bedenin yanından geçti. Kalıplı bedenin sert erkeksi kokusunu almak yeniden başını döndürüyordu. Adımları muftağı bulduğunda, karşısına ChanYeol'un çıkması ile gerildiğini hissetti. ChanYeol diğerine gülümse vererek, kapıya uzanacağı sırada diğerinin cümlesini duydu, "En yakın arkadaşından bir şey saklama ChanYeol, bu iğrenç hataya düşme." ChanYeol kafasını diğer bedene döndü şaşırarak, bir şey mi duymuştu KyungSoo? ChanYeol diğerine ne cevap vereceğini bilemezken salona giren Taemin'i görünce tekrar susmaya başladı. Taemin ikili arasında ki gerilimi fark ederek, sevgilisinin belini tutup konuştu, "Misafirimizi mi geçiriyorsun sevgilim?" KyungSoo belinde ki elden rahatsız olsa da fark ettirmeyerek, evleneceği adama dönerek konuştu, "Taemin, bugün BaekHyun'u görmek istiyorum. Onlarda kalsam, bensiz idare edebilir misin?" Taemin gelen teklifle, yüz kaslarının kasılmasına engel olamadı. BaekHyun'un ne kadar dobra bir insan olduğunu bilmeyen yoktu ve KyungSoo'nun oraya giderse her şeyi öğrenmesinden korkuyordu. ChanYeol, Taemin'in gerildiğini görünce konuşmaya başladı, "BaekHyun da seni çok özlüyordu, KyungSoo. Gel de oturun bizde biraz, aranızı düzeltin." Taemin gözlerini konuşan bedene çevirdiğinde, sinirlenerek konuştu, "Haklısın, oğlum. KyungSoo arkadaşınla aranı düzeltmelisin. ChanYeol da bu konuda sana yardımcı olur hem." KyungSoo, Taemin'in cevabı ile gülümserek evleneceği adamın yanağına bir öpücük kondurarak teşekkür etti. ChanYeol, Taemin'e sarılmak için yaklaşacağı sırada Jongin'in salona girmeseyle bir anda duraksadı. Taemin, kendine gelen uzun çocuğu çekerek sarıldı ve kulağına fısıldadı, "BaekHyun'un sesini kes, ChanYeol. Yoksa ben keserim, biliyorsun." ChanYeol işittiği cümleyle kendisini uzaklaştırarak sinirlenmesini önlemeye çalıştı. Nasıl bir adamdı bu, bu denli pislik ve kötü bir insan olmayı nasıl başarabiliyordu? Jongin, dostuna baktığında çatılan kaşları ve sıktığı yumruğunu görünce bir şeylerin kötü gittiğini fark ederek konuşmaya başladı, "Nereye kardeşim?" ChanYeol, sinirle dostuna bakarak tıslayarak konuştu, "KyungSoo bizde kalacak da, Taemin ile konuşuyorduk. Sen bak keyfine dostum, sonra konuşuruz yine." ChanYeol, Jongin'den gelen cevabı dinlemeden evden çıkarak kendisini arabasına attı. Taemin'in BaekHun'un ismini ağzına almasından bile nefret ediyordu, bir de tehdit etmesine tahammülü  yoktu. Arabaya binen KyungSoo ile diğerine bakmadan hızla arabayı çalıştırarak, huzur bulduğu evine doğru sürmeye başladı. Şu an ne bir şey duymak istiyordu ne de bir şey yaşamak, sadece sevgilisine kavuşmak istiyordu. Çalan telefonu, arabanın içinde yankılanırken, ChanYeol gelen aramayı cevapladı, tüm araba BaekHyun'un sesi ile doldu, "Yah, ChanYeol Jongin'e söyle onu öldüreceğim, her yere beyaz karanfil dikip benim güzel çiçeklerimi sökmüş. Neymiş efendim, beyaz kafanfil kendisine onu hatırlıyormuş. Benim güzel çiçeklerimin günahı neydi?" ChanYeol, gülerek sevgilisini dinlerken, cevap verdi, "Yeni çiçekler alırız sevgilim, üzülme sakın. Jongin'i biliyorsun." BaekHyun diğerinin cümlesine gülerek cevap verdi, "Kumam olmasa kıskanacağım resmen. Nerdesiniz?  O kara böcek geliyor değil mi, onun sevdiği tatlıyı yaptım." ChanYeol sevgilisinin cümlesi ardından, KyungSoo'nun kıkırdamasını duydu. Kafasını diğerine çevirdiğinde, KyungSoo'nun ağzını kapatarak gülümsediğini gördü. ChanYeol, kafasını tekrar yola çevireceği sırada konuştu, "Sevgilim şimdi bizim sokağa girdik geliyoruz. Jongin bugün gelmiyor." BaekHyun sevgilisinin çoğul konuşmasına şaşırarak cevap verdi, "Geliyoruz diyorsun ama Jongin yok? Başka bir bey mi buldun kendine sen?" ChanYeol diğerinin cevabına KyungSoo ile birlikte gülerken, sevgilisine geldik diyerek telefonu kapadı. KyungSoo, ChanYeol'a bakarak konuştu, "Beni kabul eder değil mi, ChanYeol?" ChanYeol gülümseyerek kafasını sallarken konuştu, "Dostlar birbirine sırt çevirmez KyungSoo, güzelce konuşun bugün." ChanYeol diğerine gülümsedikten sonra eski günlerde ki gibi kısa bedenin saçlarını okşadı. BaekHyun'u bulmasını sağlayan insandı KyungSoo, ona sonuna kadar müteşşekirdi. KyungSoo, yabancı olmayan elle bir anda kafasında dönen cümleyi dinledi, "Teşekkürler KyungSoo, her şey senin sayende. 4 kişilik bir aileyiz artık, hep beraber." KyungSoo şaşkınlıkla diğerine baktığında, ChanYeol küçüğe endişe ile bakarak konuştu, "Bir şey mi oldu KyungSoo, iyi misin?" KyungSoo gelen soru ile gülümseyerek cevap verdi, "İyiyim, ChanYeol. Geldik mi?" Uzun beden kafası ile onay vererek arabasını park ettiğinde, arabadan indiler. KyungSoo,  evin bahçesine adım atarken zihninde canlanan görüntü ile tekrar olduğu yerde kaldı. Bahçe de bir masa vardı, ChanYeol ve BaekHyun masayı kurarken, arkası dönük olan biri mangal ile uğraşıyordu, kendisi ise o bedenin omuzuna doğru kafasını koymuş, uyuyordu. KyungSoo bahçeye bakmayı kesip gözlerini tekrar kapatıp açtığında görüntünün silinmesi ile bocaladı. Hafızası bugün bir şeyler hatırlamak için ısrar ediyor gibiydi ve bu KyungSoo'nun hoşuna gidiyordu. ChanYeol diğerinin tuhaflığını fark ederek, kolunu küçük omuza atarak eve doğru gitmeye yardımcı oldu. KyungSoo, adımlarını atarken, bahçe de kurulan o masayı düşünüyordu hala. Zihninde yankılanan ChanYeol'un 4. kişi diye bahsettiği kişi mangalı yapan kişiydi diye düşündü. Neden bir türlü bulamıyordu o kişiyi, zihni onun yüzünü göstermeyerek ne istiyordu kendisinden? ChanYeol, yürürken bile bahçeye bakan küçüğe aldırmadan kapının zili çaldı. Kapı hızla açılırken, BaekHyun kendisine büyük gelen pijamaları ile gözler önüne serilmişti. ChanYeol diğerine bakarak iç geçirdi, sevgilinin bu denli güzel ve kusursuz olması kendisini delirtiyordu. Bir anda kolunu attığı bedenin yok olduğunu hissederken, kafasını BaekHyun'a çevirirken ikilinin sarıldığını gördü. Birbirlerini ne kadar çok özlediklerini anlayabiliyordu, Jongin ile kendisi hiç bu kadar uzak ayrı kalmamıştı ama ola ki böyle bir durum olsaydı dostuna sarılıp onu bırakmazdı. ChanYeol küçüklerin sarılması ile gülerek konuştu, "Hadi artık izin verin de eve girelim, gece hava soğuk oluyor üşümeyin." İkili birbirinden ayrılarak kafa salladı ve içeriye girdi. BaekHyun, KyungSoo'nun elinden tutarak salona sürüklerken, ChanYeol iki dosta kahve yapmak için mutfağa doğru ilerledi. BaekHyun, elini tuttuğu bedeni koltuğa oturtarak konuştu, "Neden şimdi geliyorsun, KyungSoo! Peşimden gelmeni beklerdim." KyungSoo üzülerek dostuna bakıp konuştu, "Abim gelince gelemedim, BaekHyun yoksa seninle küsmek beni ne kadar üzdü tahmin edemezsin." BaekHyun anladığını belirterek, dostuna merak ettiği sorusunu sordu, "Hatırlıyor musun artık? En azından bazı şeyleri?" KyungSoo dostuna güvenerek konuştu, "BaekHyun çevremde güvenebileceğim tek insan sensin. Bazı şeyleri hatırlıyorum ve tek bir kapı açılıyor o da, Jongin. Nasıl bir bağlantımız vardı bilmiyorum ama zihnim unutsa da kalbim unutmamış gibi, onu her gördüğümde kalbim deli gibi atıyor, heyecanlanıyorum." BaekHyun dostunun söylediği cümleyle gülümseyerek konuştu, "Sonunda, KyungSoo. Sonunda, kendine geliyorsun." KyungSoo dostunun cümlesi ile şaşırarak konuştu, "Bu benim öz benliğim mi BaekHyun? Anlat bana geçmişi, lütfen." BaekHyun dostunun cümlesini duyduğunda gülümsemesini sonlandırarak konuştu, "Bu benim üzerime vazife değil KyungSoo. Senin de dediğin gibi, her kapının açıldığı kişi de bütün cevapların. Onun sana anlatması, doğru olan." KyungSoo anladığını belirterek, konuştu, "Taemin'in oğluna karşı böyle bir duygu hissetmem doğru mu BaekHyun? Vicdan azabından ölmek üzereyim, bana bunu söyle bari." BaekHyun, Taemin'in ismini duyunca yüzünü buruşturarak konuştu, "Emin ol, KyungSoo, burada vicdan yapması gereken insan sen değilsin. Duygularının arkasında olup, Jongin ile konuş." KyungSoo dostuna cevap vereceği sıra da, ChanYeol'un elinde kahvelerle içeri girmesiyle sessizliği sağlamıştı. ChanYeol, ikiliye kahvesine verip sevgilisinin oturduğu koltuğa kendisine bırakarak konuştu, "Ne konuşuyorsun böyle ciddi?" BaekHyun gülerek sevgilisine dönerek cevap verdi, "Ben senin ile Jongin'i sorguluyor muyum sevgilim? Şahsi şeyler diyelim." KyungSoo, Jongin ismini duyduğunda vücudunda titreme hissetti, esmer bedenin ismi geçtiğinde, kokusunu aldığında mahvolması normal miydi bilmiyordu. ChanYeol gülerek sevgilisini öptü ve KyungSoo'ya bakarak konuştu, "Film izlemeye ne dersin, KyungSoo?" KyungSoo gülümseyerek güzel çifti onayladı ve uzun geceyi dostları ile geçirmeye başladı. BaekHyun'un dediği gibi, duygularının peşinden gidip Jongin ile konuşacaktı. Taemin'in nasıl bir yalan söylediğini bilmiyordu ama kötü şeyler yaptığını anlamayacak kadar salak değildi.


Without You [KAİSOO]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin