"Gide gide genel evde mi yaptın çocuğunu. Sanki başka kadın kalmadı. Üstelik annemi aldatmanı da unutmamalı. Bu kızla aynı yaştayım ben be. İkinizde göreceksiniz. Özellikle de sen kızım. Ada mısın nesin. Kork benden."
"Bora. Yeter artık. İstesen de istemesen de Ada senin kardeşin ve beraber yaşamaya alışacaksınız. Ona göz kulak olacaksın ve yanından ayırmayacaksın. Yoksa arabanı ve telefonunu alırım, harçlığını da vermem."
Bora derin bir nefes vererek ellerini saçlarından geçirdi. Sonra da birşey demeden yukarı çıktı.
İstenmediğim veya sevilmediğim yerde durmazdım. Giderdim, gidemiyorsam da kendime bir yer bulurdum.
"Er ya da geç alışacak bu duruma. Alışmak zorunda Ada. Kendini yabancı hissetme burada. Burası artık senin de evin kızım."
"Ben uyumaya gidiyorum."
Açıkçası bu cümleye ne diyeceğimi bilememiştim, bu yüzden ortamdan kaçmak en iyisiydi. Kızım demesine sinirlenmiştim ama başka bir zaman kızardım heralde. Tabi görüşürsek.Ben yatağımda bir sağa bir sola tepinirken Didem Abla odama bodoslamasına girdi.
Eski kapımı özleyeceğimi hiç düşünmezdim..
Gözlerimi kapatmama zaman vermeden uyanık olduğumu görmüştü, artık kaçamayacaktım.
"Babanı nasıl buldun?"
"Bilmem daha tanımıyorum."
"Sorumdan kaçma. Ne demek istediğimi anladın sen."
"Bir kaç kelimeyle izlenim oluşmuyor bende. Ama anladım ki şerefsizin tekiymiş. Baksana aynı anda iki kişiyi hamile bıraktığına göre."
"Unutma ki o senin baban."
"Uykum var, sorgu bitmedi mi hala?"
"Biliyorsun eninde sonunda konuşman gerekecek. Hislerini bize, en azından bana açmalısın."
"İyi geceler. "
Şiddetli bir kapı çarpışı, ve kapanış.
Konuşmamızın bitmesiyle derin bir nefes verdim. Düşünmek istemiyordum ama beynim beni rahat bırakmıyordu. Bir sorunu çözsem, yerine başkasını getiriyordu. Resmen kendimi tüketiyordum. Bunun farkındaydım ama önüne geçemiyordum.
Sabah uyandığımda saat okul saatini çoktan geçmişti, eh benimde uykum vardı. Sonuç olarak kendimi derin bir uykuya teslim etmeme bir neden yoktu.
Uyandığımda saat 3'e yaklaşmıştı. Bana kalsa daha da uyurdum ama evden gelen kahkaha sesleri uyanmamı sağlamıştı.
Emin değildim ama içimden bir his odamın kapısını kilitlememi söylüyordu.
Galiba hislerimde de haklıydım. Çünkü bir beş dakika sonra odamın kapısı sessizce açılmaya çalışıldı.
Direk kapıya yöneldim ve kapıya kulağımı dayadım.
"Hadi be. Kilitlemiş kapıyı. Yalnız bak kimseye söylemek yok burumu Ege. Biliyorsun durumları."
"Yok oğlum merak etme. Seni riske atmam."
Bu konuşmalar sinirimi bozduğundan kapının kilidini açıp, dışarı çıktım.
"Ne oluyor burda? Neden kapımı açmaya çalıştınız?"
Bora sinirle elleriyle saçlarını karıştırdı ve beni tehdit ettikten sonra odamın içine itti.
"Fazla konuşma ezik. Ama unutma geçicisin bu evde. Fazla alışma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA'YA DÜŞEN SU
AléatoireAnnesi bir genel ev işleten bir kızın ve önyargılı insanların hikayesi bu. O'nun babası yok. O'nu seven kimse yok. Ve yapacağı ödev hayatını değiştirecek. **** Ben Ada. Adım ve ruhum Ada.. Ruhumun içinde olan Ada'da su yok. Bitkilerim, içimdeki duy...