Yazım hataları olabilir nedense bir sorun çıktı. Hepsini düzeltememiş olabilirim
Emre,ders boyunca yanlış yaptığını düşünerek kendine kızdı. İpek'i aramaması lazımdı. Bir daha karşılaşmamak için söz vermişti ona. Durduk yere onca aradan sonra arayıp ne diye kızı rahatsız ettim diye düşündü. Onu unutmak için kendine söz vermişti. Unutmuştu da belki de öyle sanmıştı. O kadar zaman geçmesine rağmen hala seviyor muyum diye kendine sordu. Bunun cevabını vermek zordu . Bilemedi. Çok iyi bildiği bir şey vardı o da ; bir zamanlar İpek'i sevdiğiydi. O bir aralar sevmişti ama ya İpek ? Hiçbir zaman Emre'nin sevdiği gibi sevmedi. O gözle bakmadı bile. Ama hiç bir zaman o üzülsün istemedi. Onu üzmemek için elinden geleni yaptı. O bu kadar uğraşırken Emre şimdi İpek'i arayarak onun bu uğraşını boşa çıkarıyordu sanki.Uzun süre sonra unutamadım deyip,yeniden karşısına çıkmak iyi niyetini sömürmekten başka bir işe yaramazdı. Kendisinin iyiliği için çaba harcayan kızın boş yere karşısına çıkmak onun rahatsız olup, üzülmesine neden olurdu. Emre kendine söz verdi, İpek nasıl Emre'nin üzülmesini istemeyip, çaba harcıyorsa o da İpek'in üzülmemesi için bir delilik yapmayacaktı. Unutmamış ise unutacaktı. Zaten şu saatten sonra seviyorum dese ne kendini inandırabilirdi ne İpek'i. Bunları düşünmekten yeterince sıkılmıştı. Derse odaklanmaya karar verdi. Kafasındaki düşünceleri bir kenara kaldırmak fazla vaktini almamıştı.
Bir okul günü daha bitmişti.Herkes eve gidip uyumanın yada yemek yemenin derdindeyken İpek sınav stresinin içini daraltmasına engel olamıyordu. Onda sınav stresi genelde olmazdı.Aslında şimdide olduğu söylenemezdi. Korktuğu tek sınav matematikti. Bu günlerde başlamıştı o korkuda nedense. Bir an kızdı kendine.Bu böyle olmazdı. Kötü not alsam da dünyanın sonu mu diye geçirdi içinden. Ben elimden geleni yaparım olmazsa olmaz diye üstündeki stresi azaltmaya çalışıyordu.Başarılı da oluyordu. Nedensiz yere kendini boğan matematik sınavının stresini umursamaz bir şekilde üstünden attı.
''İpek''
Sinem'in sesini duyar duymaz tüm dikkatini ona verdi. Gülüşünden anlaşılacağı gibi bir şey isteyecekti. İpek bu bakışı tanırdı.
'' Söyle hadi söyle''
'' Hani yarın sınav var ya''
''Hangisi matematik mi ? O yarın değil ki''
'' Ne matematiği kızım edebiyat sınavı var ya''
'' Doğru aklımdan çıkmış sağ ol ''
''Dünyadan haberin yok be kardeşim ya''
''Kopya isteyeceksin değil mi?'' Sinem'in ne istediğini anlamak çok da zor değildi. Neredeyse tüm lise hayatı boyunca çoğunlukla bunu isterdi. Aslında tek o değil neredeyse tüm sınıf edebiyat sınavında İpek'ten kopya ister, hocadan sonra bu dersle ilgili ilk ona soru sorulurdu. Sınıfta genellikle edebiyat sınavından en yüksek notları o alırdı haliyle sınıfın ineklerinin imrenmesine neden olurdu bu durum. Bu dersi severdi. İstekle çalışıp ilgisini gösterdiğinden hocanın gözde öğrencilerindendi. Aslında sadece
bu konuda değil , sanatın geneline ilgisi vardı. Çok güzel keman çalardı. Keman çalarak ,sesini duyarak nasıl mutlu olduğunun tarifi yoktu. Dinleyenlerde çok beğenirdi. Müzikle olduğu kadar kitaplarla da arası iyiydi. Kitap okumak, onun yaşama sebeplerinden biri gibiydi. Kitapların içinde kaybolmak en sevdiği şeylerdendi. Sanat dallarının çoğuna belli zamanlarda kafaya takmış biriydi. Tiyatroya da merak salmıştı ama bu merak keman çalma ve kitaplara olan ilgiden daha öteye gitmedi. Kitap ve müzik hep ayrı bir yerdeydi. Bu yüzden olacak ki çok anlayışlı, mantıklı ve sağlam karakterli biriydi. Ama ne kadar dürüst, iyi huylu olsa da o da her öğrenci gibi kopya işlerine karışmaktan geri durmuyordu. Öğrenciydi nihayetinde. O ne kadar arkadaşlarına edebiyat dersinde yardım ediyorsa bazı arkadaşlarıda ona yardım ediyordu. Mesela ; Sinem sayesinde matematikten geçme notu alacak kadar kopya çekiyordu. Coğrafya ise Aslı'dan soruluyordu. Bazı seçmeli dersler ve biyoloji gibi konularda Ezgi'nin yardımı dokunuyordu.Böylelikle her sınav haftasında eşi görülmemiş bir yardımlaşma oluyordu aralarında.Bu sayede hiçbirinin bir dersten kaldığı görülmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sev
RomanceBu kitap, öğretmen/öğrenci ilişkisini konu alan bir kitap değildir! (En azından sizin bildiklerinizden değil.) Lise yıllarında çoğu genç kızın başına gelen bir şeydir öğretmenine bir şeyler hissetmek ya da öyle zannetmek. İpek'te o kızlardan belki d...