Bölüm kısa oldu farkındayım ama bu bölüm hikayenin dönüm noktası o yüzden bu kadarla kaldı şimdilik. Neyse iyi okumalar ^^
İpek, okulun kalabalık bahçesine adımını atmış ve insan denizini ikiye yararak büyük binaya yönelmişti. İki yanında bulunan insan grubu da ona bakıyor ve başka hiçbir işle uğraşmıyordu. Ve nedendir bilinmez hepsinin gözlerinde bir küçümseme, bir suçlayıcılık vardı. Sanki çok büyük bir kabahati varmış da ortaya çıkmış bir günahkar gibi hissediyordu. Ne yapmış olabilirdi ki bunca insana ?
Yolun tam ortasına geldiğinde durdu ve herkesin yüzüne dikkatlice bakmaya başladı. Onlar nasıl bakıyorsa kendisi de hiç göz ayırmadan bakmaya çalışıyordu hepsine ama mümkün değildi. O kadar çok kişilerdi ki okulun hepsi burada toplanmıştı.
Herkesin yüzünde istisnasız aynı ifade vardı. Nedeni neydi ki bu bakışların kendisinin dahi hatırlamadığı ne yapmış olabilirdi ki ?
Arkasına nedensizce döndüğünde yolun kapandığını fark etti. Neler oluyordu ?
Genç kız, yeniden yoluna döndü fakat o yolu da kapatmışlar resmen geniş bir dairenin içine almışlardı kızı.
Bütün bunlar ne demek oluyordu şimdi ?
'Ne yapıyorsunuz siz?!'
'Asıl sen ne yapıyorsun ?'
Neredeyse hepsi aynı anda konuşuyordu. Ama dedikleri anlaşılabiliyordu.
'Ne yapıyormuşum ben? Çoğunuz beni tanımıyorsunuz bile ne yaptım ben size ?'
'Bize değil,kendine yapıyorsun.Sen bir korkaksın!'
Bunu diyen Sinem'di en yakınından nasıl böyle bir laf işitirdi ? Hem neden o İpek'in değil de bu kişilerin yanında durup, acımasızca yargılıyordu.
'Ne diyorsunuz lan siz?!'
'Bir de soruyor musun pısırık!'
İçinden idarenin ya da hocaların nerede olduğunu düşündü. Gelip neden bu salakları durdurmuyordu. Anca bahçeye çöp atanları görsünler zaten. Burada biri sıkıştırılmış ne önemi var!
Tam içinden bunları geçirirken çemberin en arkalarında idare ve tüm hocaların orada olduğunu fark etti. Nasıl yani ? Onlarda mı İpek'e karşılardı ve bu suçlamalara mani olmuyordu ?
'Ben pısırık değilim!'
Olabildiğine bağırmıştı bu sözleri söylerken.
'Pısırıksın. Korkağın tekisin işte sen!'
'Değilim!'
'Bal gibi de öylesin. Sen daha duygularını bile kendine itiraf edemeyen bir korkaksın!'
Gözleri dehşetle açıldı. Duyduklarına inanamıyordu.
'Saçmalamayın. Çekin gidin şuradan.'
'Korkaksın sen. Hepimiz biliyoruz senin Selim hocaya aşık olduğunu.'
'Yok öyle bir şey'
'Sümsük! Aşktan bile korkuyorsun.'
'Korkmuyorum.'
'İtiraf et o zaman.'
'Aptallar! İftira atıyorsunuz.'
'Duyguların da mı sana iftira atıyor ?'
'Başlattırmayın duygunuzdan'
Sinem girdi araya
'Zavallısın sen. Aşktan, aşık olmaktan, itiraf etmekten bile korkuyorsun. Yazık sana.'
'Aşık değilim ben.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Sev
RomanceBu kitap, öğretmen/öğrenci ilişkisini konu alan bir kitap değildir! (En azından sizin bildiklerinizden değil.) Lise yıllarında çoğu genç kızın başına gelen bir şeydir öğretmenine bir şeyler hissetmek ya da öyle zannetmek. İpek'te o kızlardan belki d...