08 PAZAR

30 5 0
                                    

Sevgili Salak Günlük,

Bugün Isabella geldi ve daha sokağın başındayken çıkmakta olan sivilceyi fark etti.

"Sivilce, ha? Sence ne zaman çıkar?" diye sordu.

İnkâr etmek istedim, ama Isabella'nın kusurları görmekte üstün bir yeteneği vardır. Ne yazık ki bu güçlü doğal yeteneğinden dermatolog olarak yararlanamıyor, çünkü kusurlarla dalga geçme dürtüsü daha güçlü. Akneli hastaların "Pizza Surat" gibi lakaplarla çağırılınca büyü bebeklerle gibi davranabileceğini söylüyor.

Gerçekleri Isabella'dan saklamanın bir yolu yoktur. Çeneme yakından baktı ve, "Selam, Fred." dedi.

"Kiminle konuşuyorsun? Fred de kim?"

"Sivilcelerine hep isim takarım." dedi. " bu bana Fred gibi görünüyor. Herhâlde stresten, ha? Nedime elbisesinin içinde salak salak durduğun ve korkunç göründüğün için mi?"

"SİVİLCELERİME HEP İSİM TAKIYORSUN?" diye haykırdım.

Ve o da sanki gayet normalmiş gibi, "Elbette." dedi. " Onlar sanki benim küçük ev hayvanlarım gibi. Ortaya çıkıyorlar, onlara isim takıyorum, büyümelerini izliyorum, sonra da alıp başlarını gidiyorlar. Gerçek ev hayvanları gibi."

Ne diyeceğimi bilemedim. Isabella yüzümü kendi emelleri için kullanıyordu."

"Hey." dedi gülümseyerek. "İkizleri hatırlıyor musun, Bumpo ile Lumpo'yu? Ne çabuk büyümüşlerdi."

Sonra elbiseler, sivilceler ve dans edince kimin poposunun neye benzediği hakkında atıştık.

Bu "çeneni tutma" hakkında daha da fazla konuşmamıza yol açtı: özellikle kimin, ne zaman tutacağı hakkında. Sonra Isabella, benim mülkümden çıkması gerektiğini hatırladı, çünkü onu avaz avaz bağırarak uyarmıştım.

Isabella ile kavga etmekten nefret ediyorum.

Bütün istediğim afişimi bitirip sivilceme nefret dolu küçük bir ninni söylemek ve yatmaya gitmek.

SEVGİLİ SALAK GÜNLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin