Hayalperest

Hayal Dünyamız

Hayat bir sürü sürprizlerle dolu. İyi ya da kötü bu sürprizlerle karşılaşırız. Hayat bazen çalışmadığımız yerden sorar bazen de ezberlediğimiz yerden. Hayat küçük mutluluklarla, çok çalışıp elde ettiğimiz zaferlerle, amaçlarla ve yaşamamızı sağlayan umutlarla dolu. Ama hayat maalesef hayal kırıklıkları, başarısızlıklar ve acı gerçeklerle de dolu. Her zaman önümüze bir hedef koyarız, yaşamak için nedenlerimiz olur bazen eşyalara bazen amaçlara bazen de insanlara bağlanırız. Bununla mutlu olur bununla yaşarız.

Bu hayatta maalesef her güzel şeyin bir sonu vardır. Bazen çok istediğimiz çalışıp didindiğimiz amaçlara ulaşamayız, bazen o çok bağlandığımız eşyaları kaybederiz, bazen de sevdiklerimizi yitiririz. Hayatımız bir noktadan sonra zorlaşmaya başlar. İşte tam burada yaşama dört elle sarılmamız gerekir. Amaçlarımıza ulaşmamış veya sevdiklerimizi kaybetmiş olabiliriz ama hayallerimiz ve küçük bir hayal dünyamız vardır. Herkesin vardır. Olmalı! Çünkü hayatın gerçeklerinden sıkıldığımız zaman kaçıp saklayabileceğimiz tek yer orasıdır ve en güzeli de bu dünyanın sadece bize ait olmasıdır.

Hayal kurmak bazen insan da bağımlılık yapar. Böyle insanlara biz hayalperest deriz. Peki niçin hayal kurmaya gerek duyarız? Tabi ki, hayatımızda gerçekleşmeyen olayları kendi dünyamızda eyleme geçirmek için. Ne güzel demiş Dostoyevski "Hayatta hep mutlu olursam hayalini kuracak neyim kalır". Gerçekten de istediğimiz her şeye herkese ulaşırsak yine de hayal kurmaya devam eder miyiz? Bir şeyin hayalini kurmak onu değerli ve özel kılar. Ama günlerce aylarca hayali kurulmamış bir şeye ulaşmak ise onu basit ve kıymetsiz kılar. Değeri olmaz o yüzden ben mutluluğun hayalini kuruyorum hep. Siz de kurun...

"Hayal edebileceğiniz herşey gerçektir" demiş Pablo Picasso. Benim dünyamda imkansız diye birşey yok! Ama yinede imkansızı hayal etmiyorum. Öncelikle benim dünyam gürültülü ve kalabalık değil, büyük tozulu şehirler ve arabalar yok. Üç yanı denizle kapılı bir sahil kasabasından ibaret benim dünyam. Bir tarafı uçsuz bucaksız bir orman, bir tarafı ise sonsuzluğa uzanan bir deniz. Her gece dalgaların sesi ile uykuya dalıyorum, her sabah kuşların sesi ile uyanıyorum. Yüzüm gülüyor keyfim yerinde, sevdiklerim yanımda. Her şey istediğim gibi! Benim hayal dünyanmda savaşa yer yok! Herkes birbirini anlıyor, kimse birbirinin özgürlüğünü kısıtlamıyor ve adalet eylemi geçmeyen bir terim değil.

Ben kendi dünyamda sınırları zorlamıyorum ve olmayacak şeyler hayal etmiyorum. Ben bu dünyada bir zamanlar var olan ama şimdi varlığından eser kalmayan huzuru, barışı ve özgürlüğü hayal ediyorum.)))