-9-

44 3 4
                                    

Uyandığımda bu sefer makine sesleriyle dolu olan bir odadaydım. Ve yalnızdım. Etrafıma bakınınca odada bir cam olduğunu gördüm. Mert ve annemler oradaydı. Mert'in üstünde aynı kıyafetler vardı demek ki hala aynı gündeydik. Ama üstü başı ve saçları dağılmıştı. Biraz sonra bir hemşire odama girip beni kontrol etti.
"Şimdilik bir kişiyi kısa bir süreliğine içeri alabilirim. İstediğiniz biri var mı?"
"Nişanlımı çağırabilir misiniz?" Hemşire başını sallayarak odadan çıktı. Camda Mert'in telaşlı bakışlarını gördükten sonra içeri girdiğini gördüm.
"Ah Güneş. Beni çok korkuttun." Gözünü sildi.
"Ne oldu?"
"Ben giderken bana seslendin. Dönüp baktığımda yere düşüyordun. Yeterince hızlı değildim. Seni tutamadım. Başını yere çarptın. Benim yüzümden." Elinin üstüne elimi koydum.
"Tamam önemli değil. Çok bir şey olmadı zaten."
"Güneş,iki gündür uyuyorsun." Kaşlarımı çattım. İki gün mü?
"Sen iki gündür.."
"Bir yere ayrılamazdım. Hem sana bir şey olsaydı kendimi nasıl affederdim." Gülümsedim. O da eğilip alnımın üstünden öptü.
"Bu sana ders olsun Mert Duman."
"Seni bir daha kızdırmamam konusunda evet. Ve üzmemem. Bir daha olmayacak." Elimi öptü. En azından biraz yola gelmişti.
Bir-iki gün sonra beni hastaneden çıkardılar. Mert üstüme titriyordu. Çünkü aramız bozulmuştu ve aklı biraz da olsa başına gelmişti. Elimi tutup beni hastaneden çıkardı.
"Seni bir düğün organizasyoncusuna götüreceğim. Bayılacaksın." Dedi gülümseyerek.
"Başka bir zaman olsa olmaz mı Mert? Henüz vaktiniz var sanıyordum." Dedi babam.
"Sorun yok baba. İyiyim ben. Halletmeliyiz şu işleri." Babam tamam anlamında başını salladı.
"Sabırsızlanıyorum." Dedi Mert kulağıma eğilip. Ben de yapmacık bir şekilde gülümsedim. Aynı duyguyu içimde hissedemiyordum. Ne farkı olacaktı? Mutlu olacak mıydım? Mert beni adamakıllı ne zaman mutlu etmişti? Arabaya bindiğimde kendimce ofladım. Çok fazla soru, sıfır cevap.

"Bir dakikalığına şunu tutar mısın?" Ablama elimdeki buketi verdim. Üstümü düzeltirken içeri abim de girdi.
"İzin var mı?" Gülümserken gidip ona sarıldım.
"Sonunda seni de gelinlikle gördüğüme inanmıyorum." Dudağımın kenarını sağa doğru kaydırdım.
"Evet ben de."
"Bunu yapmak istediğine cidden emin misin?" Bugün duymak istemediğim soruydu. Cevap vermekten korkuyordum.
"Biliyorsun senin kaçmana yardım edebiliriz." Dedi ablam da gülerek.
"Evet sonra nereye gideceğim? Bu halimle Deniz'in mezarı başına mı? Bak ne kadar içim tamamen bunu istemese de buna mecbur sayılırım. En azından birlikteyiz. Biraz da olsa anlaşıyoruz. Yoksa ömrümün sonuna kadar annem ve babamın çenesini çekebilirim." Derin bir nefes alıp verdik.
"Tamam seni üzmek istemedim canım benim. Bir şekilde yoluna girer her şey. İleride anne olursan Mert'i önemsemezsin bile zaten." Güldüm. Ben ve anne olmak? Bunu hiç düşünmemiştim.
"Neyse birazdan Mert gelecek. Hadi siz de arabaya binin artık. Geç kalacaksınız." Onlarla düğünün yapılacağı yerde görüşmek üzere sarıldıktan beş dakika sonra Mert kuaförüme geldi.
"Güneş, çok güzel olmuşsun. Ah cidden." Elimi tutup bana baktı. Yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Sen de çok şıksın. Sakalsız halini unutmuşum neredeyse." İkimiz de güldük. Elimi tutup beni arabaya götürdü. Bir an duraksadıktan sonra da olsa evet demek zor olmamıştı. Zor olan artık tamamen başka bir yerde ve tek başıma olacağımı anladığım andı. Her ne kadar her zaman mükemmel zaman geçirmesek de ailemden ayrılırken bir daha o evde onlarla yaşamayacağımı anladığım için ayrıca ağladım. En sonunda ben de mutlu olur muydum acaba? Yoksa şimdi her şey daha mı kötü olacaktı?
"Evimize hoşgeldik." Dedi Mert,nam-ı diğer kocam, kapıya geldiğimizde bahçenin etrafına bakarken ben fark etmeden bir anda beni kucağına aldı.
"Hoşbulduk." Dedim gülerken. O da uzanıp dudağıma bir öpücük kondurup gülümsedi. Beni odaya kadar kucağında taşıdı. Yorulmuştu ama gülüyordu. Etrafıma bakındım. Burası yeni odamdı. Yani odamız.
"Çekineceğini düşündüm o yüzden istersen dışarı.." Kafamı iki yana sallayarak sözünü kesmiş oldum.
"Biraz yardıma ihtiyacım olacak. Fermuarımı açman ve saçlarım konusunda." Yüzünü buruşturdu. Sonra ben anlayamadan arkama geçip fermuarı açtı. Gelinliği sırtımdan aşağı ittirdi. Hafifçe sırtıma dokunduğunda ürperdiğim için kıpırdandım. Bunu fark edip elini hemen çekti. Yine de ben gelinlikten kurtulurken beni seyrediyordu. Erkek değil mi işte?
"Saçlarımdaki tokaları çıkarabilir misin?" Yatağın önüne çökerken üzerimde iç çamaşırlarım olmasına rağmen onun bakışları altında çıplak gibi hissediyordum. Sesizlik içinde tokalarımın hepsini çıkarttı. Ben havlumu ve eşyalarımı alıp banyoya girerken o da üstündekileri çıkarıyordu. Aynada gömleğini çıkarışını gördüm. Eh ben de böyle bir vücut yapısına kayıtsız kalamamıştım işte. Banyodan çıktığımda onu yatakta uyurklarken buldum. Yatağı bile açmamıştı. Onu uyandırırsam bana uykusunu böldüğüm için kızar diye çekindim. Bu yüzden ona da kıyamadığım için dolaptan ince bir örtü bulup üstüne örttüm. Işığı söndürüp salona indim. Pek fazla uyku tutmamıştı zaten. Sabaha kadar uyanık kalıp düşündüm. Sabah saatleri olduğunda mutfağa girdim. Artık böyle şeyler yapmam gerekiyordu. Evimizde yemek ya da başka bir şey yapan bir yardımcımız yoktu. Zaten bunu istememiştik. İkimize göre bir kahvaltı masası hazırladım. Onun sabahları aç karnına kahve içmeyi sevdiğini biliyordum. Kahve kupasını alıp odaya çıktım. Kapıdan içeri girdiğimde gözleri açıktı.
"Ben de şimdi geliyordum. Günaydın." Dedi hafifçe doğrularak. Yatağın onun olduğu tarafına oturdum. Başucuna kahveyi bıraktım. Gözleri oraya döndükten sonra gülümseyerek bana baktı.
"Bu evlilik işini sevmeye şimdiden başladım. Hey baksana, niye benimle uyumadın? Gece kalktığımda televizyon başında uyuduğunu gördüm." Kaşlarını çattı.
"Ben banyodan çıktığımda uyumuştun. Seni uyandırıp uykunu bölmek istemedim. Ayrıca biraz yamuk yumuk yattığından yanına da yatamadım." Dedim gülerek. Ellerini yüzüne kapattı.
"Ah özür dilerim. Dün çok yorulmuş olmalıyız. Ah sen de orada uyudun. Bugün kahvaltılar benden tamam. Bu hatamı ödemeliyim." Güldüm.
"Aslında ben çoktan hazırladım." Omuzlarımı indirip kaldırdım. Ellerini yüzümün iki yanına koyup alnımdan öptü.
"Çok iyisin!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÖĞE KADAR SEVMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin