AYNUR
Zarfı korkarak ve bana çok uzun gelen acı bir zaman diliminde açtım. Nazlı'nın hep çok sevdiğim güzel el yazısıyla karşılaştım. Dilimden dökülen tek kelime ise 'Ah...'
'Canımın içi...
Şimdi bu mektubu bulduğunda öncelikle sağlam durmanı istiyorum. Çünkü sen hayatımda tanıdığım en güçlü kızsın. Ne olur beni suçlama. Artık aranızda olamayacağım fikri beni de çok yıpratıyor. Ama zaten bana kalırsa son bir yıldır buralarda değilim zaten. Denediğimi biliyorsun. Yaşamayı denediğimi ve başaramadığımı biliyorsun. Geri dönüp baktığımda tek pişmanlığım sizinle yüz yüze vedalaşamamak. Öylesinin daha acılı olacağını biliyoruz ne yazık ki. Benim için üzülmenize gerek yok. Ben huzura gidiyorum. Arda'ma gidiyorum. Hani o varken hep güvende hissediyorum demiştim ya o gittiğinden beri her şeyden çok korkuyorum. Birbirimizin yanında olmadığımız zamanlarda dahi onun varlığıyla avunurdum ben ama şimdi büyük bir boşluktayım. Bunları sana daha önce anlattığımı biliyorum ama bu sefer beni dinlemeni değil anlamanı istiyorum. Çünkü Zeynep ve Filiz'e sahip çıkacak ve anlatacak olan sensin. Anlat onlara bizi ve anlamalarını sağla. Bunu başaracak tek kişi sen olduğundan bunu senden istemem umarım sana haksızlık yapmama sebep olmuyordur. Benim öldüğümü değil düğünümün olduğunu söylemek bile doğru olabilir. Ya bizim için mutlu olun ya da bizi unutun. Sakın üzülmeyin ama sizi ne kadar çok sevdiğimi unutmayın. Ben en çok huzur bulduğum yerden mutluğuma gideceğim.Seni hep seven dostun Nazlı'
Bu olamaz, bunu yapmış olamaz değil mi? Hemen aramalıyım. Elimi karman çorman olan çantama atıp telefonu buldum. Rehberden 'Papatyam' diye kayıtlı olan numarayı aradım.
'Aradığınız kişiye şuanda ulaşıla.....'
Ah be güzelim nerdesin sen umarım geç kalmam. Hemen Zeyzey'i bulup onu aradım.
'Yahu ne çabuk özledin beni?'
'Zeynep Nazlı intihar edecek yetişmemiz lazım.' Salak kafam direk söylenir mi böyle bir şey.
'Ne diyorsun sen şaka di mi?'
'Hayır tabii ki.'
'Nerde peki?' Sesi epey panikli geliyordu.
'Bilmiyorum bir mektup bırakmış. En çok huzur bulduğu yerden mutluluğa mı ne gidecekmiş.'
'.....'
Zeynep'in sessizliğinden onun da bir şey anlamadığını anlamış oldum. Filiz'e haber vermem gerekiyordu fakat henüz kendimiz kabul edememiştik. Bunları düşünürken düşüncelerimi Zeynep'in ağlayan sesi böldü. Nazlı haklıydı bu kızlar fazla kırılgandı.
'Aynur duymuyor musun beni sence de orada olabilir mi?'
'Dinleyemedim kusura bakma neresi demiştin?'
'Arda'nın evlenme teklif ettiği yer.'
Tabii ya bu nasıl benim aklıma gelmemişti?
'Olabilir valla ben hemen çıkayım ancak yetişirim sen Filiz'i de alıp gel ben de yolda polise haber vereyim yardım gerekebilir.'
'Tamam.'1 Saat Sonra
AYNUR
Buraya ilk gelenin ben olacağını biliyordum. Çünkü kestirme yolları benden daha iyi kimse bilemezdi. Taksiciye parasını ödedikten sonra hızla tepeye tırmanmaya başladım arabayla yolculuk buraya kadardı çünkü. Nazlı evlilik teklifini aldığı günden sonra bizi buraya getirip olay yerinde anlatmıştı her şeyi. Toz pembe uzun elbisesinin altına giydiği beyaz babetlerle o gün dehşetli bir zarafet sergiliyordu. Ve yemin ederim ki ben hayatımda ondan daha daha mutlu bir insan görmemiştim. Acıyla hatırladığım anılarım aklıma geldiğinde gözümden gelen yaşlara engel olamamıştım. Ama şimdi sırası değildi az sonra Nazlı'yı bulduğumda sevinçten ağlardım.
Uçuruma doğru ilerlerken bir çift beyaz babet gördüm hayır olamazdı. Yaklaşıp elime aldığımda bunların Nazlı'ya ait olduğuna kanaat getirdim. Ve denize bakıp arkadaşımı benden aldığı için ağlama başladım. İçimde ne kadar acı varsa hepsini atmak istercesine bağırarak ağlıyordum. Aradan ne kadar zaman geçtiğini anlamadığım bir süreçte sessizleştim. Acı kadar, ölüm kadar sessizdim. Sonra yanıma koşan ayak seslerini duydum. Kızlardan biriydi ama kim olduğunu anlayamamıştım. Bir şeyler sorduğunda cevap veremeyecek kadar güçsüzdüm. Tek yaptığım şey ellerimi gevşetip ayakkabıları göstermek oldu. Son bir güçle kafamı kaldırdığımda karşımdakinin Filiz olduğunu gördüm. Ağzımdan dökülenleri duymak istemiyormuş gibi bakıyordu.
'Yetişemedik... O öldü.'
Nazlı benden istediğini yapmalıydım. Kızlara sahip çıkmalıydım bu yüzden kalkıp Filiz'e sıkı sıkı sarıldım. Gözüm yerde oturan Zeynep'e kaydı fakat bizim farkımızda olmadığını bildiğimden ona ilişmedim. Dakikalarca bu şekilde durduktan sonra duyduğum isimle irkildim.
'Nazlı Ferhangil'i tanıyor musunuz?' kafamı kaldırıp soruyu sorana baktıktan sonra orta yaşlı bir polis olduğunu gördüm.
'Arkadaşıyız.' diyebildim sessizce.
'Dalgıçlar geldi cesedi arama çalışmalarına başladık. Ne zaman biteceği belli olmaz hem hava kararmak üzere sonrasında çalışmalar pek sağlıklı ilerlemediğinden uzun sürebilir. Dilerseni arkadaşlarım sizleri evlerinize bıraksın.' dedi gayet düz çıkan bir ses tonuyla.
'HAYIR. ARKADAŞIMI BULANA KADAR BURADAYIZ.' dedim isyan ederek. İsyanım ona değildi zaten poliste bunu anlamıs olacak ki başını sallayıp uzaklaştı.
Son anda aklına bir şey takılmış gibi geri döndüğün 'ne oldu?' der gibi bir ifadeyle polise baktım.'Ailesine haber vermemiz gerekecek. İletişim bilgilerini verebilir misiniz?'
'Annesi ve babası yok. Amcası var ama araları pek iyi değil haber vermenize gerek yok.' aslında aranması gerekirdi fakat şu durumda uğraşacak halimiz yoktu o adamla. Nazlı'nın intiharına sebeplerden biri dr oydu sonuçta. Ne olurdu Arda'yı sevseydi. Arda'nın kazasında amcasını suçlu tutuyordu Nazlı'm.
13 Saat Sonra
FİLİZ
Gece yavaşlayan arama çalışmaları gün aydınlanınca hızlanmıştı. Hırkasını denizde bulan dalgıçlar Nazlı'yı bulamamışlardı bir türlü. Bizde onu bulmadan gitmeyecektik hiçbir yere.
Polisle Aynur'un bağrışmasını duyduğumda yanlarına gittim. Aynur resmen haykırıyordu.
'Ne demek aramayı bırakacağız? Nazlı'yı burada, bu soğuk sularda bırakamayız.'
'Hanımefendi acınızı anlıyorum fakat elimizden gelen bir şey yok. Fırtına geliyor ve çalışanlar dünden beri çok yoruldu. Bir şey çıkması durumunda biz size haber veririz fakat şimdi gitmelisiniz.'Olamaz yahu nasıl bırakırız. Aynur'un daha fazla bağırmasına engel olup kolundan tuttum. Bana anlamayarak baktığında çekiştirerek Zeynep'in yanına getirdim.
Ortam gerilimden dolayı sessizleşti. Fakat hepimizin aklından geçen soruyu Zeynep yüksek sesle dile getirdi.'NEREDESİN NAZLI?'
Evet umarım hikayeyi beğenirsiniz. Yorumlarınızla daha geliştirmek mutluluk duyarım. Sağlıcakla kalın sevgili okuyucularım ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEREDDÜT / #wattys2016
Teen FictionNazlı kaybettiği Arda'sının ardından daha çok yaşamak istemedi. Kendini attığı uçurumdan onu Ömer Mirza kurtardı. Ama gözlerini açtığında her şeyi unutan Nazlı kendini nasıl bulacak? Ömer söylediği yalanlardan sıyrılabilecek mi? İki kere ikinin dör...