misafir

57 7 5
                                    

'Ömer Mirza Güneş bana, beni hatırlatır mısın?' yalvarmıştım adeta bu cümlemle.

'Ne istersen yaparım Nazlı'm.'

'Fotoğraflardan başlayabilirsin, bizim birlikte yaşadığımız anılarımızın ölümsüzlüklerini bana gösterebilir misin? Her şeyi hatırlamak istiyorum.'

------------------------------------------------------------------------------


Ömer

Nazlı'nın ne kadar bocalandığını görebiliyorum ama ona doğruları anlatamam. Kaldıramaz bu kadar acıyı. Bu kadar yalanı kaldırabilir mi esas onu bilmiyorum. Hem artık onu bırakamayacağım için hem de acı çekmesine dayanamadığımdan korkarak cevap verdim.

'Nazlı'm ben senin öleceğini düşündüğümde dayanamam diye yaktım hepsini, ne olur affet beni. '

'Şey bu kötü oldu.' umudu kırılmış gibi çıkmıştı sesi. Hemen kendini toparlamaya çalışarak buruk bir gülümsemeyle 'Yenilerini çekeriz değil mi?' diye sordu. Öylesine masumdu ki kalbimi yakıyordu.

'Ne istersen, ne zaman istersen yaparız. Senin mutlu olman için ne gerekirse yaparım. Gülüşün kalbimi serinletiyor. Seni serin bir kalple seviyorum.

'Ömer... Ben boşluktayım, ne tarafa çeksen gelirim. Beni boşlukta bırakma yeter bana.'

'Benden zaten öyle kolay kurtulamazsın meleğim. Şimdi dinlen sabaha devam ederiz.' alnından öpüp ayaklandım. Bu kız yaralarımı görmemi engelliyordu. Onu korumak için ne gerekirse yaparım.

Aynur

Her şey yolundaymış gibi duruyor. Birini kaybedince yolunuza öyle kolay devam edemiyorsunuz ama. Hayatta kardeşim yerine koyduğum her acısıyla daha çok canımın acıdığı Nazlı'm artık yok. Bir mezarı yok, ziyaret edebileceğimiz bir yer yok. Ölümü kabul etmek zaten zorken onun cansız bedenini görmeden kabul etmek daha zor. Aylardır hep acaba yaşıyor mudur diye içimde olan ümit artık sönmeye başladı. Çünkü zaman kahrolası bir yargı. Yaşasa bizi bulmaz mıydı diye içim içimi yerken o soğuk sularda kaybolduğu ihtimali her geçen gün bedenimi daha çok ele geçiriyor. Başlarda kendimi kaybetmiş gibi olsam da geçen bu süreçte arkadaşlarıma dayanak olmam gerektiği için hep güçlüymüş gibi durdum. Nazlı istemişti bunu benden. Neden yaptı ki bunu? Acısına dayanamayacağımı bile bile neden bana böyle zor bir görev verdi? Şimdilerde hayatım sanki çok yolundaymış gibi işe gidip geliyorum ve ara sıra Zeynep ve Filiz'le görüşüyorum. Bu akşam ise nefesimin daha çok daraldığını hissediyorum. Açılmak için biraz deniz havası almam lazım. Nazlı'mı kaybettiğim yere gitmem acımı hafifletir gibi geliyor.

----------------------------------------------------------------------------------

Buraya gelmeyeli epey bir vakit olmuş esasen. Ah Nazlı kızım neden bıraktın bizi?

Nazlı

Ömer odadan çıktığında beri birkaç saat geçti sanırım. Çok yorgun olmama rağmen bir türlü uyuyamıyorum. Başım bu kadar şiddetli ağrımasa hele daha iyi olduğumu söyleyebileceğim. en iyisi aşağıya inip bir ağrı kesici bulmak. Mutfağın yolunu bu kez kolayca buldum. Karşımda duran adamla kalbim bir anda hızlandı.

'Ömer, sen burada mıydın? Ben uyudun sanıyordum.'

'Şey biraz işlerim vardı, atıştırmak istedim biraz da. Bir şeye mi ihtiyacın var?'

'Aslında ağrı kesici bakmak için gelmiştim.'

'Ne oldu? İyi misin?'

'Önemli değil, başım ağrıyor yalnızca.'

TEREDDÜT / #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin