SELİN
Bu çocukta garip bir şey var. Ama ne? Normalde hiç böyle tipleri aşağılarken vicdan yapmam. Ama bunda bir şey var .
Ben öyle düşüncelere dalmışken Tuğçe yanıma geldi.
Yine beni sinir eden yapmacık hareketleriyle bir şeyler zırvaladı.
Bu kızla neden arkadaş olduğumu ben de anlayamıyorum.
Ama arada ise yarayan biri. " Ne düşüyorsun ?" Dedi.
Kelimeler birden ağzımdan fırladı.
Düşünmeden konuşmuştum.
"Çakma Harry'i düşünüyordum.
Gözlüğünü kırmamız kötü oldu."Tuğçe yüzüme kuşkulu bir şekilde baktı. "Ne oldu acıdın mı?" Dedi.
Yüzüne baktım. Dayanamayıp sertçe cevap verdim." Acıyamaz miyim? " Dedim. Tepkimden biraz tırstı.
Biraz sonra Emre yanımıza geldi. Tuğçe hemen sırnaşmaya başladı . Emre oralı olmadı. Tuğçe,Emre den beklediği ilgiyi alamayınca lavaboya gidip makyajını tazeleyeceğini söyledi ve gitti.
Emre bende ki düşünceli hali görünce bir şey olup olmadığını sordu.
Gayet samimi ve sıcaktı. Emre zaten her zaman bana öyle davranırdı. Samimiyetine güvenip anlattım.
"Ya şu yeni çocuk varya, ona bugün ayıp ettim biraz." Dedim.
Başını sallayıp düşüncelerini söyledi."Bence biraz değil, baya bir ayıp ettin. Çocuk doğru düzgün tahtayı göremiyor. Baktım olmuyor yanına oturdum. Ben yazdım o geçirdi. "
Dedi. Üzüldüm. Gerçekten üzüldüm. Ona bu konudan rahatsız olduğumu söyledim.
Sanki beni tanımıyormuş gibi " özür dile!" Dedi. Gözünün içine manalı manalı bakınca "sen de insansın özür dileyebilirsin" dedi.Haklıydı. Ama ona haklı olduğunu söylemedim. Düşüneceğimi söyleyip yanından ayrıldım.
Peri'ye mesaj attım. Durumdan bahsedince " Abla sen âşık olmuş olabilir misin? " dedi. Ona saçmalamamasını söyledim. O da sinirimi bozmuştu. Özür dileyip dilememe konusunda düşündüm. "Ne özür dileyeceğim o amipten be! Çok da umrumda gözlüğü. Hem aşk da neymiş? Benim âşık olacağım adam daha anasının karnından doğmadı. Doğdu mu yoksa ya? Yok yok doğmamıştır.
Ben âşık olamam ki! Aykırı bana o vıcık vıcık aşk böcekleri halleri."ALİ
Sonunda çıkış zili çalmıştı. Sonunda eve gidiyordum. Yine otobüsü kaçırmamak için aceleyle yürüdüm. Gözlüklerim olamadığı için etrafı bulanık görüyordum. Yanlışlıkla kitaplarımı yere düşürdüm. Ben yerde kitaplarımı toplamaya çalışırken birden biri yanıma geldi. Aceleden yüzüne bakamadım. Bana yardım ediyordu . Şükürler olsun ki bu okulda da yardımsever birileri vardı.
"Teşekkür ederim. Bu okulda sizin gibi yardımseverler de varmış." Dedim." Rica ederim " dedi. Sesi tanıdıkdı. Oydu. Kahretsin oydu. Başımı çevirip emin olmak istedim.
Ve gerçekle yüzleştim.
Elinde bir kitabım daha kalmıştı. Sertçe çekip aldım.
Tek kelime etmedim. Tam yanından çekip gidecekken kolumdan tuttu."Bırak kolumu" dedim. Hafifçe gülümseyip "O kibar çocuğa ne oldu? Yedin mi?" Dedi.
Aklınca espri yapıyordu. Sesimin tonunu çok başaramasam sert tutmaya çalıştım.
İki günde beni ömrümde aşağılanmadığım kadar çok aşağılayan böyle birine karşı bir de kibar mı olacaktım. Ama kalp de kıramam ben. Ben onlar gibi değilim. Kalp kırmam.
"Yedim !!" Dedim. Gülümsemesi daha da belirginleşti. Allahım niye bu kadar güzel gülüyordu. Ne güzel şeysin sen. Hayır!! Hayır! Güzelse güzel. Kaptırma kendini ona. Güzel gülüşüyle " Yok yok oralarda bir yerlerdedir. Yememişsindir." Dedi. Cevap vermeden yanından ayrıldım. Arkamdan seslendi. " Ali!" Dedi. İlk kez adımla sesleniyordu. Arkama dönüp cevap verdim. "Efendim." Dedim. Bir kaç adım attı. Yine gülümsedi. "Bak hala içindeymiş o kibar çocuk, ama bir şey daha var içinde" dedi.
Ne demeye çalıştığını anlamadım.Acaba +18 bir şeyler mi ima ediyordu?
"Ne" dedim.
Az önce bana doğru attığı adımları bu sefer arabasına doğru attı, kapısını açtı. Sanırım beni bırakmayı teklif edecekti. Evet kesin öyle yapacaktı. Pişman olmuştu.Gözlerini kısıp , ukala ses tonuyla,
" Amip Ali de hala içinde " dedi.Yıkıldım..!
Her seferinde iyi biri olduğuna ikna oluyordum sonra bir anda her şey duman oluyordu. Değildi. Ne iyiydi ne de bir kalbi vardı. Arabasına binip uzaklaştı .
Arkasından bakakalmıştım. Arkamdan biri elini omzuma koydu. Bir kızdı.
"Bu okulda ezilmek istemiyorsan böyle insanlara cevabını vereceksin " dedi. Tatlı ve samimi birine benziyordu.
" Denerim" dedim.
"Dene! Bu arada adım Ela. " Dedi.
"Bende Ali memnun oldum. Teşekkür ederim tavsiyelerin için. " dedim.Yeterince samimiydim. "Görüşürüz " deyip gitti. O gidince ben de Selin'in gittiği yola baktım .
Yerinde yeller esiyordu.
Gitmişti.
Umarım kalbini bıraktığı yerden almaya gitmiştir.
Öylece durup yalnızca umut ettim. Ve düşündüm. Kalbi sevgi ve merhametle dolu biri ile kalbinin yerinde nefret tohumları ekili olan biri nasıl bir aşka başrol olabilirdi. İmkânsızdı. Bu hayatımda ki en imkansız şeydi.+10 vote bölüm gelir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMİP - ALSEL
FanfictionHersey bir tesadüfle başladı. rastlantılar, nedensizlikler, günbegün bir keşmekeşe sürülen hayatlar, partiler, piknikler, latteler, çaylar, bonfile etler ve pilav üstü tavuklar... Birbirinden 180 derece farklı hayatların ve de iki zıt karakterin sav...