GİDİNCE ÖZGÜR KALMAZ ŞARKILAR

2.1K 163 22
                                    

Elimde olamayan sebeblerden dolayı bölüm fazla gecikti. Kusura bakmayın. Umarım bölümü begenirsiniz.

Biz diğerleri gibi değiliz. Ayrılsalar da ertesi günü barışmak bize göre değil. Bunu sende biliyorsun mavi.
Gitme gidersen kokunu kaybederim.  Eğer gitmek zorundaysan gözlerini bırak bana.
Yoksa kaybolurum bana bıraktığın siyahlarda.
Özür dilemek hafifletir mi? Bilemem.
Gitme mavi! Gidersen bu sokaklar bu cam dolu viraneler, tüm şehir sana ağlarız.
Gitme! Gidince özgür kalmaz şarkılar...

SELİN

Ali elinde ki kağıda gözleri dolarak bakmaya devam ediyordu. Sol gözünden bir damla attı kendini sıcak tenine.
Ağlamaktan kalan son nefesiyle ''Selin Yılmaz'' dedi.
Ve o an benimde sağ gözümde ki acılı yaşlar aktı birer birer.
Birbirini tamamladı ağlayışlarımız.
Belki de bundan sonra hissedebileceğimiz tek duyguyuda beraber içimizden akıttık.

Ali yüzüme nefret dolu baktı. Ama çizgilerin de bir anlamsızlık vardı. Çaresizce ona bir şeyler sarfetmemi bekliyordu.
Belki de  inkar etmemi.
Ama gerçek buydu. Ve benden başka biri daha bu gerçeği biliyordu. Benim sevdiğim adama söyleyemediğim bu kirli şeyi biri ona böyle söylemişti.

Derin nefes ala ala yanıma yaklaştı. Korkudan titriyordum. Bana olan o bakışları beni toprağın altına koyabilecek kadar hoyrattı.

Titreyen sesiyle
''Doğru mu ? Dedi.

Yüzüne bakmaya cesaretim yoktu. Gözyaşlarımı ona göstermeden başımı salladım.

Sessizce ''Babam... Babam yüzünden... O yapmış...'' dedim.

Dudakları titriyordu.

Kolumdan tuttu.

''Siz... siz benim çocukluğumu
öldürdünüz!! ''

Tüm bunları hatırladığım da evdeydim.
Eve ne zaman geldiğimi, Ali yere yıkılırken onu nasıl bıraktığımı hatırlamıyorum.
Tek hatırladığım gözlerimin önünde yıkılan mavi gözlü bir dev.

Gerçekler inkar etmediğimiz, tüm kirliliğiyle kabul ettiğimiz sürece gerçektir.

Ben o gün hayattaki tek gerçeğimi kaybettim.

Mavi yok oluşun üstünden tam 6 ay geçmişti.
O şu an nerede ne yapıyor bilmiyorum.
Bilmek istedim çoğu zaman ama gitmişti işte ne fark ederdi.
Ben ise tüm günümü resim atölyemde geçiriyordum. Lise bitince Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesini kazanmıştım. Hayal ettiğim şeyi kazandığıma bile mutlu olmamıştım.
Şimdi ise etrafı camlarla örülü bir odanın içerisin de ellerimde dünden kalan resimlerin izleriyle kalbimde sevdiğim adamdan kalan aşkla yüzler çiziyordum.

Ama resme nasıl başlarsam başlayayım bitince baştan aşağıya o oluyordu her şey.

Parmaklarım da kalbim gibi ihanet ediyordu bana.

Parmak uçlarım bile o adama aitti.
Ben ona aittim.

Canım yanıyordu. Bir anda böyle gitmesi...
Hani böyle gökyüzüne bakarsınız masmavidir sonra birden yağmur yağmaya başlar gök maviliğini kaybeder.
Ben o adamın gözlerine düşmeden önce yağmur delisiydim. Şimdi ise gökyüzü kararacak diye yağmurdan nefret eder oldum. Çünkü uzun zamandan beri onun maviliklerini gördüğüm tek yer gökyüzü.

ALİ

Zamanın nasıl geçtiğini düşünmeyeli çok olmuştu.
O günden sonra okuldan kaydımı alıp başka bir okula gelmiştim.
Her şeye rağmen okulumu bitirip üniversiteyi kazanmıştım. İTÜ mimarlık kazanmak hayalimdi. Oldu da. Her şeye rağmen hayat bir yerden merhaba demişti.
Bir el uzamıştı sonunda. O eli geri çeviremezdim.
İyi değildim. Gün nasıl gece oluyordu habersizdim.
Ondan habersizce bir şekilde savruluyordum ...
Adını söyleyememek acizliğindeyim.
Çünkü söylersem özlerim.
Hayır, onu özlersem günlerce pencereler de beklediğim adama ihanet ederim.

AMİP - ALSELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin