AMİP - ALSEL

GİTMİCEKSİN

Hayır, gitmesine izin veremezdim. Onu durdurmalıydım.
Bugün benim için yaptıklarından dolayı onu durdurmalıydım.
Sadece bu nedenden ötürü onu durdurmalıydım.
Başka bir şey yok yoksa. Olamaz. Olmamalıydı.

Arkasından seslendim.

"Ali büyü biraz. Çocuk gibi davranıyorsun. " dedim.

Cevap vermedi. Bir daha seslendim.

"Aliş gel hadi. Sana buraya gel diyorum." Dedim.

Gelmedi. Arkasına bile bakmıyordu.
Arkasından koştum.

"Nereye gittiğini zannediyorsun sen?" Dedim. Serttim yine ve yine...

Bakışlarını sertleştirmeye çalıştı.
Ama beceremedi şapşalım.
Bu sert görünmeye çalışan haşin tavırları beni deli ediyordu.

"Bırak beni gidicem " dedi.

Tuttum kolundan
"Gitmiceksin!" Dedim.

"Aa bırak be manyak!" Dedi.

Sinirle...
"Of delirtme beni be yeter " dedim.

Dinlemedi. Bastı gitti. Nereye giderse gitsin umurumda değildi.
Atladım arabama evime doğru sürdüm.
Yolda öldürülse bile bu saatten sonra anca bülent ersoy cenaze usulü kafam kadar gözlüklerden takar bir fatiha okur helvası yer gelirdim.

Ertesi gün...

ALİ

Dünkü aksiyondan sonra okula gelmek bir faciayaydı.
Aceleyle sınıfa çıkıyordum.
Bir yandan da elimdeki kahveyi içiyordum.
Birden elime kahve döküldü. Lavaboya doğru gittim.
Elime makineden sabun sıktım.
Ama gelmedi. Bir daha sıktım.
Birden bir sürü geldi.
Avcum sabunla doldu. Suya doğru gittim. Su akmıyordu. Kahretsin .
Her şey mi benim bulur.
Birden galeyana gelip sinirden bağırıp çağırdım.

"Ama ne bu ya hayvan gibi şii yapıyorsunuz ama ya ne bu ya bu okulda insan gibi şii y-o-k-m-u-? Hayır anlamıyorum. Bu zenginlerin verdiği o kadar parayı bunlar ne yapıyor. Musluk bozuk ya ... " Dedim.

Çok sinirliydim. Valla çok sinirliydim. O sinirle de çıktım.

Selin önümü kesti.
Sinirlendim.

"Ne var yine ne istiyorsun benden?" Dedim.

Bir şey demeden bana doğru yaklaştı . Sonra ...

" Sen de biraz dallamalık da var sanki. " Dedi.

Malca baktım yüzüne.

"Dallama?" Dedim.

Yüz ifadesi değişti.

"Ne, hayatında ilk defa mı duydun?"

"Ne demekki?"

"Ne biliyim hakarettir her halde" Dedi umursamadan. ..

Yine deli etti beni. Kızmıştım.

"Tabi ya bana söylediğine göre güzel bir anlama gelecek hali yok ya" dedim.

Biraz ergen tribi gibi olmuştu. Olsun.
Bastım. Gittim.

Beni kolumdan tuttu. Ve çekmeye başladı. Nereye çekiyorsa gidiyordum.
Gitmek zorundaydım.
Yoksa parça pinçik ederdi beni.
En alt kattaki kazan dairesine götürdü.
Şaşkındım. Ne yapıyordu bu kız .

Durdu. Aramızda yaklaşık yarım metre vardı. Yaklaştı. Yaklaştı.
Daha da yaklaştı. Ufak adımlar atıyordu. Yaklaştı .

Ve... teni tenime değdi.
Gözlerimin içine baktı. Uzun uzun...
Elini yanağıma getirdi. Hafif çıkmış olan sakalımı yokladı.
Sanki elleri kor gibiydi. Dokundukça yanıyordum .
Parmak uçlarıyla hafif yükseldi.
Ve...
.
.
.

Dudağıma bir öpücük bıraktı.

Bir öpücük değildi sanki bir ateş parçasıydı. Ve aylarca kalbimi tutuşturacaktı.
Tüm cesaretimi topladım veee...

Yapıştım dudaklarına.
Artık kendime engel olamıyordum. Yaklaşık 3 saniye sürdü.
Bize kalsa 3 saatte sürerdi. Ama ne oldu?

Yukardan bir ses geldi. Bir silah sesiydi. Birbirimize baktık.
Yukarı doğru çıkmaya başladık.
Koridordan birileri üstümüze doğru geliyordu.
Hemen yine kazan dairesine doğru koştuk. Kapıyı kapattım.
Ve ikimiz sessizce dışarıdakileri dinlemeye başladık.

Sona yine ekşın koymadan yapamadım. Ama acık romantizm koydum. Hadi yine iyisiniz keratalar :))))

Bolca vote ve yorum bekliyorum. Şimdiden teşekürler...