ALİ
İçeri girdiğimiz de bir kız pencereden dışarı bakıyordu.
Selin durdu ve kaldı.
İlerlemedi.
Kimse görmesin diye kapıyı kapattım. Selin hala durgundu.
Ne hissettiğini anlamaya çalıştım. Ama duygularını sanki bir yere hapsetmişti.
Dengesini kaybetti bir an .
Hala iyi değildi. Kolundan tuttum."İyi misin?" Dedim.
Yutkundu ve "iyiyim." Dedi. Korkuyor gibiydi. İlk defa ne hissettiğini hafifçe belli etmişti.
Yürümeye başladı. Yaklaştı kıza doğru.
Yaklaştı ve yaklaştı. Kızın omzuna dokundu. Hareketleri durağan ve korku dolu gibiydi.Kızın kulağına doğru eğilip usulca...
"Ben geldim." Dedi.
Kız ona doğru döndü. Kumral saçları çok uzun olmasa da uzun ve düzdü.
Selin onunla göz göze gelince gözünden bir damla yaş düştü.
Ve sonra durdurmadı yaşlarını. İkisi birbirine sarıldı.
Çok duygusal bir andı. Ve bammmm... İçeri bir hemşire girdi. Hafif tonton ve iriceydi. Ödümü koparttı.
Seline baktım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Burdan fıymamız gerekiyordu.
Selin kıza dönüp "tekrar gelicem " dedi.
Hemşire "manyak kız burda çabuk güvenlik görevlilerini çağrın!!!!" diye haykırdı.Hemşire ciyak ciyak bağırıyordu.
Ve odadan çıkmamıza izin vermiyordu.
Selin de ne yapacağını bilmiyordu. Burdan çıkmalıydık.
Bir seyler düşünmem lazımdı. Masanın üzerindeki kolonyayı aldım bir peçeteye döktüm.
Ve hemşirenin burnuna dayanım. O anda içeri görevliler girdi. Seline döndüm.
Omuzlarını silkerek " Basıldık Sebastian üzgünüm " dedi.1 saat sonra...
SELİN
Yaklaşık bir saattir emniyetteydik. Biraz sonra bizi nezarete attılar.
Ali delirmiş gibiydi.
Sürekli " Ne yapacağız şimdi. Tamam ömrüm hapislerde çüruyecek" diyordu.Bu durumda bile beni güldürmeyi başarıyordu eşşek.
Nezaretlerimiz yanyanaydı. Ona seslendim.
"Ali sakin ol yeter . Böyle bir şeyden müebbet yiyecek halimiz yok ya" dedim.
İkna olmuş gibiydi.
"Kalmayız dimi. Tabi canım en fazla bir kaç saat burada tutarlar. Of ya atarlarsa hapse. Müebbet yemeyiz tabi canım. Adam öldürmedik sonuçta" dedi.
Hafiften güldüm.
"Sahi sen salaksın valla ya diyince de kızıyorsun. Kadının burnuna kolonya dayama nedir ya ne içiyorsun sen çocuğum. "
Sesi heyecanlı ve tedirgindi. Cevap verdi.
"Ya ben ne bileyim ya bayılır diye düşündüm. Oofff! Bana bundan çok ceza vermezler dimi Selin"
Korkuyordu garibim belliydi.
Biraz daha korkutmaya çalıştım."Yok canım taş çatlasın 25 yıl falan verirler "
"Yok ya valla mi off yandım ben . Ya ben bittim ya bittim. Yani şu an moralim sıffır sıffırrr. Ya ben 25 yıla kadar neredeyse 41 42 yaşında oluyorum . Of gitti gençliğim ben nerelere gidem. "
Durumumuz git gide Dilberay ın parmaklıklar ardındaki programlarına benziyordu.
Yaklaşık bir kaç saatten beri Alinin sesi çıkmıyordu.
"Pışt öldün mü fedayim? " dedim.
Sesi daha normal çıkıyordu.
"Selin?"
"Efendim"
" kimdi o?"
Kahretsin ne diyeceğim şimdi. Söyleyemezdim. Hayır bunu Söyleyemezdim. Olmazdı.
Soğuk bir sesle...
"Hiçkimse Ali. Unut bugünü. " dedim
Biraz sert bir sesle konuştu.
"Selin!"
"Ali!"Cevap veremeyeceğimi anladı.
Birden,"Ukala Selin" dedi.
Damarıma basmaya çalışıyordu .
"Salak Ali"
"Egoist Selin !"
"Ahmak ali !"
"Baş belası Selin!"
"Amip Ali "
"Manyak kız Selin! !"
Aramızda ki laf sokma tüm hızıyla devam ediyordu. Beni çileden çıkardı sonunda.
"Bana bak amip çıldırtma beni. Burdan çıkar çıkmaz pıçaklatırım seni. Anladın mı beni? " dedim.
Gayet sert ve acımasızdım.Sustu. Konuşmadı. Korktuğundanmıydı yoksa konuşmak istememesinden miydi bilmiyorum. Ama yine kırdım emindim.
"Ali"
Defalarca Ali dedim ama cevap vermedi.
Biraz sonra memurlar geldi. Bizi Sefa amirin odasına götürdüler.
Sefa Amir sert mizaçlı sakallı karizmatik bir adamdı. Beni iyi tanırdı.Bana doğru döndü.
" Selin kızım sen akıllanmıyacak mısın? Bıkmadın mı sen o hastaneye gizlice girmeye ." Dedi.Sesimin tonunu yükselttim. Kararlı bir sesle...
" Bana onu göstermedikleri sürece giricem . " Dedim.
O da sesini yükseltti.
"Eğer bir daha yaparsan anneni arayacağım " dedi.
Annemi aramasını katlanamazdim.
"Uf tamam yapmayacağım bir daha yeter ki arama şu annem olacak kadını " dedim.
Aliye doğru baktı. Ali gözlüklerinden melül melül bakıyordu.
Safa amire döndüm .
"Onun bir suçu yok. Ben zorladım onu" dedim.
Sefa amir memurlara "işlemleri halledin bırakın ikisini gitsin." dedi.
Ali rahatlamış gibi duruyordu. Biraz sonra dışarıdaydık .
Ali'ye döndüm. Sıcak davranıyordum ona."Hadi bırakayım seni " dedim.
Yüzüme baktı . Sertçe baktı. Baya sertçe baktı. Imm etkilendim.
Haşin seni... Ne yapsa da tam bir amipti.
Sonra dedim ki kendi kendime ne kadan da amip bir erkek . Onu da böyle kabullenmek gerek.
Baya da kafiyeli oldu.
O bana sertçe bakarken ben düşündüklerimden dolayı sırıtıyordum.Birden " Ne sırıtıyorsun be sen?" Demez mi?
Der tabi. Dedi de."Hiiiç , ay ne bu atar be sende ergen gibi? Ne oldu?" Dedim .
"Ne mi oldu? ne mi oldu? Hapse giriyordum be neredeyse. " Dedi.
Güldüm ve dedim ki...
"Ama girmedin kurtardım seni. Hadi bana teşekkür et!!" Dedim.
Sinirlendi.
"Hadi evine bırakayım seni" dedim.
Yine haşin tavrıyla ...
" ben kendim giderim " dedi.
"Nasıl gideceksin saçmalama bu saatte " dedim.
"Yürüyerek " dedi.
Uzatmadan "Ne halin varsa gör ama yolda kötü insanlar tarafindan tecavüze ugrarsan beni ilgilendirmez. " dedim.
Arkasını döndü. Ve canımı yakan öyle bir şey söyledi ki mafetti beni amip oğlu amip.
" senden daha kötüsü yok dışarda merak etme " dedi.
Ve gitti.
Ekşınlı bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz. Bolca vote ve yorum bekliyorum. :)))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMİP - ALSEL
FanfictionHersey bir tesadüfle başladı. rastlantılar, nedensizlikler, günbegün bir keşmekeşe sürülen hayatlar, partiler, piknikler, latteler, çaylar, bonfile etler ve pilav üstü tavuklar... Birbirinden 180 derece farklı hayatların ve de iki zıt karakterin sav...