Uzaktan gelen ambulans sesleriyle ayılmış, gözlerimi aralamıştım. Etrafıma baktığım da iki polis annemi ayıltmaya çalışıyordu. Gözüme gelen ışığı yanıma yaklaşan bir polisin gölgesi kesmişti. Uzattığı elini tuttum ve kalkarken durumumu sordu.
"Yürüyebilecek durumda mısın?"
Ben ise o an sadece annemi düşündüğüm için polisin bu sorusuna "annem nasıl?" Diye cevap verdim.
Polisin de yardımıyla annemin yanına gittiğimde annem ayılmış, diğer polisin yardımıyla ayağa kalkmaya çalışıyordu.
Annemi görür görmez yanına koşmak istedim ama ensemde ki acı buna müsade etmiyordu.
"Anne!"
Son çağre anneme seslenmek olmuştu. Annem beni görür görmez bana doğru yürümeye başladı. Yürürken ki çektiği acı yüzünden belli olsada pek fazla göstermemeye çalıştı.
Sımsıkı sarıldığımız da ikimizde acinin etkisiyle kısık bir şekilde inledik ve birbirimizden ayrılmak zorunda kaldık.
Yanımıza koşarak gelen sağlık ekipleri annem ile bana boyunluk taktıktan sonra ambulans aracına kadar yurumemize yardım ettiler. Ambulansa bindigimizde hastaneye doğru yol aldık. Endemizde ki ağrı o kadar şiddetliydi ki ne annem konuşa biliyordu ne de ben.
Hastaneye geldiğimizde daha fazla hareket etmememiz için birer sedye getirildi.
Hemşire abla beni sedyeye yatırırken acının etkisiyle göz yaşlarıma mani olamadım.
Annemi götürdüklerinde hemşire ablaya;"Nereye gidiyor annem?" Diye bir soru yönelttim.
Hemşire abla bu sorum üzerine içten bir şekilde gülümsedi."Korkma tatlım. Seni götüreceğimiz odanın yanında bir şeyi var mı diye bakılacak. "
Konuşmak canımı acıttığı için hemşire ablaya varla yok arası güldüm.
Odaya geldikten sonra Doktor Bey beni muayene etmeye başladı.
Muayene bittiğinde bir şeyim olmadığını ama bir gün gözlem altında olmam gerektiğini söyledi.
Doktor odadan çıktıktan sonra hemşire abla bana ağrı kesici verdi. Ağrı kesici sayesinde ensemde ki ağrı biraz olsun dinmişti.
Odanın kapısı açıldığında annemin geldiğini gördüm. Hemen oturduğum yerden kalkıp anneme sarıldım."İyi misin anne?" Diye soru sorduğumda "İyiyim kızım" diyerek cevapladı.
1 gece gözlem altında kalacağımız için annemde benim kaldığım odada kalacaktı.******
Saat kaç bilmiyorum ama hava hafif aydınlanmak üzereydi. Bir türlü uyuyamıyordum. Ne zaman gözümü kapatsam yaşadığımız olaylar gözümün önünden flim şeridi gibi geçiyordu. Yatakta döndükten sonra annemin de benim gibi henüz uyumadığını gördüm.
"Uyumadın mı anne?"
Bir anda çıkan sesim annemi irkiltmişti."Hayır kızım. Sen niye Uyumadın? "
"Uyku tutmadı." Annem bu cevabım üzerine iki kolunu açıp gel işareti yaptı. Yataktan yavaş bir şekilde kalktıktan sonra annemin yanına oturarak açmış olduğu kollarının arasına girdim. Kaç dakika oldu saymadım ama uzun süredir birbirimize sarılı kaldık."Çok korktum. Seni kaybetmekten. Gözümün önünde öldürülmenden. Sen benim biricik kızımsın." Dedikten sonra saçlarıma uzun bir öpücük bıraktı. Annemin kollarından çıktığımda ağladığını fark ettim. Akan göz yaşlarını elimle sildikten sonra;
"Hadi yatalım anne." Dedim ve yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
Annem de beni öptükten sonra kendi yatağıma geçtim.****
Gözlerimi araladığım da annemi başımda beni izlerken buldum.
"Bir an hiç uyanmıyacaksın sandım." Diyen anneme gülerek cevap verdim.
Yataktan kalktıktan sonra tuvalete girdim. Tuvalette işim bittikten sonra odaya döndüğümde doktoru annemle konuşurken buldum. Annemin yanına geçtiğimde doktorun içten gülümsemesiyle karşılaştım."Nasılsınız Neşe Hanım"
Doktorun bu neşesi beni mutlu etmişti.
"İyiyim siz"
"Bende iyiyim. Şimdi izin verirseniz boyunluğunu çıkaralım."
Anneme baktığımda boyunluğunun olmadığını gördüm. Herhalde ben tuvaletteyken çıkarmışlardı.Doktoru başım ile onaylandıktan sonra doktor bey yavaş hareketlerle boyunluğu çıkardı.
Ensemin artık acımaması beni mutlu etmişti. Tabi en büyük kurtarıcılarım ağrı kesicilerdi.
Annem ile doktor son konuşmalarını yaptıktan sonra odadan çıktık.
Hastanenin çıkışına geldiğimiz de Emel ablayı bizi beklerken gördüm. Emel abla annemin işten çok yakın arkadaşıydı.
Sanırım o bizi bırakacaktı.
Emel abla ile selamlaştıktan sonra sonra arabasına bindik.
Annem ön ben ise arka koltukta oturuyordum.Araba yolculuğu sırasında annemin sorusu uzerine Emel abla olayları anlatmaya başladı.
"Çatışma başladığı sırada öğle yemeğinde görevli olan gardiyanlar saklanmayı başarabilmişler. Zaten adamlar önüne çıkanları öldürmüşler."
Emel ablanın bu açıklamasından sonra annemin 2.sorusu pek fazla gecikmemişti.
"Kimleri öldürmüşler?"
Emel abla bir yandan arabayı kullanıyor, diğer bir yandan ise annemin sorularına cevap veriyordu.
"Adamlar baskın yapınca güvenlik görevlileriyle çatışmaya girmişler. Çatışmanın sonucunda bütün güvenlik görevlileri ölmüş. "
Annem "hmm" diye bir ses çıkardıkdan sonra Emel abla konuşmayı değiştirmiş ve normal bir konuşma başlamıştı.
Onların sıkıcı konuşmalarını dinlemek istemediğim için okul pantolonumun cebinde ki telefonuma sardığım kulaklığımı çıkardım. kulaklığımı telefonuma taktıktan sonra en sevdiğim müzik olan Nick Jonas'ın - teacher adlı müziğini dinlemeye başladım. Eşyalarımızı bizi almaya gelen Emel ablanın getirmiş olmasına sevinmiştim.
Eve vardığımız da arabadan indim ve annemden evin anahtarini alıp apartmanın dış kapısını açmaya gittim.
Annem de Emel ablaya teşekkür ettikten sonra yanıma geldi ve beraber asansöre bindik. Asansör 4. Katta durunca eve gelmenin sevinçliğiyle hemen evin kapısını açıp içeri girdim."Oh be ev gibisi yok valla." Diyen annemi "katılıyorum" diye cevapladım.
Son olarakta mutfakta bir seyler atıştırdıktan sonra odalarımıza geçtik.Bu bölümü telefondan tam iki buçuk saatte yazdım. Yazi düzenlemesi falan derken iki buçuk saat geçti. Umarim beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. Nasi buldunuz??
Olabildiğince okul acilana kadar hizli bölüm yüklemeye çalışıcam. Çünkü okul açıldıktan bir hafta sonra dersler başladığı icin bolumler hafta bir kere gelicek.