Selamlar! 1K olmuşuz resmen! Ya çok mutluyuum!
Neyse sevincimi sonraya bırakacağım :D
Eee civcivlerim okullar nasıl gidiyor bakalım? Tamam, sıkıcı olduğunu hepimiz biliyoruz. Hele bir de erken kalkma meselesi var ya insanı öldürüyor resmen. Altı da kalkıyorum bir de resmen acı çekiyorum falan işte. Ama baktım 1K olmuşuz çok mutlu olduum!
Ay 1K olmuşuz resmeen!
Bu bölümün şarkısı olarak Pera'nın Sensiz Ben şarkısını seçtim. Çünkü şarkı duygusal, romantik anlara falan çok güzel gidiyor. Hani her türlü sahneye konulabilecek bir şarkı çok güzel. Dinle dinle bıkamıyorum ben mesela şfkljasdfşljkas.
Medya da bölümün şarkısı var civcivlerim! İyi okumalar!
-Çok sevinçli yazarınız.
GÖKSU
Sevmiyordu işte. Sevemiyordu belki de bilmiyorum. Ya da aklının ucundan bile geçmiyordu. Dün gece o heyecanlandıran cümlelerin altında benim düşündüğüm gibi bir şey yokmuş mesela.
"Abiden daha çok dostmuş gibi mesela..."
Çok acı değil mi? Ona ne ara bağlandığım konusunda bir fikrim yok. Ben anlamadan gelişti sanki her şey.
Bilmem kaçıncı kez burnumu çekip elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim. Dün akşam bir şey demeden odama çıkıp yatmıştım. Moralimi bozmakta üstüne yoktu resmen.
İnşallah 'sevdiğim kız bana abi deyince' triplerine girersin ilerde. Ah pardon o beni 'kardeşi' olarak değil 'dost' olarak görüyordu.
Gökçe yanıma geldi.
"Göksu?" deyip yanıma oturdu. Suratına bakarken gayet ifadesizdim.
"Ya boş ver Buğra'yı. Olmazsa olmaz. Üzülmene değmez gerçekten." Dediğin de başımı omzuna koydum.
"Boş veremiyorum. Olmuyor." Dediğim de bir şey demedi. Daha sonra yerinden kalkıp suratıma baktı.
"Cidden mi Göksu? Burada böylece oturup ağlayacak mısın? Şu haline bir bak. Gözlerinin altı morarmış ve emin ol iğrenç duruyor. Kalk kendine gel dışarıya çıkalım. Beni sinir etme." Dediğin de aynaya baktım. Gerçekten de iğrenç duruyordum. Kendime söverek yerimden kalktım.
"Tabii ya! Ben bu hale düşecek kız mıyım be? Şu tipime bak? Hah ne olmuş ki en fazla dostu olarak görüyor? Ne var bunda?" derken sesim çatallaşmıştı. Ama bunu umursamadan banyoya gittim ve hızlıca duş aldım. Sonra aynı hızla üstümü giyindim ama saçımın kuruması o kadar hızlı olmamıştı tabii ki. Odama gidince kızların odasına doğru kapıdan,
"Gökçe dışarı çıkacağız! Hazırlan! Gece sen de !" diye bağırdığım ve içeriye geçtim. Gece odama geldi ve,
"Ben gelmiyorum. Geç kalktım." Diyerek odamdan çıktı tekrar. Gözlerimi kıstım ve içimden uzunca bir küfür savurdum. Daha sonra saçlarımı taradım ve makyaj yapmaya başladım. Yüzüme hızlıca pudra sürdüm. Pudra gözümün altını kapatmaya yetmişti aslında. Abartmış sanki Gökçe biraz. Neyse ne.
Gözüme eyeliner çektim. Neyse ki çok uğraşmadan adam gibi sürebilmiştim. Rimelle kirpiklerimi iyice belirginleştirdikten sonra dolabın karşısına geçtim. Ne giyeceğim konusunda hiçbir fikrim yok. Nereye gideceğimiz konusu daha başka tabi.
Neyse en fazla evde oturur fotoğraf çekiliriz.
"Ya ne giyeceğim ben?" diye dolabıma atar yaptım. Evet, dolabıma atar yaptım. Hak etti bence bunu. Dolabıma uzun uzun bakıp sonunda bronzlaşmanın da verdiği mutlulukla beyaz elbisemi üstüme geçirdim. Beline kadar dar ve belinden aşağısı da boldu. Hızlıca üstüme giyindim ve saçımı tekrar taradım. O sıra da Gökçe gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3G
HumorBirbirine bağlı iki kardeş ve bir kuzen. Gökçe, Göksu ve Gece. Göksu'nun kıskanç pandaları, Gökçe'nin en kıymetlileri ve Gece'nin yakışıklı followerları Gökhan, Gökcan ve Giray. Gökçe'nin yakışıklı muavini Murat. Gece'nin Tumblr boy'u Tunç. Göksu'nu...