"Romantik."

4.5K 454 39
                                    


Ben geldim höhö! Bakın bu sefer o kadar bekletmedim! Farkında mısınız? sşlkdjşlskjgşldsfç.

Ay bir saniye çok eğlendim şu an! Neyse işte öyle eğleniyoruz gençler! Ya ben kaç gündür okula gitmiyorum onun mutluluğu bu sldfjşslkdjf.

Bu arada Teog'a giden okurlarımın inşallah sınavı iyi geçmiştir! Umarım istediğiniz yeri tutturursunuz beybisiler!

Ha bir de şey. Şu 20 oy olamayan bölümleri 20 oya tamamlasak fena olmaz mı? Hani ben sınır koymak istemiyorum ama oy verirseniz iyi olur canlarım şsdkfjsşkldfj

Neyse sizi seviyorum iyi okumalar!

-DELİREN YAZARINIZ.

GÖKSU

"Ve sekizinci not. Ama bu farklı..."

Kaşlarımı kaldırdım ve Gökçe'ye baktım. Not meselesini hala çözememiştik ve gerçekten merak ediyorduk. Üçümüz de. Fazlasıyla.

Telefonumun sesi ortamdaki sessizliği bozunca ister istemez ürperemedim. Çünkü o filmlerdeki gibi cool bir ses tonu yoktu.

"Gözlerinin yeşilini özlediğğm. Olamaaz olamaaz sensiiz yariim, kabir azabından beter halim!"

"Ulan benim ses tonumu hangi kaşar değiştirdi? Sen yaptın değil mi kaşar Gökçe?"

O bir yerde kıkırdarken ben telefonumu açtım.

"Sarışınım?"

"Sevgilim. Ne yapıyorsun?"

"Ne yapayım sarışınım seni özledim. Muratlardayız. Gelsenize."

"Tamam sevgilim kafedeyiz biz de 15-20 dakikaya geliriz. Seni seviyorum!"

"Bende sarışınım. Çok seviyorum!"

Sonunda telefonu kapattık. Kızlarla da konuştuktan sonra yola çıktık. Arabayı Gökçe sürüyordu. 15-20 dakika sonra vardıktan sonra kapıyı çaldım. Heyecanla kapıyı açan Tunç'tu. Beni görünce gözlerini devirdi. Arkada Gece'yi gördüğünde ise beni içeri savurdu. Duvara çarptığım da kolumun üstüne geldiği için canım fazlasıyla yandı. Buğra geldi ve bana baktı.

"Sarışınım?"

"Kapıya savurdu ya. Sevgilisini görünce. Kolum acıdı."

Geldi ve kolumdan öptü. Daha sonra kollarının arasına aldı. Sakallarından öptüm. Ama çok romantik olmadı sanki. Dudaklarıma battı.

"Ulan çıksanıza ben benimkiyle kavuşamadım!"

Murat'ın gücü beni itmeye yetti eyvallah da Buğra'ya çok şey yapamadı.

Gene itilen ben oldum. Bu ne biçim hayat?

"Hepinizden iğreniyorum."

Buğra'yla içeriye gittik ve koltuğa oturduk. Diğerleri de gelip oturduktan sonra içeriye Berk girdi. Ama girişi efsaneydi. Çünkü kırmızı battaniyeyi boynuna bağlamıştı.

"Sevgilim! Berk!" dedim. Tam kalkıp sarılacakken Buğra kolumdan çekince hafif kucağına düşmüş olabilirim. Çok hafif ama.

"Senin sevgilin benim lan. Şaka bile yapamazsın. Isırırım ağzını."

Isırsana Buğra. Isır, bekliyorum.

Sakinim ben lan.

"Uf! Sen gitsene be paçoz. Sarı çıyanımı özledim ben." Kalktım ve beni özleyen aşkım Berk'e sarıldım.

3GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin