3-YEMEK

836 28 1
                                    

MULTİMEDİA;GİYDİĞİ ELBİSE

Sonunda kafeye geldiğimde arabamdan inip kafeye girdim. Alımlı ve yakışıklı kafenin sahibi biricik arkadaşım beni görünce gülümsiyerek konuştuğu erkek ve kız müşteri ile konuşmayı kesip bana doğru gelmeye başladı.

"Atakan , canım seni çok özlemişim."deyip boynuna atladım.

"Bende özledim. Ya Duru yardım lazım , şuradaki müşteri sorun çıkardı bir kov gitsin."dediğinde kahkaha atıp Atakan'ın omzunun üstünden arkaya o masaya baktığımda bizim Holding'de çalışan Sude ve erkek arkadaşını gördüm. Ama bu başka erkekti.

"O sürtük ile bende başa çıkamam . Mal olsa da çok zeki bir kız. Ama halledilir takma kafana."deyip çantamı Atakan'ın eline sıkıştırıp Sude'gilin masaya yürümeye başladım. Masaya geldiğimde bir sandalye çekip oturdum ve dirseklerimi masada birleştirip çenemin altına koydum.

"Yine ne olay çıkardın Sude?"sesim sitemli çıkmıştı çünkü bu kızdan dolaya başıma çok iş açılmıştı.

"Garson kız sevgilime yavşadı." 'ı' harfini yaya yaya söylediği için yüzümü buruşturdum.

"Seninde zamanında yavşamadığın yoktu Sude. Burdaki çalışanları iyi tanırım."dedim karalı bir ses ile.

"Sen nerden bilirsin bee!"sitem etmeye çalışsa da sesindeki cırtlaklığı insanı sağır edebilecek kapasitedeydi.

"Hmm... Acaba buradaki elemanları ben seçmiş olabilir miyim tatlım? "Sude mosmor olunca istemsizce kahkaha attım.

"Her yerden sen çıkmak zorunda mısın yhaaa!" Yüzümü buruşturdum.

"Evet. Şimdi ya gidersin yada uslu durursun pisicik."diyip masadan kalktım.

Bizim masaya doğru ilerlemeye başladığımda daha kimse gelmemişti. Atakan gelip yanıma oturdu , onun arkasından garson iki tane sütlü kahve getirdi.

"Eee naber uzun süredir sesin çıkmıyor?"Dedi. 

"Araf , bu aralar kendi ile beni de işlere boğuyor ve canım çıkıyor. Şimdi ise yöneltici başkanlığa geçiyorum ve daha da yorulacağım. Ama ben istedim ve istiyorum da." Dedim gülerek.

"Naıl geçtin ki? Yani Araf sana iş konusunda güvenmiyor."dedi dalga geçerek. Küçümseyerek ona baktım.

"Ne yani sadece alışveriş yapmıştım o gün ve yanlışlıkla Araf'ın hesabını kullanmışım. O da bende unutmasaydı. Hem aynı kart aynı şifre karışmış olabilir yani."dedim. O ara Afkan ve Selin el ele geldiler. Gözlerim ve ağzım 'o' şeklini almış ber şekilde onlara bakıyprdum.

"Oha kızım. Ne ara oldu ya bu olay?"dediğimde Selin bana ezici bakışlarından attı.

"Biz 1 aydır sevgiliyiz. Tabi sende o ara abimin peşinden koşup bizi unutunca normal bu."dedi. Afkan gülümsedi.

"Benim eve geldi. Ağladı ben seni seviyorum filan işte öyle."deyip kahkaha attı. 

"Araf , duyarsa seni evden çıkarmaz derdim ama çıkarsın benim sayemde."deyip yandan gülümsedim.

"Belki biliyordur."dedi tek kaşını kaldırarak. Güldüm.

"Bilseydi benim haberim olurdu."dedim sırıtarak. Sonra devam ettim. "Araf'la evlenmeye karar verdik biz."dediğimde. Hepsi aynı anda "Oha"dediler. Afkan ve Selinde yerini alınca direk sordular.

"Nasıl?"

"Ne ara?"

"Abim niye söylemedi bana."dediler.

"Abin aşkını kabullendi yavrum. Hatta bu gün ona gideceğim."dedim sırıtarak. O ara telefonum çaldı. Arayan tabiki Araf'tı.

"Güldün , eğlendin , bitti. Kalk ve eve git yemek yap. 1 saate evde olurum. Yemekleri yap."dedi ve kapattı. Gözlerimi pörtlettim ve ayağa kalkıp hepsine öpücük kondurdum. 

"Ben gidiyordum. Araf aradı , 1 saate yemekler hazır olsun dedi. Gidip yapmam gerek." Deyip hızla çantamı alıp oradan çıktım. Arkamdan alay ettikleri kesindi.

                                                


 Yemekleri yaparken üstüm berbat olduğu için yukarı çıktım ve Araf'ın dolabını açtım. Ara sıra hatta tek kalmaktan korktuğum için burada kalıyordum ve kıyafetlerim vardı. 

Üstümdekileri çıkartıp dolaba dönünce aşağı kapı açıldı. Sonra Arafın sesi.

"Derin?"diye bağırdı.

"Buradayım."dedim. Bir kaç dakika içinde buradaydı ve beni ten rengi iç çamaşırlarım ile görüyordu. Yüzümü başka tarafa çevirdim. Utanmıyordum , çünkü çok kez birlikte olmuştuk ve ona olan sevgim yüzünden tek o olmuştu. Yutkunma sesi geldi. Düdağım hafif kıvrıldı ve krem rengi uzun kollu kalçalarımın altında biten normal bir elbise aldım ve giydim. O ara ensemde sıcak nefesini hissettim. Bu sefer ben yutkundum. 

Ellerini belime sardı. Elinde bir kutu olduğunu görünce zaten hızlı atan kalbim mümkünce daha da hızlandı. Kutuyu açınca ağzım açık kaldı. Bu yüzük muhteşemdi. Büyük bir elmasın çevresinde küçük elmaslar vardı ve yan tarafında da iki sıra elmas vardı. Hızla Araf'a döndüm. Gözlerime bakarak yüzüğü sol elimin yüzük parmağına taktı. Ve o parmaktaki damar kalbe giden damardı. 

Yüzümdeki gülümseme silinmiyordu. İlk alnımı sonra yanaklarımı daha sonra dudağımı öptü. Yüzümü elleri arasına alıp yanaklarımı okşamaya başladı. Alnını , alnıma dayadı.

"Sana bir şey demem gerek."dediğinde etkisi altında olduğum için.

"Hmm."diye garip bir ses çıkardım.

"Ben acıktım."dediğinde geri çekildim. Bir anda. Sinirle kaşlarımı çattım.

"Öküz , ayı , orangutan , odun , kalas. Bende romantik bir şey söyleyecek sandım. Romantikliğin içine ettin be adam."diye homurdanarak mutfağa geçtim.

                                       

Gece saat 00.50 olduğunu görünce yatağa girdik. Beni göğüsüne çekince itiraz etmeden bende kollarımı beline sardım. Araf ise elini kalçalarımın üstüne koydu. Homurdandım ve kafamı kaldırıp yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Tabiki 'Muck' sesi çıktı. Kafamı geri koyunca o da alnımı öptü.

"Rüyanda beni gör."dedim gülerek.

"Sende çocuğumuzu gör."dedi. Gözlerimi devirip yerime iyice yayıldım ve gözlerimi uyku için kapattım.


ZORLU EVLİLİĞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin