Sınıfa girdimğimde etraf savaş alanı gibiydi. Yine en arkadaki sırama geçtim. Her günki gibi yanlız oturuyorum.
Birden kapı açıldı ve iki kişi girdi.
Sonunda gelebildiniz öğretmenim ve gizemli çocuk.
GİZEMLİ ÇOCUK MU?!?!-Günaydın çocuklar. Bu sizin yeni arkadaşınız Oh Sehun.
-Selam! Ben Oh Sehun!
-Hmm... Hah! Min Jee'nin yanı boş oraya geçebilirsin.NE?! BENİM YANIM MI?!?
***
Ders bitmek üzere ve ben sürekli onu izledim. Acaba fark etti mi?
Çatık duran duran kaşları anlamadığı şeylerde biraz daha çatılıyordu, mükemmel saçlara sahip, pembesi ve güzel dudakları onu daha bi yakışıklı yapıyor."Peki birazdan zil çalıcak. Beni izlediğin yeter. Ödevini yaz sonra birlikte birşeyler yaparız,ha?"
"Şey.. B-ben... I-mm.. Biri bana yok yok benle yani.. Konuşmak..."
" OMO!! Senin gibi güzel bir kızla kimse konuşmaz mı?"Bu sırada sınıfta kalanlar bize bakıyordu. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum. Bunun nedeni üzerimizdeki bakışlar ve bana iltifat etmesiydi.
"Tamam. Sorun yok. İstersen çıkalım?"
"Ne? Ha. Olur."***
Bütün günüm Sehun ile beraber geçti.
Çıkışta da yanıma geldi. Yeni komşularına gitmeliymiş. Evime yaklaştığımda ona döndüm ve:"Sehun ben gerçekten çok teşekkür ederim. Bu geçirdiğim en güzel gündü."
"Yani bu demektir ki arkadaşız?"
"Bilmem ben... Ya benim ilk... Huh! Bu ne kadar zormuş ya!"
"İLK ARKADAŞIN BEN MİYİM?!?!?"
"Evet. Yani sayılır. Ben daha önce hiç kimseyle konuşmadım."
"Peki. Numaranı verir misin? Şu komşu işini halledip size gelirim olur mu?"
" Elbette!"***
SEHUN'UN AĞZINDAN
Min Jee çok tanıdık geliyor. Ama neden bilmiyorum.
"Sehun, ilk günün nasıldı? Arkadaş var mı?"
"Evet anne. Adı Min Jee."
"Uh!"
"Elindeki ne?"
"İlk aşkının adı da Min Jee idi hatırladınmı?"
"Oh! Onun üzerinden çok zaman geçti ve o Kore'de değil."
Soy adını öğren derim onu araştır. Ama önce komşular."***
Gittim ve kapıyı çaldım. Açan kişinin saçının bir kısmı ve bir gözünü görüyordum.
"Ailem ile yan taraftaki eve taşındık ve.. Min Jee?"
" Gelmek ister misin?"
" Olur"***
Salondan odasına ödevler için çıktığımızda gözüme bir çerçeve takıldı.
"O fotoğraftaki çocuk benim ilk aşkım. Tuhaf. Onun da adı Sehun'du."
Hadi Sehun ona soyadını sor!
" Min Jee senin soyadın ne?"
"Kim Min Jee. Neden?"OMO!! Min Jee... O benim en iyi arkadaşım. Bunu bir süre saklasam iyi olucak sanırım.
"Hun! İyi misin?"
"Huh? Evet evet iyiyim. Peki hoşlandığın biri var mı?"
"Hala onu seviyorum ama onunla olamamak çok kötü!" diyerek bağırdı ve ağlamaya başladı."Oh! Min Jee b-ben çok özür dilerim seni üzmek istemedim."
Birden bana sımsıkı sarıldı. Saçları çilek gibi kokuyordu. Birden kapı çaldı ve ayrıldık. Lanet!
MİN JEE'NİN AĞZINDAN
Kapının çalmasıyla Sehun'dan ayrıldım. Onun tatlı kokusu beni mayıştırmıştı.
Kapıyı açtım. Tuhaf görünümlü biri bana siyah bir zarf verdi. Biz zarfa bakarken gitti. Açtım ve içimden okudum.
Sevgili Kim Min Jee
Size güzel bir haber vermek isterdim ama malesef ki bu şuan çok zor. Başınız sağolsun. Oppanız öldü.
Sevgilerimle Dr. Kang Min Hyuk
"NE? Hah! AH~!! HAYIR!"
Sonrası karanlık.
***
SEHUN'UN AĞZINDAN
Min Jee birden yere düştü. Onu kucağıma alıp odasına götürdüm. Onu yatağına yatırdım ve çince çalışmaya başladım.
***
Birden adımı duydum.
"Hunnie'm ben gitmek istemiyorum. Bırakma beni!... "
Birkaç saniye daha onu izledim.
"Hunnie'm!!" diye bağırarak uyandı. Güzel yüzü bütün gün yaşlıydı. Şimdi de öyle.
"Jee neyin var? Neden bağırdın?"
"Boşver. Sana bir soru sormak istiyorum. Asıl Hunnie'm yokken sen olur musun?"
"Sen nasıl istersen. Mutlu olman yeterli."
"Sen çok iyi birisin. Sanırım seni sevmeye başladım. İkinci arkadaşım oldun."Aslında hala tek arkadaşınım...
"Saat on olmuş gitmeliyim." dedim
"Hunnie beni üzgün ve tek başına bırakmazsın, değil mi?" dedi dudaklarını büzüp aegyo yaparak. Onun bu şirin haline dayanamadım.
"Bir şartım var ama."
"Yeter ki kal Sehun"
"Bana güvenmeni istiyorum"
"Hı?"
"Bana korkmadan herşeyi anlatabilirsin. Hem sende benim ikinci arkadaşımsın"
"İstersen şimdi de anlatırım Hunnie'm" dedi.Bana yeniden 'Hunnie'm' demesi gülümsememe sebep oldu. Birden kalbim sızladı. O günleri özlüyordum. Birlikte uyuduğumuz zamanlarda gizlice saçlarını kokladığım, sinir etmek amaçlı yanağından öpüşlerim...
"Sehun neden ağlıyorsun. Hadi bana anlat"
"Sadece onu çok özledim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berbat mı? Hayır Hayır!.. // Oh Sehun
Fanfiction"Uyanıyor!" Etrafı inceledim. Odamız.. Hayır, değil! "Ah! Berbattı Min Jee, berbat!" "Berbat mı? Hayır hayır! Geri dönmek istiyorum"