"Jee! Gitme! Daha sana söylemedim ki!"
Sehun'un bu sözleriyle uyandım.
"Hunnie? Uyan!"
Uykusu ağır olmalı diye düşündüm.
Çığlık attım. Yok artık!! Onu sarstım ve yine uyanmadı!
"OMO!! Eve hırsız girmiş!!"
"Hani? Nerde? Sana birşey yaptı mı?"
"O kim? Neyi söylemedin?" dedim
Şaşkınca bana bakıyordu."Ah! 'Jee! Gitme! Daha sana söylemedim ki' dedin şapşal"
Birden gözleri kocaman oldu.
"Anlatır mısın? Lütfeen" dedim son heceyi uzatarak.
Zamanı gelince tabii ki anlatırım" dedi ve bana içten bir gülümseme sundu.
Bu gün cumartesiydi.
Bizde kahvaltı yapıp biraz yürümek için dışarı çıktık.Birden bize doğru koşan bir köpek gördüm.
"Se-sehun? KÖPEEEKK!!!" diye bağırdım.Köpeklerden çok korkuyordum. Nedenini bende bilmiyorum. Ama ne zaman görsem korkar kaçarım.
Veee Uçuyoruuuğğğmm!!
Hunnie beni kuçağına aldı ve köpek daha çok yaklaşamadan kaçtık.
***
"Gerçekten de çok güzel bir manzara bu."
"Biliyorum gerçekten harika bir manzara" dedi ve kendini gösterdi. Yanaklarımın kızarmasına engel olamadım.
"Hadi ama. Hani benden utanmıcaktın sen?"
"Jee kim?"
" Öğreniceksin! Söz veriyorum. Şimdi gel ve bana sarıl"Gittim ve ona sarıldım. Yanağımda hissettiğim yumuşaklık birkaç saniye sürdü.
" Yah! Sehun! Biri bizi görseydi ne derdik?!?"
" Sevgilimi öperken size mi sorcam derdim"Ve BOOM!! Ben patlar.
"Hunnie'm biz sadece arkadaş değil miyiz? Hem benim sevdiğim birisi var!"
"Benim de var ama senin sorduğun soruya cevap vermeliydim. "
"Sehun sen çok iyisin ya. O yüzden bunu hakettin" diyip yanağına bir öpücük kondurdum."Jee Sehun'la ilgili anlılarından anlatsana."
"Hmm. Hunnie bizim eve yavru bir kedi getirmişti. Çok şirindi. İkiside.
Kediyi odamda yere bıraktık. Yatağıma çıktı ve yastığıma yattı. Bir süre sonra da perde tırmanışı gerçekleştirdi ve kapıyı açan kadının kafasına atladı. Sonra kediyi bahçeye çıkardık. Bahçede Kedi kucağıma çıktı. Sonra bir köpek beni kovaladı.""OMO!! Sonra ne oldu??"
"Hala köpeklerden korkuyorum!"
"Demek bu gün o yüzden kaçtık. Gerçi bende korktum"
"Eve gitmeye ne dersin ama ta-"
"Tabii ki köpek olmayan bir yerden"
***
SEHUN'UN AĞZINDAN
"Ne Yapalım?"
"Hunnie benim çok uykum geldi uyusak?"
"Olur"Odasına çıktık.
"Bana bir tane yastık ver ben salonda yatarım. Seni rahatsız etmek istemem"
"Lütfen yanımda uyu"
"Peki peki" dedim ve yanına yerleştim.
Aynı anda yorganı üzerimize çektik.
Gözlerimi kapattığım anda bir çift kol belime dolandı. Bir adette güzel bir kıza ait baş göğsümde yerini aldı. Bu halimizle sevgilileri aratmıyorduk."Sevgilim" dedim
"Ne sevgilisi?"
"Şuan ki halimize bakılırsa biz sevgiliyiz"
"Yah!! Uyu hadi!"***
Telefonumun çalmasıyla uyandım.
"Evet?"
"Sehun Min Jee'yi de bizim eve getir akşam yemeğini beraber yiyelim"
"Tamam geliriz biz" dedim ve kapattım."Ne olmuş?"
"Akşam yemeğini bizim evde yicez"
"Hmm. O zaman çıksak iyi olur"
"Tamam"***
MİN JEE'NİN AĞZINDAN
Sehun'u hazırlanmak için salona gönderdim. Altın sarısı üzerinde lacivert desenleri olan bir elbise giydim. Altına da altın sarısı babetlerimi giymek için kutuyu açtım. Bunları yılsonu balosu için almıştım ama nedense Bayan Oh ve Sehun'u etkilemek istiyorum.
Salonun kapısına doğru yaklaştığım sırada Hunnie konuştu.
"Min Jee haz-"
"Hoşuna gitmedi mi?"
"H-hayır! Sen... Gerçekten de çok güzel olmuşsun!" dedi büyük bir hayranlıkla. Hemen ardından allık kullanmam gerekmediğini düşündüm. Hep yaptığım gibi başımı öne eyip saçlarımın yüzümü kapatmasına izin verdim."Sanırım gitsek iyi olur"
Yanıma geldi ve yüzümü elleri arasına aldı.
"Utanmak yok güzelim. Oraya gittiğimizdede bu geçerli tamam mı?"
"Yanımda kal!" dedim ve sarıldım. Afalladı. Çok şirindi bu hali. Tatlı kokusunu içime çektim. Ardından elini tuttum ve çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berbat mı? Hayır Hayır!.. // Oh Sehun
Fiksi Penggemar"Uyanıyor!" Etrafı inceledim. Odamız.. Hayır, değil! "Ah! Berbattı Min Jee, berbat!" "Berbat mı? Hayır hayır! Geri dönmek istiyorum"