Berbat mı? Hayır Hayır!.. // Oh Sehun

10

YAZ TATİLİNDE

MİN JEE'NİN AĞZINDAN

Bir haftadır Sehun ve ommam ile tatildeyim. Ah! Yavru tavşancıkda benimle ama büyüdü çok olmasada.

"Jee yürümek ister misin?"
"Olur. Nereye kadar?"
"Nereye kadar istersek"

***

"Peki eğer öyleyse... Şimdi evliymiş gibi burda mı kalcaz?"
"Sanırım. Hem gideceğimiz yeri biliyorum. Yakın"

Üniversite için hazırlıklarımız başladı. Bu şimdi liseden de zordur!

"Ya şimdi liseden zordur bu!"
"Tamam o zaman şöyle yapıyoruz; ben okuyorum, sana evde anlatıyorum ve ödevleri falan yapıyoruz."
"Eğer anlamazsan?"
"Ben herşeyi anlarım!"
"Sehun!" dedim ve dik dik baktım. Sıkıntılı bakışlarım onun üzerindeyken anlamamış bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Ah! Jee hiç üzülme! Bunu birlikte başarıcaz güzelim!"

Ne? Anladı! Ama derler bu kadar kolay olmaz! Zor yaparlar, çünkü hepsi aptal!

SEHUN'UN AĞZINDAN

Min Jee fazlasıyla üzgün görünüyordu. Ommam evde olduğu içinde istemeyerek dışarı çıktık.

"Sarılalım mı?"
"Herzaman sarılabiliriz aşkım"
"O zaman benden ayrılma!" dedi ve ağlamaya başladı.

"Ailem olmadan nasıl yaparım? En azından biri olmazsa nasıl yaparım?!"
"Ben de senin ailenden değil miyim?"
"Evet ama özellikle de bu zamanlarda yanımda olacaklarına dair söz verdiler!"
"Peki! Bende söz veriyorum! Asla seninle ayrı kalmıcaz!"
"Senden uzak kalmaya dayanamam zaten şapşal!"

***

MİN JEE'NİN AĞZINDAN

Eve gittiğimizde ommam üst katta uyuyordu. Bizde tavşanla oynamaya başladık. Büyüdüğü için daha zorluydu.

"Seni küçük şans mıknatısı! Şimdi yakaladım seni!"
"Dikkat et aşkım!"
"Peki bitanem"

Tam masanın altından geçerken onu tutuyorduk ki Sehun ile kafalarımız çarptı!

"Birde bana dikkat etmemi söylersin"
"Tavşan tarafından kandırıldık ve düşündüğün bu mu?"
"Haklısın! Bu akşam bir havuç yerine yarım Havuç ve biraz elma alıcaksınız Bayan!"
(İşte benim ceza yöntemim! Bu bir gerçek.)
"Vay be! Güzel ceza Min Jee" dedi Sehun alaycı bir sesle.

"Hey! Ben onun iyiliğini düşünüyorum."

Bu sırada bir bağırma sesi duymamızla masanın altında olduğumuzu unutum masaya kafamızı çarpmamız ve bunun etkisiyle bardağın kırılması bir oldu.

"Ah! Önce terliklerim şimdi de bardağım ha? Geriye ne kaldı? Vazo mu? Yoksa vitrini mi devirirsiniz?"
"Omma Sehun ile çıkmaya başlamadan önceki zamanları özlüyorum"
"Bunun çözümü şu; ben eve geri dönmeyi düşünüyorum. Siz de burada kalın."
"Evet!"
"Ama bir şartım var! Daha fazla sakarlık istemiyorum!"
"Anlaşıldı komutanım!"
"Şimdi, yakalayın tavşanı!"

Bu ani komutla yine çarpıştık!

"Ah! Bu daha çok acıttı!"

***

"Uyusam sorun olmaz değil mi?"
"Hayır. Olmaz. Omzum senindir güzelim."

Her yerde tqvşanı aradık ve o kutusunda uyuyordu! Bizede yazık ama!

"İyi uykular güzelim"
"Teşekkürler Hunnie'm. Sanda."

Ben Sehun'un omzuna kafamı koyup uyudum. O da bana sarıldı ve uyuduk. Daha doğrusu tam uyurken uyandık!

"Çok tatlısınız. Bende bir resminizi çektim sadece. Siz bana aldırmayın!"

Ommam ve tuhaflıkları...

Annyeongseyo! EXO için oy kullandınız mı? Bence herkes kullanmalı. EXO Planet [역 소] Turkey sayfasından nasıl yapabileceğinizi bulabilirsiniz! Lütfen EXO için oy verin.