-15-

12 1 0
                                    

"T Tuna.." dedim. "Senin burada ne işin var?" 

Tuna kasktan dolayı bozulan önüne düşmüş uzun saçlarını kafasını arkaya atarak düzeltip bana baktı. Yada bu onun tiki de olabilirdi. Genellikle erkeklerin hepsi böyle yapardı. Ve bunu istemsizce yaparlardı. Bu durumda bile nelere takılıyorsun Güneş!

"Güneş!" dedi sert ve keskin sesiyle. "Trafik kurallarına uymak nedir bilir misin sen?" Resmen bağırıyordu! 

"Ben.." dedim ve sustum. Titriyordum ve bu konuşmamı zorlaştırıyordu. Bakışlarımı etrafımda gezdirdiğimde gözlerim büyümüştü. Bu caddeyi biliyordum fakat buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum. Arda'nın evine nereden çıkılır bilmiyordum. Biz hiçbir zaman bu caddeyi kullanmazdık.

Gözlerim Tuna'yı bulduğunda kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Motorun beyaz ışığının yüzüne yandan vurması bu bakışları çok keskin kılıyordu.

"Buraya nasıl geldim bilmiyorum."

Çatılan kaşları eski halini almışken suratıma boş bir şekilde bakmaya devam ediyordu. Gözlerini benden ayırmadan üstünde ki deri ceketini, fazlasıyla mükemmel deri ceketini çıkardı.

Aramızda ki iki adımlık mesafeyi kapatıp dibime girdiğinde ceketini sırtıma koydu. O geniş vücudu vücuduma değiyordu. Gözlerim üstümde ki cekete kaydı. Neredeyse popomun biraz altında bitiyordu. Deri mini bir elbise ha?

Kafamı kaldırıp suratına diktiğimde bana bakan bir çift elayla harmanlanmış yeşil gözlerle karşılaştım. Yine ve yine fazlasıyla onunla yakın duruyorduk. Sebepsiz yere.

"İyi misin?" diye sordu sakin bir sesle. Hala şoku üzerimden atamamıştım.

"Evet." dedim. "Gayet iyiyim."

Üst dudağının yukarı kıvrılmasıyla kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim.

"Ne var?"

"Yalan söylediğin zamanlar bakışlarını kaçırıyorsun." dedi tebessümü daha çok yayılırken. Ah! Güzel yakalanma Güneş!

"Hayır." dedim kendimi savunmaya çalışarak. Tek kaşını kaldırıp bana bakmaya devam ettiğinde, "İyiyim ben." dedim gözlerine zorla bakarak.

"Sadece.." diyip durdum. Gözlerine bakmaya devam ederken düşünmeye çalıştım. Ona annemin umursamaz davranışları yüzünden derin düşüncelere kapıldığımı, anne hasreti çektiğimi söylemeyecektim. Ona yaşadığım bu büyük sorunu anlatmayacaktım. Bu doğru olmazdı. Yeterince benim en kötü anlarımda yanımda olmuştu. Ağladığım zamanları görmüştü. Bu yüzden utanıyordum. Ona daha fazla bana acıması için fırsat vermeyecektim. Bana acıyor olabilir miydi peki?

"Sadece ne?"

"Açık bir bakkal arıyordum." dedim gözlerimi caddede boydan boya gezdirip bakkal arıyormuş gibi yaparak. Eh, fena yalan değil.

"Evinden beş sokak uzakta bir yerde bakkal arıyor olman çok tehlikeli değil mi?" dedi imali bir şekilde konuşarak. Boş bir şekilde ona bakmaya başladım. Evimi nasıl biliyordu diye bir düşünce beynimde yanmaya başladığında beni taksiyle evime hatta odama kadar bıraktığını hatırladım.

"Evimde kalmıyorum." dedim kendimi savunmaya geçerek. "Doğal olarakta beş sokak kadar bir mesafe yürümüş olmuyorum."

"Ne o, yoksa sokakta yaşamaya mı karar verdin?"

"Güzel mizah. Fakat hayır. Arkadaşımda kalıyorum." dedim. Tek kaşı havalı bir şekilde havaya kalktığında yine bana soru sormaması için dua etmeye başlamıştım.

Tesadüf AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin