Uçurum (7)

1.4K 79 23
                                    

Eylül gözünü açtığında yağmur yağıyordu ve ormanın içinde yerde yüzüstü yatarken buldu kendini.Her yeri yara bere içindeydi.Ama en çok acıyan yeri koluydu.Bir yardım bulmak umuduyla etrafına bakındı.Ama görebildiği tek şey uzaktan gelen bir fener ışığıydı.

......................................................................

Melisa ve Ada hastanede bekliyorlardı.Mert'in hastanede olduğu haberini Elif vermişti ama işin garip kısmı Elif nereden öğrenmişti ve kendisi niye burada yoktu.Tüm bunları düşünürken doktor odadan çıktı Ada ve Melisa'nın yanına geldi"Arkadaşınızı görebilirsiniz ama sadece 5 dakika"dedi.Melisa ve Ada hemen Mert'in odasına girdiler.Mert yeni uyanmış gibiydi.

"Noldu sana Mert"dedi Melisa.Mert herseyi anlattı.Ama anlamadığı daha doğrusu anlatamadığı bir şey vardı."Peki seni buraya kim getirdi"dedi Ada.Mert'te tam da bu sorunun cevabını arıyordu.Hatırladığı tek şey birkaç dakikalık bir andı bir andı.
................. 1 saat önce ................
"Yardım edin!"diye bağırdı Mert etrafı bulanık görüyordu.Etrafta kimsecikler yoktu.Ta ki onu görene kadar.Kim olduğunu bilmiyordu.Ama ona yardım etmek için geldiği belliydi.O kız koşarak Mert'in yanına koştu ve "Bizi buldular ya intihar ya kaçış seç birini"dedi.
......................................................................

Mert sadece bu kadarını hatırlıyordu.Olayı Melisa ve Ada'ya anlattı ama polise anlatmak isteyip istemediğine karar veremiyordu.Ya bu sadece gördüğü bir serapsa diye şüphelenileniyordu."Peki Eylül? Ona noldu?"diye sordu Melisa.Mert
kafasına tonlarca demir düşmüş gibi hissetti.Ağzından sadece beş kelime çıktı"düştü".Herkesin gözleri dolmuştu.

Onun yaşayıp yaşandığını merak ediyorlardı.Yaşama ihtimali yüzde bir diye düşündüler.Mert kendini çok suçlu hissediyordu.O sırada Eylül'ün annesi odaya girdi."Hoşgeldiniz Yıldız hanim"dedi Melisa.Eylül'ün annesi eskiden çok makyaj yapar ve süslenirdi şimdi ise öylesine giyinmişti.Ve makyaj yapmamıştı ama daha garibi hiç aglamamıştı belliydi.

Yıldız hanım Melisa ve Ada'ya çıkın işareti yaptı eliyle.Melisa ve Ada çıktıktan sonra Yıldız hanım Mert'in yanına geldi."Biliyorum onu kurtarmak için çok çabaladın ama bu onu geri getirmez"dedi.
"Yani ne demek istiyorsunuz"dedi Mert."Bu işlere burnunu sokma Cem Altın'ından da polise bahsetmemeni rica ediyorum"dedi Yıldız hanım."ama..."derken Yıldız hanım tekrar araya girdi."Bu işe Karışma seni o yaralamadı zaten elinde de Cem Altın'ın karşı bir kanıt yok"dedi ve hızlıca odadan çıktı.

O çıkınca içeri Emir Yılmaz denen amir girdi."Geçmiş olsun Mert"diye girdi söze."Saolun ama sizin burada ne işiniz var?"diye sordu Mert."sadece birkaç soru sorucam"dedi."orta gitmen sebeb olan şey ne?"diye sordu.Mert yutkundu Yıldız hanım'ın söylediklerini düşündü."Oradan geçerken çığlık duydum"dedi.Amir ikinci soruya geçti."Uçurum çok yüksek miydi?"."çok değil ama insanı öldürebilir.

......................................................................

Eylül gözünü açtığında küçük bir yataktaydı.Sersemlemiş bir halı vardı.Etrafına bakındı ve karşısında bir kız gördü genç bir kızdı."Merhaba Eylül ben Aylin"dedi."Her kimsen kimsin bir benim adımı nereden biliyorsun iki neredeyim ben?"dedi Eylül sert bir şekilde."Sakin ol önce sana herseyi anlatıcam"dedi.Tam o sırada dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı."Hadi gidelim hızlı ol!"dedi Aylin korkmuş bir hali vardı.Eylül'ü kolundan tuttu ve çekmeye başladı."Ah yavaş ol acıyor!"diye bağırdı."ya anlamıyor musun? Bizi bulurlarsa biteriz"dedi Aylin.

O sırada bulundukları odanın kapısı açıldı.Ve içeri o maskeli ve titrek sesli adam girdi"Evet sizi bulduk ve şimdi bitiricez"dedi ve silahı onlara doğrulttu...

Bölüm kısa oldu kusura bakmayın biraz hastayım o yüzden diğer bölüme telafi ederim.Kendinize iyi bakin :)

Kayıp Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin