7.Bölüm

74 10 0
                                    

Gözlerimi zorla açmıştım, hala uykum vardı. Ama ciddi derecede acıkmıştım. Elimle komidinin üzerindeki telefonumu buldum ve yarı açılmış gözlerimle saatte baktım. 07.20 idi. Akşam erken yattığım için, erken uyanmıştım ama hala uykumu alamamıştım. Bu fazla uyuma işine bir çözüm bulmam gerekiyordu. Yoksa en uzun süre uyuyan insan rekoru bana ait olacaktı.

Yarı açık gözlerimle etrafa çarpa çarpa, banyoya ulaştım. Yüzümü güzelce yıkadıktan sonra, aynaya baktım. Dünde taramadığım için saçlarım birbirine girmişti. Elime bir tarak alıp, saçlarımı taramaya başladım.

Uzun bir aradan sonra rüya görmemiştim. Acaba psikologla konuşmak iyi mi gelmişti? Anlamamıştım. Doktora kabus gördüğümü anlatmıştım ama sürekli aynı kişiyi gördüğümü söylememiştim. Sürekli aynı insanı gördüğümü asla kimseye anlatmayacaktım. Bu benim bir sırrım olarak kalacaktı.

Hala uykumun olması sebebiyle ve saçlarımla olan savaşım bittiği için, banyo almaya karar vermiştim. Tam kıyafetlerimi çıkaracağım sırada arkamda bir nefes hissetim. Hızlıca arkamı döndüğüm de gördüğüm tek şey duvardı. Önüme döndüğüm de hala arkamda birinin olduğunu hissediyordum. Banyo almaktan vazgeçip banyodan çıktım. Paytak paytak yürüyerek mutfağa geçtim. Annem kahvaltı ediyordu.

"Günaydın." deyip masaya yerleştim.

Annem de bana karşılık verip, kahvaltısına geri döndü. Anlaşılan tersinden kalkmıştı. Bu evde ikimizinde mutlu olduğu bir anı yaşamıyorduk. Bu babamı kaybettiğimizden beri böyle olmaya başlamıştı. Ama annem her zaman ki gibi bunu da görmüyordu.

"Neyin var?" dedim. Bu soğuk hali beni sinir ediyordu.

"Anlatmıyosun." demekle yetindi. Daha açık konuşması gerekiyordu. Beni her zaman sinirlendirmek için bir şeyler buluyordu.

"Neyi?" dedim sinirle.

"Psikologla konuştuğun şeyleri." Bu alınmış ve incecik sesiyle bebek gibi görünüyordu. Kahkah atma isteğimi yok edip, cevap verdim.

"Çünkü seni ilgilendirmiyor."
Bana kırılmıştı bunu anlamamak için salak olmak gerekiyordu ama pek kafaya taktığım söylenemezdi. Bu kadar merak ediyorsa beni doktora götüreceğine, kendi beninmle konuşmayı deneyebilirdi ama o her zaman ki gibi en kolay seçeneği seçti.

Ben kahvaltıma devam ederken, o gitmek için masadan kalktı. Hiç bir şey demeden ceketini giydi ve kapıyı çarpıp gitti. Onun bu saçma tavrını hiç umursamayarak masadan kalktım. Ve salona geçip, tv açtım. Başka türlü bu günü geçiremezdim.

Tv de iğrenç gündüz kuşaklarında olan programlar vardı ve ben bu saçma şeyleri seyredemezdim. Tv kapattım ve odama doğru ilerledim. Laptopumu alıp, film arayışına girdim. Karşıma çıkan bir korku filminde karar kılmıştım.

Film beni o kadar etkilemişti ki, tekrar tekrar seyretmiştim. Filmi bittikten sonra saatte baktım. Akşam olmasına az kalmıştı. Annem de birazdan gelirdi. O gelene tekrar seyredebilirdim.

Filmi tekrar başlatacağım sırada bir şeyin düşme sesini duydum. Eşyalardan biri kendi kendine düşmüştür diye düşünerek, filme geri döneceğim sırada aynı sesi tekrar duydum.

Kendimi sakin tutmaya çalışıyordum ama korkmaya başlamıştım. Seyrettiğim filminde büyük bir etkisi vardı. Oturduğum yerden kalkıp, mutfağa ilerledim. Oradan kendi odama geçip, baktım. Burada da herşey normaldi.
Banyoya ilerleyeceğim sırada kordidorun sonundaki odada annemin odasının kapısı hızla çarptı. Çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum.

Ayaklarım titreye titreye odanın önüne gelmiştim. Ellerimin titremesini görmezden gelerek, yavaşca odanın kapısını açtım. Gördüğüm şeyle yaptığım tek şey büyük bir çığlık atmak olmuştu...



Rüya FırtınasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin