Bölüm 15

522 33 8
                                    

Hayatımızı sorgularız.Her saniye, her dakika.Fakat olumsuz her şeye rağmen başka biri olma şansımız yoktur.Dışarıda güler evde gözyaşlarımızı dökeriz.Yalandan gülmekten, yanaklarımızda ki kaslar işlevini yitirir.

Hayatımın aşkı beni bu kadar kolayca bırakıp gitmişken dışarıda eğlenen, mutlu bir kız rolünü iyi üstlendiğim kesin.Yapımcılık ondan, oyunculuk benden.İyi bir film oldu haydi alkışlayın!İzlediniz gidin!Bu kadarmış, yolun sonuymuş, kusura bakmayın aradığımız oyuncu değilmişsiniz.

Hayat bu kadar basitti işte.Oyunculuk kadar.Hiçbir şey planlı değildi.Kurgu haricinde.Bir oyuncu başka bir oyuncu için saniyesinde harcanabilirdi.Niye çünkü o bu rolü daha iyi üstlenir, niye çünkü senden daha güzel canım kusura bakma!Yada bir bakarsın reytingin yerlerde.Bitirirler.İki ay öncesine milyon dolarlar kazandığın set artık yok!

Niye çünkü izleyicileriniz bir bölümün gidişatını beğenmediği için bir daha izlemez.Sonra kendinizi kapının önünde bulursunuz.Bize de olan aynen buydu.Son çektiğimiz bölüm çok tutulmamıştı ve bitmişti.Klaus son noktayı koyup bilinmezlikle kapatmıştı defterimizi.Ne olacağı ne biteceği belli değildi.İzleyenler yorumlayacaktı.Sonunu onlar belirleyeceklerdi.

Son kalan kazağımı da bavula koydum ve fermuarını kapattım.Odanın bir köşesinde duran gömleğini görmemle duraksadım.Hızla gömleği alıp bavula koydum ve fermuarını çekip yatağın üzerinden indirdim.Gitme vakti.Final.Dizimiz bitiyor.

"Bu kadar çabuk mu gidiyorsun?" arkamdan duyduğum ses ile duraksadım.Ne yapmamı bekliyordu?Burada kalmamı falan mı?

"Ne bekliyordun ki?İstediğin bu değil miydi?Hayatından çekip gitmem." dedim ona dönerek.

"İstediğim bu değildi!Sen başka tarafa çektiğin için böyle oldu.Herşeyi başka yöne çekmeden ne zaman dinleyeceksin beni?" dediğinde savunmaya geçmek yerine sustum.Sesimi kesip yatağa bıraktım kendimi.

"Sana ne söyledim?" dedi Klaus arkamı dönük olduğum için onu takmamayı tercih ettim.

"Sana ne dedim?" dedi önümde belirirken.Çenesi kasıldığında dişlerini sıklığını anladım.

"Konuş bir şey söyle!" diye bağırdı temkinli adımlarla bana doğru gelirken.

"Konuş, konuş, bir şey söyle!Caroline!"diye bağırdığında odanın köşesine diktiğim gözlerimi sinirle söylediği sözlerin arkasından ona çevirdim.

"Ne dememi isterdin?" dediğimde sustu.Ne onun ne de benim söyleyecek bir şeyim yoktu.Bitmişti ve böyle kalacaktı.

"Böylece bitiremezsin." dedi kirpiklerinin altından bakarak.

"Nasıl bitirebilirim?Kusura bakma sorun sende değil bende sen daha iyilerine layıksın.Bu nasıl?" dedim sinirli sesimle içimde yanıp tutuşan bir şeyler vardı ve bu şeyler benim sinir kat sayımı arttırırken aynı zamanda ona tekrar tekrar aşık olmamı sağlıyordu.

"Ben çıkıyorum, uyu ve uslu bir kız ol." dediğinde şaşkınca ona baktım.Az önce hararetli bir şekilde kavga ediyorduk.Nasıl oldu da yumuşadı?diye düşünmeden edemedim.Kapıyı ardından kapatıp odayı terk etti ve suyuna gitmemeye karar verip yatağa uyandım ve gözlerimi kapattım.

#

"Caroline!Oh, sonunda!" Karşımda tam olarak Ayana'yı görüyorum.En son Klaus onu ve annesini tabuta tıkmıştı.

"Ayana senin benim rüyamda ne işin var?" diye sordum merakla.

"Elena ve Klaus çok güçlü onlara rüya göndermem imkansız.O yüzden ben de sana ve Damon'a rüya göndermeye karar verdim.

AŞK "mı?Asla!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin