Bölüm 16

416 22 16
                                    

"Kahretsin!Eğer o bedene bir şey olursa hepinizi gebertirim.Teker teker." diye bağırdı Klaus sinirle.Cadılar bedenimi çalmışlardı, Klaus'da onları tehdit ediyordu.Ama geç kalmıştı saat bire geldiğinde bedenim yakılacaktı, geri dönmemem için.

Çevremdeki herkes bedenimi bulmak umuduyla Virginia dolaylarını tarıyordu.Bedenim maalesef bulamayacakları bir yerdeydi.Zaten bedenime kimsenin ihtiyacı yoktu.Bedenimin olması sadece dirilmem için bir araçtı.Ama dirilme işini sadece annem ve teyzem yapabiliyordu.Yani olsa bile bir işe yaramayacaktı.

Sonsuza dek boşlukta ailemi izleyecektim.Hiçbirisine dokunmadan.Ölü olmanın en güzel yanı istemezsen hissetmiyordun.Ben de öyle yapıyorum.Çünkü eğer hissedersem dönme yolu ararım.

"Ah kardeşim, bunların hiçbir yararı yok." dedim Klaus'un yanına oturarak.Beni hissetmemesi, duymaması bir şeyi ifade etmiyordu.Hep böyle kendi kendime konuşuyordum.Cebinden telefonunu çıkardı ve Rebekah'yı aramaya başladı.

"Alo bir şey bulabildin mi?" Yüzünden sinirli olduğunu anlamamak imkansızdı

"Lanet olsun!Gece 1'e 47 dakika 27 saniye kaldı. 23-22-21..." dedi ve devam etti;

"Bedeni yakarlarsa geri gelmesi imkansız olur." dedi tıslarca.

"Bu hikayede her şey imkansız, ama her şey gerçek.Bu hikaye imkansızların gerçekleştiği bir hikaye." dedim iç geçirerek ve devam ettim,

"Bu hikayedeki tek imkansız şey aşk."

#

Bedenimin üzerine dökülen benzin kokusu burnuma doldu.1'e bir dakika vardı.Yada daha az.Saniyeler, saliseler.Benzini döken cadı saate baktı ve sinsice gülümsedi.Cebinden kibrit çıkardı ve çaktı.

"Sevgili cadı meclisi huzurunda, köken bedenini yok etmekten gurur duyuyorum." dedi ve kibriti bedenime fırlattı.Bedenim alev aldı.Bedenim yansa bile küllerinden tekrar oluşacak.Çünkü bir köken vampir bedeni.Boru değil.

"Beden yansa bile tekrar oluşacak.Onun bedeni yok edilmez." Ayak seslerinin ve Klaus'un sesinin geldiği yöne döndüm.Kötücül bir şekilde güldüm.Sanırım birazdan Mikaelson katliamı yaşanacak.

#

Rebekah ve Klaus son kalan cadının kafasını koparıp ortadaki ateşe fırlattılar.Katliam sırasında bedenim küle dönüşmüştü ama yeniden oluşuyordu.Rebekah bedenime yanında getirdiği elbiseyi giydirdi.Vay canına!Ne kadarda düşünceli.

Gözlerimi kapattım ve önümde duran ateşin ellerimde olduğunu düşündüm.Ateş daha fazla yanmaya başladı ve havada bir top haline gelip avucumun içine yerleşti.Topu dikkatlice kalbimin olduğu kısma götürdüğümde ateş tüm enerjisini bana devredip etkisini yitirdi.

"Elena." dedi Klaus benim olduğum tarafa bakarak.

"Elena!Aman tanrım sen nasıl?" dedi Rebekah bir bedenime bir de benim olduğum tarafa bakarak.Beni görebiliyorlar mıydı?Bu imkansız!

"B-beni görüyor musunuz?" dediğimde şok olmuş bir şekilde başlarını salladılar.

"Sen gerçek misin?" dedi Rebekah şaşkınlıkla eğildiği yerden doğrularak.

"Evet." dediğimde Rebekah vampir hızını kullanarak yanıma geldi ve bana sarıldı.BANA SARILDI!Hissediyorum!Ayrıca eli içimden geçmiyor!Var gibiyim!Aslında yokum.Neyse.Hızla kollarımı ona sardım.Hafifçe ayrıldı ve gülümsedi, gözleri dolmuştu.

"Tanrım!Sana dokunuyorum!" dedi gözlerinden akan yaşlara rağmen gülümseyerek.

"Kız kardeş sarılmanızı bitirdiyseniz, kardeşimi alabilir miyim Rebekah?" dedi Klaus elimi tutarak.Güldüm ve Rebekah'dan ayrılıp kollarımı ona sardım.Kokusunu duymayı özlemiştim.

AŞK "mı?Asla!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin