11. Bölüm: ÖDEV

130 12 8
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR^^

Bölüm şarkısı:  Ed Sheeran- photograph

Eve döndüğümüzde saat gece yarısını geçmişti. Aras cebinden anahtarları çıkardığı sırada aklıma nasıl tanıştığımız geldi. Kapıyı zorlamasının sebebinin, kilidin olduğu yerin karanlıktan dolayı görünmemesi olduğunu nereden bilebilirdim ki? Yine de bu kadar saf olmamalıydım.

İkimiz de odalarımıza çekildikten sonra yatmaya hazırlanmak için ışığı açtım. Karşımda oturan Sedef'i görmemle yerimden sıçramam bir oldu. Buna daha ne kadar katlanabiliyordum bilmiyordum.

"Bunu hep yapmak zorunda mısın?" dedim şaşkınlığımı belli edercesine. Bu beni ilk korkutuşu değildi.

"Alışsan iyi olur." Bu sözleri söylerken yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Hadi ama, bu çocukça oyunlara bulaşmak istemiyordum.

"Abimle neredeydiniz?" Ne kadar da mantıklı bir soru. Hadi Masal, işin içinden çıkabiliyorsan çık şimdi.

"Ben kaybol..." Ne düşünüyordum ki? Kaybolduğumu ve tekrar okula döndüğümü, ağladığımı, Aras'ın bana teselli verdiğini anlatmayı mı? Bu kadar psikopat birinin eline böyle bir koz vermekten daha aptalca ne olabilir?

"Kapıda karşılaştık." dedim, geçiştirmek istercesine. Daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Ne yazık ki Sedef benimle aynı fikirde değildi. Yüzündeki kötü kız ifadesiyle ayağa kalktı ve bana doğru yaklaştı.

"Buna kanacağımı sanmadın, değil mi? Sizi arabadan inerken gördüm." Daha fazla katlanabileceğimi sanmıyordum. Hem, ben kendimi neden bu kadar ezdiriyordum ki? Bu çok anlamsızdı.

"Bana mı öyle geliyor, yoksa gerçekten bana hesap mı soruyorsun?" dedim, umursamazca. Ağzını dahi açmasına izin vermeden kapıya yöneldim.

"Saat geç oldu ve gerçekten yorgun hissediyorum. İzin verirsen yatacağım." dedim, kapıyı açarken. Zaten sinirlerim bozuktu, bir de Sedef'i dert edinemezdim. Yüzündeki ifade iyice değişti, sinirli görünüyordu. Dışarı çıktıktan sonra bana döndü ve dehşetli göründüğünü sandığı bakışlar fırlattı.

"Abimin aklını çelmene izin vermeyeceğim. Hem senin gibi bir..."

Suratına kapattığım kapının sinirlerini bozduğunu hissetmiştim. Ama bu çocukça tavırlara daha ne kadar katlanabilirdim ki? Senin de çok olgun olduğun söylenemez Masal!

Pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Ama masal dinlemeden nasıl uyuyacaktım ki? Günlerdir Bahar ablanın yanına gidiyordum ama bunu sürekli devam ettirmem doğru olmazdı. Acaba Aras'ın yanına mı gitseydim? Sonuçta ilk tanıştığımız gün durumumu öğrenmişti. Hayır Masal, sakın! Bunu aklından bile geçirme.

Bu durumda en iyi seçenek ablamı aramaktı, her ne kadar her zaman yanımda olamayacağını söylemiş olsa da...

Telefonumu elime alıp rehbere girdim ve ablamı aradım. Daha doğrusu aramaya çalıştım. Çünkü Gülce'yle konuşmaktan tüm dakikalarım bitmişti. Bunun üzerine mesaj göndermeye karar verdim.

Alıcı: Meyveli Lahmacun

"Ara beni,
Öptüm seni.
Param yok.
Yollar engebeli."

Neden böyle bir mesaj yazmıştım, bilmiyordum. Belki hayatı biraz dalgaya almaya ihtiyacım vardı. Belki de hala ayakta durmamın nedeni buydu. Ya da sadece işsizdim.

Kısa bir süre bekledikten sonra telefonum çalmaya başladı. Ekranda 'meyveli lahmacun' yazıyordu. Bu ismi gerçekten sevdiğimi fark ettim. Ablamı tanımlamak için sadece bu iki kelime yeterliydi. Yüzümde oluşan gülümsemeyle aramayı yanıtladım.

MASALSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin