Yine yağmurlu bir gündü her zamanki gibi evden çıkmak istemiyordu ama gitmesi gerekti. Çünkü uzun zamandır görmediği ve çok özlemiş olduğu sevgilisiyle buluşacaktı. Kıyafetlerini giydi aynanın karşısına geçti ve son düzeltmelerini yaptı üzerinde. Ayakkabılarını giydi merdivenlerden inerken bile bir şey onu geri çekiyordu. İçindeki ses hâlâ ona gitmemesi gerektiğini fısıldıyordu sanki.
Artık caddedeydi. Şemsiye kullanmayı sevmezdi bu nedenle saçları hep bozulurdu ve yine öyle oldu. Koşar adımlarla yürüyordu. Saatine baktı ve buluşmaya 15 dakika geç kaldığını fark etti. Kafeteryaya girdi. Etrafına göz attı ama Saraç'ı göremedi. Derin bir iç çekti ve sevgilisinin ona söylediği cümle geldi aklına. Bu onun son şansıydı yani sevgilisi öyle söylemişti. 1 dakika bile geç kalmaması gerekti çünkü Saraç bekletilmekten hiç hoşlanmazdı. Gardenya üzgün adımlarla çıktı bulunduğu yerden. Dokunsalar ağlayacaktı ama tüm gücünü topladı ve Saraç'ı aradı. Yüz ifadesi birden değişti çünkü telefonu Saraç yerine bir başkası hem de bir kadın açmıştı. Gardenya şaşkınlıkla kim bu kadın diye düşündü bir an. Ve:
- Sen kimsin? Dedi.
Telefondaki ses:
- Ben Saraç'ın sevgilisiyim. Ya sen kimsin? Diyerek cevap verdi.Gardenya kısa süreli kalp krizi geçirmiş gibi oldu ve hiçbir şey demeden telefonu kapattı. Olduğu yere yığılıp kalmıştı etraftaki insanlar başına toplandı. Sorular sordular ama yaşadığı şokun etkisine olan Gardenya kimseye cevap veremedi. Bir kadın ona su içirdi ve Gardenya birden ayağa kalktı. Ne yapmaya çalıştığını kimse anlamadı. Yardım etmek istediler ama uzanan yardım elini tutacak hâlde değildi ve yardımı elinin tersiyle itti. Çünkü her şeyden, herkesten çok güvendiği Saraç onu aldatıyordu. Belki birkaç gün belki bir kaç hafta belki de aylar öncesinde başlayan bir şeydi bu.
En güvendiğim kişi bile bunu yapıyorsa kim bilir başkası ne yapar diye düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak
RomantiekEn küçük hücrelerine kadar sevmişti kadın. Adam ise sevilmeyi hiç haketmemişti. Selin ÖZDEMİR