Uzun zaman oldu, dimi? Sıkıcı ve kısa bir bölümle geri dönmek istemezdim ama malesef o şekilde döndüm...
Hatalar için özür diliyorum...
Iyi okumalar..
"Ne demek seninle gelemem? Isaac'e söz verdik!"diye bana kızan Scott'a aldırmadım. Uzun süredir birbirinizi tanıyınca işlerin bir şekilde yoluna gireceğini biliyorsunuzdur. Yani şimdi kızardı, sonra bu konu hatırlanmazdi bile. Zaten gerçekten kızmıyordu.
"Bak Scott, şuan Isaac ile birbirinize kükreyişinizi izlemekten daha önemli planlarim var."diyerek kolidorda gözlerimi gezdirdim. Henüz gelmemişti. "Malia ile gelişme kaydediyoruz, her an bana aşık olabilir ve Lydia beni kıskanabilir."
Gözlerini devirdi ve dolabının kapağını yavasca kapattı.
"Kıskanacağı şeyin sen olmayacağını biliyoruz. Ki, Malia'yı da kendine aşık etme fikri, Lydia'yı kendine aşık etme fikri kadar imkansız."diyince kızgın bakışlarımı gönderdim."Göreceğiz, Scott McCall. Ama şimdi gitmem lazım."diyerek okulun kapısından giriş yapan Malia'ya doğru koştum.
"Günaydın."dedim yanına vardığımda. Aynı şekilde karşılık verdiğinde gözlerinin içindeki kırmızı damarlar dikkatimi çekti. "Uyuyamadın, galiba?"
Dün doğum belgesini arama girişimiz hüsranla sonuçlanınca onu evine bırakmıştım.
"Belge olayı kafamı kurcaladı. Ortada gizli bir şeyler olmalı ki belge orada olmamalı değil mi? Yoksa neden alınsın ki?"
"Istersen araştırmaya devam edebiliriz."
Bu şekilde Malia ile daha çok vakit geçirecektim, Lydia da Malia'nın her adımını takip ettiği için beni fark edecekti.
S*ktiğimin üçüncü sınıfından beri en iyi planı yapmış bulunmaktaydım.
Filmin asıl kızı sonunda benim olacaktı.
"Sayende yıllardır kafamdaki sorulara cevap bulabileceğim."dedi içten bir sesle.
"O zaman bugün okul çıkışı araştırmaya koyulalım. Müsait misin?"diye sorduğunda kafasıyla onayladı."Evet."
Sınıfa doğru ilerlerken Lydia'yı gördüm, Malia'yı görünce yüzünü sertleştirdi ve kaşının birini meydan okurcasına kaldırdı.
"Seninle sorunu anlayabilmiş değilim."dediğimde kimi kasdettiğimi anlamıştım.
"Lydia kötü biri değil, sadece lisenin düzenine ayak uydururken yanlış seçimler yapmış, o kadar."dedi sırasına otururken.
Ben de yanındaki sıraya otururken devam etti. "Onun göründüğünden daha fazlası olduğunu biliyorsun. "dedikten sonra imalı bir gülümseme oluştu yüzünde.
"Bana öyle bakma, o eskidendi." Yalan.
"Güzel, kendini rezil etmekten başka bir şey yapmıyordun."dedi gülerken.
Konuşmanın devamını getirmeyi umarken öğretmenin girmesiyle başarısız oldum.
Derste ise Lydia öğretmenin sorduğu her soruya cevap veriyordu, bir ara sınıfta parmağını kaldıran sadece Lydia ve Malia kaldığında rekabetin başladığını anlamıştım. En azından Lydia için. Malia kendisi yanlış bilse de umursamıyor ve Lydia'nın ona attığı havayı görmezden geliyordu.
"Tamam, baba. Geç kalmayacağım. Stiles ile birlikte kafeye gidiyoruz. Tamam görüşürüz."diyerek telefonunu kapattığında ben de hareket halindeki arabayı durdurdum.
Arabadan inip kafeye girdik ve sessiz, insanlardan uzak olan bir köşe bulup oturduk.
"Nereden başlamalıyız?"diye sordu.
"Şimdi ne zaman kuşkulanmaya başladığından başlayarak her şeyi anlat. "
Kafasıni olumlu anlamda sallayarak konuşmaya başladı. "8 yıl önceki araba kazasını duymuş muydun? "
Kafamı olumlu anlamda salladım. "Arabayı kullanan adam içki içmediği, karşısına bir şey çıkmadığı hâlde bir anda yoldan sapıp ormana giriyor. Eşini ve küçük kızını kaybediyor, sadece büyük kızı ve kendisi kurtuluyor." Sonradan düşen jetonla gözlerimi kocaman açtım. "Hayatta kalan sendin.!"
"Evet."diyerek garsonun önüne koyduğu kahveye doğru bakışlarını indirdi.
"O gece dönüştüm ve babam bir anda panikledi. O zamandan beri neden böyle olduğum ile ilgili sorularım vardı, sonra ise soru sormayı bırakıp kendi kendime kontrol altına almayı öğrendim. O zamanlar küçüktüm ve neden ailedeki tek benim böyle olduğumu hiç düşünmemiştim."
"Baban kazada neler olduğu ile ilgili bir şey demedi mi? Senin dönüştüğünü görmüş?"diye sorduğumda ellerinin arasındaki kahve bardağını ileri geri hareket ettirmeye başladı.
"Hayal gördüğünü düşündü, ben arkada oturduğum için pek bir şey görememişti. Zaten dönüşünce de babam daha arabayı çarpmadan önce camdan atlamıştım. Kaza alanın da gerisinde bulundum zaten."
Bir süre anlattıklarıyla ilgili düşündü, uzun süreli bir sessizlik olunca bölmeye karar verdim. "Peki ya dolunaylar? Nasıl tek başına halledebildin?"
Derin bir nefes aldı, ifadesine bakılırsa pek iyi geçmemişti. "Kazadan sonraki günler ne olduğunu anlayamamıştım. Ikinci dolunayda da hazırlıksızdım, dönüşmeye başladım ve durduramadım. Ormana doğru gittiğimi zar zor hatırlıyorum ve biri beni avcılardan kurtardı."
Kaşlarımı çattım, anlattıkları gittikce tuhaf bir hâl alıyordu. "Bir kadındı, dolunay bitince beni bir eve getirdi ve dönüşmeyi öğretti. Iki üç ayda dönüşmeyi öğrendim, bana hızlı öğrendiğimi falan söyledi. Beşinci dolunaydan önce evine gittiğimde evin yanmış olduğunu gördüm, tabi o da.."
Anlattıklarından kimden bahsettiğini tam kestiremesem de, kimlerden bahsettiğini anlamıştım.
İşler çığrından çıkmaya başlamıştı, şuan Malia'yi etkiliyor olmam gerekirdi, onun ailesini buluyor olmam değil.
Tabi ki Malia'ya yardım etmek istiyordum, iyi bir kızdı ama bir parçam da tehlikenin yakın olduğunu biliyordu.
Ama bu beni Malia'ya yardım etmekten alıkoyamazdı.
"Malia, sanırım kimden bahsettiğini biliyorum ve şanslısın ki sana bahsettiğin kişi hakkında yardımı dokunabilecek bir kişi tanıyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jet Black Heart|Stalia
Fanfiction"Birkaç hafta öncesine kadar Lydia Martin için yanıp tutuşurken nasıl bir anda aklımdan çıkaramadığım kişi sen oldun?" *Kapak için @iremyldray ' a teşekkürler.