Upuzun bir bölüm oldu. Umarım kendimi affetirebilirim.
Yazım hataları olabilir, Üzgünüm.
Iyi okumalar!
"Beklediğimden iyi çıktı."dedi Malia etrafı süzmeye devam ederek.
Kırmızı karton bardağa konmuş meyve suyundan bir yudum aldım. Portakal tadının yanında keskin ve acı bir tat gelince ne olduğunu anladım; ucuz bira!
Malia da bir yudum aldı ve birayı fark ettiğinde ilk önce yüzünü ekşitti. Onun bu haline sırıtınca, o da sırıttı ve bardağı kafasına dikti.
"Bugün kafa dağıtmak için buradayız, değil mi?"diye sordu meyve suyu ve bira dolu olan bardaklardan bir tane daha alırken.
Bir nevi kafa dağıtmak için buradaydık ama Lydia'yı elde etme planı için de buradaydım.
Sahi, o neredeydi?
Malia'nin dediğine kafa sallayıp gözlerimi hareketli şarkıyla birlikte hafif sallanan Malia'dan çekip Lydia görmek amacıyla gezdirdim.
Bıkkın ve bir şeyler mırıldanarak- görunüşünden anlaşıldığı kadarıyla iyi şeyler mırıldanmadığı varsayarak- bardakla içkiler doldurduğunu gördüm.
Malia, bana seslenerek dikkatimi çekti. Dengesini hafif kaybetmesinden, yüzündeki aptalca sırıtıştan ve boşalmış olan beş tane bira bardağından sarhos olduğunu anladım.
"Bunlar bitti."diyerek elindeki son kırmızı karton bardağı yere attı. "Yenisini istiyorum. "
Bu bir fırsattı, içki içmeyi bahane edip Lydia'nın bardakları doldurduğu yere gidebilirdik ve Malia ile beraber olduğumu görürdü.
"Pekala."diyerek elinden tuttum, hızlı hareketimle düşecek gibi olsa da o kadar sarhoş olmadığı için kendini topladı.
Lydia'nın önünde dikildiğimizde ikimize baktı ve baştan aşağı süzdü. Birbirimize kenetli olan ellerimizi fark ettiğinde gözlerini hızla oradan çekti ve bardakları doldurmaya devam etti. Umursamaz görünmeye çalışıyordu ama sadece çalışıyordu. Ellerimizi gördüğünde yüzündeki ifadeyle görmüştüm. Ve o zaman planımın yavaş da olsa işe yaramaya başladığını anladım.
Lydia bardaklardan gözünü ayırmadan iğneleyici sesiyle konuştu. "Siz ikinizi burada görmek ne güzel."
"Seni de."diye atılan Malia'nın sesinde alay yoktu, içtenlikle söylemişti. Bunun sebebinin sarhoş olduğundan olduğu barizdi.
Lydia kafasını oynatmadan, sadece gözlerini kullanarak Malia'ya baktı. Malia'nın ciddi olup olmadığını anlamaya çalışan bakışlarının ardından sarhoş olduğunu anlayıp göz devirdi. "Ah aslında..."diyerek bardakları doldurmayı bırakıp yanıma geldi. "Ikinizin gelmesi iyi oldu."
Ciddi olmasını umdum.
"Bardakları doldurursanız çok minnettar olurum."dedikten sonra cevap vermemizi bile beklemeden gitti.
Malia, büyük bir sevinçle tezgahın arkasına geçerken Lydia'nın arkasından bakmayı kesip Malia'nın koca bir bira şişesini kafasına dikmesine engel olmak için yanına gittim ama ben daha bir şey yapamadan elinin tersiyle ağzını sildi ve boş şişeyi, diğer boş şişelerin yanına bıraktı. "Bu işi çok sevdim."dediğinde gözlerinin için parlıyordu.
Lydia'nın bırakıp gitmesini umursamayı bırakıp bardaklara bira doldurmaya başladım.
Malia doldurduğu beş bardaktam iki tanesi içtiğinden dolayı pek bardak birikmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jet Black Heart|Stalia
Fiksi Penggemar"Birkaç hafta öncesine kadar Lydia Martin için yanıp tutuşurken nasıl bir anda aklımdan çıkaramadığım kişi sen oldun?" *Kapak için @iremyldray ' a teşekkürler.