Yorumlar oldukça azaldı, yorum yaoarsanız çok mutlu olurum. :)
Iyi okumalar!
"Merhaba."diyerek tepsisini yanıma koydu ve sandalyeye oturdu Malia.
Scott da ona gülümserken Malia'nın daha rahat oturması için sandalyemi kaydırdım.
"Derek senin okuldan çıkışta ona uğramanı söyledi."dedi Malia Scott'a.
Üzerine Malia Hale yazan dosyayı bulduğumuzda Malia ile dosya üzerinde biraz daha araştırma yapmıştık ve bunun gerçekten Malia'ya ait olduğunu öğrenmiştik.
Dosya, Malia'nın hastanede bulamadığımız kayıp doğum belgesininde içinde bulunduruyordu. Biz de doğumu yaptıran doktora ulaştık ve zorla da olsa, biraz da Derek sayesinde, onu konuşturmayı başardık ve ardından hepimiz korkunç gerçekle karşılaştık.
Malia, Peter'in kızıydı.
Malia'ya Peter'i anlattığımda dediklerimi sessizce dinledi ve arada sırada gerildiğinde dudaklarını dişledi ama beni hiç bölmedi. Sonra da biraz hayal kırıklığına uğramış gibi bir ifadaye büründü. Hatta hayal kırıklığından öte, korkmuş gibiydi. Sebebini sorduğumda "Umarım, bu kötülük genlerimizle aktarılan bir şey değildir." dediğinde onu biraz neşelendirmek için Derek'i örnek verdim. "Kimseyi öldürmezsin ya da ortalağı karıştırıp güç icin her şeyi yapmayabilirsin, belki de sadece Derek gibi hayatını hiç gülmeden geçirirsin. Adama baksana, yüzünde bir kırışıklık bile yok, en son ne zaman sinirli mimiğini kullanmak dışındabir mimik kullandığını merak ediyorum." diyince kıkırdadı. Kıkırdaması bir müzik gibiydi ve şuan bile o müziği duyar gibi olmuştum.
Malia sessizce yemeğini yerken saati kontrol ettim, öğle arasının bitmesine daha çok vardı.
Bir ısırık almak için ağzıma doğru götürdüğüm hamburgeri hemen yerine bıraktım ve düzgün görünmeye çalıştım, duruşumu değiştirdim çünkü Lydia Martin buraya geliyordu.
Malia bir şey olduğunu anlamış olmalı ki, ne yaptığımı anlamaya çalışır gibi bana baktı.
Lydia yanımıza ulaştığında elini Scott'ın sandalyesine koydu ve biraz onun üzerine doğru eğildi.
"Merhaba Scott.."dedikten sonra daha önce hiç yapmadığı bir şey yaptı ve bana döndü, aynı şekilde pek samimi olmayan bir biçimde gülümsedi. "Merhaba Stiles..""Merhaba Lydia."diye hızla ve sevincimi belli eden bir ses tonuyla konuştuğumda gözlerini Malia'ya çekti ve hoş olmayan bakışlar attı.
"Bu aksam Isaac'in evinde bir parti var, ikiniz davetlisiniz. "derken Malia kıkırdadığınada hepimiz ona döndük.
Lydia, Malia'nın bunu yapması üzerine onu baştan aşağı süzdü. Bizi partiye çağırmasının tek sebebi Malia'ya gıcıklık olsun diyeydi.
"Bu özel bir parti, sadece bazı kişiler gelebiliyor."dediğinde Malia'dan bir kıkırdama daha yükseldi. Eliyle ağzını kapattı. "Üzgünüm." dese de hâlâ gülmemeye çalışıyordu.
"Burada komik olan bir şey göremiyorum."dedi Lydia Malia'ya dönerek.
"Bu normal ancak aynanın karşısına geçtiğinde görebilirsin."dediğinde Lydia gözlerini kıstı ve onu ezikleyem bakışlar atmaya devam etti.
Sonra bana döndü. Bu kız bugün beni şaşırtmaya devam ediyordu. "Stiles senin gelmeni özellikle istiyorum. Seni orada görmekten büyük bir mutluluk duyarım."dediğinde ne demem gerektiğini düşünmemem gerekiyordu ama şaşkınlıktan bunu yapmak çok zordu.
"Misafir getirebilir miyim?"diye sorduğumda Malia bana baktı.
Plandan vazgeçmek yoktu, Lydia'yı kıskandıracaksam bunu ancak Malia ile yapardım ve ilk andan plandan cayamazdım.
Lydia dudak büzdü. "Mesela kim?"diye sorar sormaz Malia'yı işaret ettim. "Malia'yı."
Elini Scott'ın sandalyesinden çekerek, masasının üstündeki diğer elinin yanına koydu. "Sadece bazı kişiler gelebiliyor, ne yazık ki Malia bu gruba giremiyor."
Malia umursamıyor sadece gülmekle yetiniyordu ama sonra bana döndüğünü hissettim, ne diyeceğimi merak ediyordu.
"O zaman ben de gelmiyorum. "
Lydia bu tepkime, tıpkı diğerleri gibi şaşırmıştı, devam ettim.
"Size iyi eğlenceler.""Pekâlâ."diyerek hızla geri çekildi Lydia. Malia'yı kafasına takmıştı ve bunun için benimle bile konuşmuştu.
"Pekâlâ, gelebilir ama pek ortalıklarda gözükmesin."diyip çekip gitti.
"Gitmek istemiyorum, Stiles."diye yakındığında Malia kolumu uzanmış olduğum yatağın başlığına koydum ve diğer elimle telefonu biraz daha yukarı kaldırdım.
"Son öğrendiklerimizden sonra evde babanla yalnız kalmak istemediğini biliyorum, sana dışarı çıkmak için bir şans işte. Gel gidelim, bir şey olmaz."
Haklı olduğumu kabul ettiğini belirten bir şekilde nefesini dışarı verdi. "Haklısın. Ne zaman beni alırsın?"diye sorduğunda bir dakika isteyerek telefonu hoparlöre alıp saate baktım. "Bir saate hazırlanabilir misin?"
"45 dakika sonra burada ol."derken gülümsediğini tahmin ettim.
"Tamam."diyerek telefonu kapatıp hazırlanmaya başladım.
Malia'yı sokaklarına saptığımda beni beklediğini gördüm, önünde durunca dolandı ve yanımdaki koltuğa oturdu.
Normal şortlarından biri ve çizmeleri vardı ama ona farklı bir hava katan, dizlerine kadar inen ceketlerinden birini giymişti ve saçını at kuyruğu yapmıştı. Kendi havasında tam partiye uygundu.
Durduk yere kıkırdadığında ona döndüm. "Ne oldu?"
"Sadece bugün Lydia'nın geldiğini gördüğündeki halin aklıma geldi." Bana doğru dönüp devam ederken gülüyordu. "Lydia'nın benimle sorunları var ama iyi biri olduğunu düşünüyorum. Umarım bir gün senin sevgini farkına varır."dediğinde burukça gülümsedim. Bu kız cidden iyi biriydi, onun hakkındaki planlarım aklıma gelince gülümsemem tamamen yok oldu.
"Neyse, bugün geldiğimiz iyi oldu. Biraz kafa dağıtma ihtiyacım var bunun en iyi yolu ucuz biranın meyve suyuna karıştırılmasıyla olmasa da, seçeneğimiz yok, değil mi?"dediğinde düşüncelerimden sıyrıldım ve arabayı durdurdum.
"İlk defa Lydia tarafından bir partiye davet edildim. "derken yanımda dikilen Malia'ya baktım. Heyecanlıydım. Sanırım planın ikinci kısmı tam anlamıyla başlıyordu.
Asıl kızı kıskandırma.
Malia heyecanlandığımı anladı ve parmaklarını benim parmaklarıma geçirdi ve el ele tutuşmamızı sağladı.
"Lydia Martin, Stiles Stilinski'yi çağırmakla hata yapmadığını farkına varır umarım."dediğinde yüzüm asıldı.
Müzik ve bağırış seslerinin geldiği kocaman evin kapısının önünde durmuştuk ve o benim Lydia ile olmama yardım ediyordu ve ben onu kandırıyordum. Onun zaten bana kendi isteğiyle ettiği yardımı, ben aptal planlar kurarak yaptırmaya çalışıyordum.
Şimdi ise, bunları söylerken, bana güven vermek için elimi sıkarken samimi olduğunu bilmek beni kahretmişti.
"Hadi gel içeri geçelim."diyene kadar öylece dikili kaldık.
Yavaş adımlarla ve birbirimize kenetli ellerimizle evin kapısından girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jet Black Heart|Stalia
Fiksi Penggemar"Birkaç hafta öncesine kadar Lydia Martin için yanıp tutuşurken nasıl bir anda aklımdan çıkaramadığım kişi sen oldun?" *Kapak için @iremyldray ' a teşekkürler.