Baby's Breath

*15. Bölüm*

Baekhyun ertesi sabah uyandığında,kalbi hala özgürlük için çırpınan minik bir kuşmuşçasına atıyordu.Dışarıdaki ispinozların ötüşmelerinden dolayı uyanmıştı.Baekhyun Chanyeol'a pencere kenarlarına kırıntı bırakmamasını ne kadar tembihlerse tembihlesin,Chanyeol asla dinlememişti.Ona alarm aratmayacak bu gürültünün tek sorumlusu Chanyeoldu.

Dünün etkinliklerini zar zor hatırlarken,Baekhyun kendini yataktan çıkarttı,üniformasının içine girdi.Az bir ihtimal de olsa,neşeli bir gülümseme içinde odasına dalıp her yeri talan edecek bir Chanyeol bekliyordu,ama oda sessizdi.Chanyeol şimdiye uyanmış mıdır merak etti.

Üniformasını ilikledikten sonra Chanyeol'un kapısını açtı ve uzun oğlanı çoktan uyanmış halde buldu.Pencereleri açılmıştı,ve pencere kenarındaki Baby's Breath çiçeklerini sulamak için eline de bir şişe almıştı.

"Okula gitmeyecek misin?"diye sordu Baekhyun bitkin bir şekilde,sanki dün hiçbir şey olmamış ve bu sadece ikisinin normal bir rutiniymiş gibi davranıyordu,"Hadi ama,bugün spor salonunda ödül töreni olacak.Ondan sonra öğretmeninle konuşuruz,tamam mı?"Kendini sanki bir çocuğu marketteki şeker reyonundan dil dökerek uzaklaştırmaya çalışan anneler gibi hissediyordu,ve dil dökmeleri işe yaramıyordu.

Chanyeol hala ona arkası dönük bir şekilde çiçeklere bakıyordu.

Baekhyun iç çekti ve bir süreliğine Chanyeol'u yalnız bıraktı,önceki gece kanepede kalmış olan kardeşinin üniformasını getirdi."Hadi ama,gidelim Yeolkkong,"diye mırıldandı,ceketi Chanyeol'un omzuna attı ve zorla kollarını cekete sokmaya çalıştı.Neyse ki,Chanyeol halinden memnundu ve kukla gibi eğildi.

Sonra,Chanyeol'un çantasından kalıcı kalem çıkardı ve sarı isim etiketini Chanyeol'a yatırdı.Kendi elyazısı ile ucuz plastik parçasına 'Park Chanyeol' yazdı.Etiketin üzerini siyah mürekkebe bulayınca öyle çok sevilesi bir şey olmamıştı ama Chanyeol parmağını parlak yüzeye sürdüğünde ondan daha da hoşlanmış göründü."Gördün mü?Artık bir öğrencisin.Hadi!"gülümsedi,Chanyeol için tüm yapabileceklerinin bunlar olmasına birazcık üzülüyordu ama kardeşi mutluydu,daha ne isteyebilirdi ki?

☻

"Hey,kelebaek,köstebaek,şebaek,taşbebaek!"Kai kendi kendine şakıdı,az kalsın Baekhyun'un öğle yemeğini yerlere saçıyordu,"İftihar listesinde birincilikte Luhanla berabere kaldığınızı duydum.Bunda bana güvenebilirsin,öğrenci konseyi bebelerinin birinden duydum."

Baekhyun iç çekti.Devamsızlığı olduğu ve derslerinin gidişatı da Chanyeol'a çok vakit ayırdığından pek de iyi olmadığı için bu sene iftihar listesine girebileceğini pek düşünmemişti.Artık o kadar da umursamıyordu.Kendisi bile neden bu kadar hevesinin kırık olduğunu çözememişti,özellikle de giriş sınavları yaklaşmışken.

Bir eliyle Jongin'in omzundaki elini iteklerken diğeriyle de tepsisini dengeledi,hemen normal bir şekilde yemeklerini yiyen öğrenci yığınına göz attı.Çoğu 3-3 sınıfı öğrencileri gruplar halinde arkada yiyordu,futbol takımı ise otomat makinesi,yemek sırası ve su fıskiyesinin en yakınındaki masada oturuyordu."Neden benim orada olduğumu düşünüyorsun anlamıyorum,bence bu sefer 3-3den DongWoo da alabilir,"diye cevapladı Baekhyun sakince,Chanyeol hakkında herhangi bir belirti için etrafı tarıyordu.

Onu göremeyince,futbol takımındaki Jongdae ve Minseok'un arasına sıkıştı,karşısında kısmi tedavi olmuş bir adet Woohyun ve kollarının arasına kafasını gömmüş bir de Sehun vardı.

"Onun nesi var?"diye sordu Jongdae'ye.

"Luhan'a ilan-ı aşk etti,"diye fısıldadı Jongdae,"Pek de iyi gitmedi."

"Haksızlık bu!Luhan sadece Chanyeol'u seviyor ve beni takmıyor bile!Ona sevgimi verdim!O kendini ne sanıyor ki hyung,sadece okuldaki en asil,mükemmel,güzel oğlan ve...ve...ve beni reddetti!"