ARKADAŞLAR DANGER BOYS DİYE BİR GRUP YOK BULDUĞUM KİŞİLERİN İSİMLERİNİ BİLMİYORUM KENDİM KOYDUM
TUANA AĞZINDAN
Evde çikolatalarımı yerken aklımdan o çocuğun pürüsüz yüzü dudağını üstündeki beni sarı saçları ahh tuana ne saçmalıyosun bir seferlik gördüğün adama aşık olacaksın diye bir kural yok telefonuma baktığımda 1 mesaj gelmişti
" saat 8'de ....... Sokakta ofisim var oraya gel "
" tamam"
O sokağı biliyordum ve yarın gidip ne olacağını öğrenecektim.
*********** ******* *********
Sabah beni uyandıran muhteşem telefonum mal gibi alarmı ya of şimdi kim gitçekti oraya, bir süre homurdandıktan sonra giyinmeye başladım siyah yüksek bel pantolon kırmızı v yakalı kazak ve vazgeçmezim deri ceketimi giydim saçlarımı ise bağladım artık gidebilirdim . Dışarı çıktığımda hava yağışlıydı koşar adımlarla jipime doğru koştum .
********************
Hala arabadaydım bildiğime göre dediği sokağa sadece 3 sokak vardı arabada son ses müzik dinlerken kafamı çevirmiştimki azımın açılması bir oldu dünkü çocuktu yağmurda delice koşuyodu üzerinde gri hırkası vardı altında siyah eşofman çok hırslı koşuyodu valla ben olsam bu yağmurda koşmazdım kıçımı dondurcak değildim ya sonunda dediği yere gelmiştim karşımda diyah 2 katlı bir ofis gibi bir yer duruyordu kapısını açıp içeriye girmiştim .
İçeri girdiğimde şaşırmıştım çünkü burası spor salonu gibi bir yerdi burada nasıl konuşulurki . burada kum torbaları koşu bandları daha bir sürü şey vardı bunlara bakınca aklıma stajerliğim gelmişti bizde böyle bir yerde eğitiliyorduk kendimizi savunmak için. Başımı yan tarafa çevirdiğimde şaşırmıştım bugünlerde cidden çok şeye şaşırıyodum Dae jung önündeki kum torbasına hırçınlıkla vuruyordu aynı zamanda anındaki terleri koluyla siliyordu bu kişiyi böyle öfkelenderen kim olabilirki yada Bir insan birinden bu kadar nefret edermi daejung'un yanına gittim ama beni görmüyodu o kadar sert vuruyorduki kum torbasından topraklar azıcık azıcık yere serpiliyordu en sonunda bana bakmıştı bana bakarken gözlerindeki hırçınlık sinir masumluğa dönüştü cidden garipti .
DAE JUNG AĞZINDAN:
Sabah beni kaldıran lanet olası rüyamdı yine onun beni sevmeyip biricik düşmanıma aşık olduğunu söyleşini görmüştüm Ben daejung asla yenilmeyi sevmeyen hırçın kötü çocuk 1 yıl önce tarif edemeyecek güzellikte olan Heraya aşık olmuştum ona aşkımı itiraf ettiğimde en büyük düşmanıma aşık olduğunu onun için ölebileceğini söylemişti ve dediği şey gerçekleşmişti Hera aşkını mark denen ite ilan etmişti ama o onu itip sürtük demişti ardından Hera'da beni aramıştı Çok içmiş herşeyi bana anlatmıştı hemen yanına gittim karşı kaldırımda Hera yürüyordu Ortada araba yoktu heraya olduğum yerden el salladım yola çıkarak yanıma geliyorduki bir araba gelip Heraya
Çarpmıştı ve hiçbirşey yapmamıştı hızlıca onu alıp hastaneye gitmiştim Kan kayıbından ölmek üzereydi çok çaresiz ve yenik hissediyordum kendimi hepsi o herif yüzündendi odaya girdiğimde Hera beni kısık gözleriyle görmeyi başarmıştı
" beni sevdiğin için teşekkür ederim ama ölüm vakti Mark' a lütfen söyle ondan nefret etmiyorum onun yüzünden olmadı bunlar onu seviyorum üzgünüm elveda...." makinadan sesler geliyordu ah hala o mark'ı düşünüyordu ağlayarak Mark'ın çetesiyle kaldığı eve gittim kapıyı açan Mark olmuştu yüzüne yumruğu indirdim " o seni sevdi lan senden sadece sevgi istedi sürtük değildi o temiz kalbi olan biriydi ne oldu biliyomusun o artık yok sevinebilirsin sakın üzülme hera ölmeden önce kendini yıpratmamanı seni hala sevdiğini söyledi ve gözlerini yumdu ama sen Mark Tuan ezeli düşmanımsın sen benim yaşadıklarımı yaşıycaksın" diyip gözümdeki yaşı sildim mark çok şaşkındı hiçbirşey söyleyemiyordu o yıl içinde çok maç kaybetmeye başladım herkez beni güçsüz buluyordu ama artık öyle olmiyacak 2 ay sonra görücekler yenilmeyen Mark'ı bitircem planım ise ajan tuana mark'ı kendisine aşık etçek ardından Tuana heranın kaderini yaşıycak
************ ******** ********
Karşımdaki kum torbasını Mark zanederek çok hırsla vuruyordum gözüm hiçbirşeyi görmüyordu yanımda muhteşem kokulu biri durduğu kesindi bu Tuanaydı çok güzel kızdı fakat Heradan kimse güzel olmaz
" sen beni ofisimde bekle ben geliyorum sağdan ikinci oda"
****** ******* *****
TUANA AĞZINDAN :
Daejungun dediği gibi odaya girdim gördüğümde Dart vardı duvarın üzerinde üstünde bir resim vardı olamaz bu o marketteki kişiydi yoksa o mark denilen çocukmuydu resme bakarken odaya daejung girdi
" tanıştırıyım sevgili düşmanım Mark Tuan ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİĞİN TÜRK AJANI•• Mark Tuan
FanfictionGücünü öfkesinden alan bir boksörün etrafında dönen çeşitli oyun. Hedef kalbini acıtıcak sırrını bulmak. Çünkü hiçkimse sırlarıyla güçlü değildir. Masum fakat güçlü bir ajanın zorunlu olarak oyunun içerisine katılması. OYUNUN SONUCU Öl ya da Mutlu o...