* medya hikayemize dahil olucak yakışıklı wonhoo 😍😘*
" Ah evim evim güzel evim".
Berene baktığımda rahatça kendini koltuğa atmış gözlerini kapatmış gülümsüyordu.
Bense sadece ona bakıp gülümsemeye çalışıyordum.
Kesinleşmişti Markın beni görmek istemeyişiAh tuana kendine gel neden umursamadığın yada hoşlanmadığın birinin seni bir daha görmemek istemesi bu kadar seni üzüyor.
Sadece gülümse ve bugün daejungun yanına git bu işten vazgeç." Tuana neden bu kadar dalgınsın ponçiğim".
" yok ne dalgan olucam puding canavarım se-".
Sözümü kesen telefonumun melodisi oldu.
Ekrana baktığımda daejungdandı beren tip tip bakıyordu.
Öğrenmemeliydi markın peşine takılan bir ajan olduğumu. Aslında ajan olduğumu biliyordu ama birinin duygularıyla oynamama oda kızardı zaten çok uzatmadan bu iş bugün sonlanacaktı.Hemen aramayı sonlandırdım.
Beren şüphelenmis gibi bakıyordu.
Ve tekrar aradı ve ben tekrar kapadım
" Tuana sen ne işler karıştırıyosun açsana şu telefonu"." ya birşey yok Beren uzatma ben üstümü değiştireceğim".
Tam gidecektimki beren bileğimden tuttu.
" Tuana biliyorum son günlerde üzülüyorsun ama artık bana karşı bile sert davranıyorsun ve birşey gizliyor gibisin".
Bileğimi çekip bende birşey belli etmemeye çalışarak konuştum.
" yok birşey canım sadece dediğin gibi biraz üzüntülüyüm ayrıca arayan kyungmi hani sen sevmiyorsun ya onu bende o yüzden sana belli etmiyorum sinirlenme diye hadi ben şimdi yukarı çıkıp üzerimi değiştireceğim.
Beren tatmin olmuşçasına gülümsedi bende bunu değerlendirerek hemen yukarı kaçtım.
Odama çıkar çıkmaz daejungu aradım.
" Alo Tuana , demekki evdeki kameraları çıkartırdın hı olsun sana güzel bir haberim var hemen ofisime gel".
Diyip telefonu kapattı of bu adam nefes almadan nasıl konuşuyordu birde benim konuşmama izin vermiyordu pislik herif.
Üstüme siyah tişört geçirip altımada siyah pantolon giydim son olarakta siyah kampşonlu hırkamı giyip şapka kısmını kafama geçirip komidinin üstünde duran cüzdanımı ve kulaklığımla telefonumu alıp aşağı indim.
Koltukla iç içe geçmiş beren doğrulup bana nereye gidiyorsun dermişçesine baktı.
" be-ben şey almaya gidiyorum".
" şey ne kızım doğru düzgün söylesene ne alcaksın".
" ah beren illâ söylettircen özel günümdeyim rahatladınmı".
" ha tamam o zaman sen git".
Ah az daha belli edecektin aferin sana neyse atlatmıştım sonunda.
Hemen kendimi dışarı attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEKİĞİN TÜRK AJANI•• Mark Tuan
FanfictionGücünü öfkesinden alan bir boksörün etrafında dönen çeşitli oyun. Hedef kalbini acıtıcak sırrını bulmak. Çünkü hiçkimse sırlarıyla güçlü değildir. Masum fakat güçlü bir ajanın zorunlu olarak oyunun içerisine katılması. OYUNUN SONUCU Öl ya da Mutlu o...