Ada

4. Bölüm

Not: multideki kameradaki kadın. Defne sabah kalktığında yanında Yağmur yoktu. Ceylan'ı uyandırmaya karar verdi. Yanında küçük bir çocuk vardı. Uzun siyah Saçlı ve mavi gözlüydü. Boynunda kocaman bir yara izi olmasa sevimli bile sayılabilirdi. "Ceylan! Yağmur gitmiş!" Ceylan kalktı ve ayılmaya çalıştı. "Sakin ol Def, gelir şimdi." Böylece beklemeye başladılar. Yarım saat geçti ama Yağmur hala yoktu. Küçük kız uyanmıştı. Ceylan korkunç yarayı o zaman farketti. "Tatlım, senin boynuna ne oldu öyle?" Ama konuştuğu şey küçük kız değildi. Farklı bir şeydi. O şey cevap vermedi. Ceylan da fazla üstüne gitmemeye karar verdi. Herkes uyanınca Yağmur'u aramaya başladılar. İşte o zaman Ormanın korkunç yanını anladılar. Ormanın her yanında asılmış kadın cesetleri vardı. Hepsinin yüzü gülüyordu ve gözlerinde korkunç bir ifade vardı. Sanki Olanları izliyorlardı. 
  Yağmur'u bulamadılar. Mert ormana tekrar bakacağını söyledi ve kamerayı Aldı. Kamerayı açtığında bir kadın gördü. Dün gece kamerayı biri ellemişti. Videoyu açtı. Videoda bir kadın vardı. Eski Kıyafetler giyiyordu. Yara bere içindeydi ama gülüyordu. Sessizce Yağmur'a yaklaştı. Bir yandan da açık kalan kameraya bakıyordu. Yağmur'un saçlarını hafifçe okşuyordu. Birden çıldırdı ve Kızın saçına yapıştı. Yağmur Çığlık atıyor ama ses çıkaramıyordu. Küçük kız ise olanları gülerek izliyordu. Kadın elini Yağmur'un göğüs kafesine soktu ve göğsünü yardı. Kalbini eline aldı ve garip hareketler yapmaya başladı. Hareketler bittiğinde yağmur ortadan kaybolmuştu. Kadın elindeki kalple yavaşça kameraya doğru yürüdü. Eli kan içindeydi. Kameraya gülümsedi ve garip bir ses çıkardı. "Sıra sende..." Bu inleme gibi bir sesti. Topallayarak ormanın içinde kayboldu.
  Mert kamerayı düşürdü ve plaja doğru koşmaya başladı. Bağırıyordu. "Yağmur 'a ne olduğunu biliyorum. Gelin de size göstereyim!" Onu takip ettiler ve sonunda ormanı buldular. Fakat kamera olduğu yerde yoktu...