2~

31 6 2
                                    

Annemin birinci kattan duyulan gür sesi benim uyanmamı sağlamıştı. Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Yerimde doğrularak öylece duvarı izlerken aşağıdan bir daha annemin sesi geldi ve kalkmak zorunda olduğum için sürünerek lavaboya girdim. Daha sonra ise üzerime dolabımdan siyah şort ve siyah bir tişört çıkarttım. İlk önce pijama altımı belimden aşağıya indirip ayaklarımdan aşağıya attım daha sonra ise pijamanın üst parçasını çıkarttıktan sonra diğerlerini üzerime geçirdim. Biraz üşüdüğümü fark edip siyah cektimi giydim ve aynanın karşısına geçtim. Bu andan nefret ediyordum. Kendimle yüzleşmekten besbelli korkuyordum ağlamaktan morlaşmış göz altlarıma bakamıyordum canımı acıtıyordu. Tarağı elime aldım ve saçımı taradım. Tarağı bırakıp yüzüme birdaha baktım. Sol gözümden süzülen göz yaşıma engel olamamıştım. Daha sonra sağ gözümden ve durmaksızın akan göz yaşlarım... Gözlerimi silip aşağıya indim. Annemin arkasından sarılıp "Günaydın," dedim. Annem arkasına döndü ve bana sarıldı. Daha sonra ellerimi tutup yüzüme baktı. Ağlamış olduğumu anlamış olacak ki gözlerinden yaşlar bir bir süzüldü. Onu sıkıca belinden sarıp kafamı omzuna yerleştirdim.
"Böyle olmasını istemezdim kızım."
"Ağlama."
"Her gün daha çok eriyorsun. Ve bende seni büyütmüş annen olarak buna şahit oluyorum ve elimden birşey gelmiyor."
"Bu da benim hayatım anne."
Saçımı öptü ve birdaha sarıldı.
"Ekmek bitmiş markete gidebilir misin?"
"Tabi."
Elime birkaç lira bıraktı. Ayakkabılarımı giyip dışarıya çıktım. Siyah kapüşonumu kafama geçirdim ve ellerimi cebime attım. Sabah saatlerinde soğuk olabiliyordu. Kaldırımdan gitmek yerine deniz kenarındaki kayalıkları seçtim. Birkaç kayalıktan atladım ve yolun diğer tarafındaki markete doğru döndüm. Kafamı kaldırdığımda yandaki sokak çocuğu görünümlü çocuğun bana gülümseyerek baktığını gördüm ve kafamı yeniden eğdim. Yanıma geldiğini anlayınca hafifçe başımı kaldırdım.
"Günaydın."
"Günaydın," dedim tereddütle.
"Sana bir hediyem var," henüz birşey dememe izin vermeden elime bir poşet tutturdu. Yüzüne öylece bakakaldım.
"Ne bakıyorsun aç hadi."
Elimdeki poşeti bir nebze korkarak açtım. İçinden beyaz telefon kabı çıktığında bir kaba birde ona baktım.
"Ne bu."
"Saksı," dedi ciddiliğini bozmadan.
"Al çiçek dik o zaman şaka mısın sabah sabah dedim ve eline verip yürümeye başladım."
Şakaydı fakat komik değildi. Sabahın ilk saatlerinden moralimi bozmuştum şaka kaldıramazdım.
"Hey gel buraya," dedi ve kolumdan tutup beni eski yerime geri getirdi.
"Al hadi."
"Ne için aldın zaten bir telefon kabım var."
"Dün fotoğrafımı çekerken kırdın ya," dedi dağılmış saçını kenara attı. Utancımdan ne diyeceğimi nasıl bir tepki verecrğimi bilmiyordum. Saldırı çıksa da vurulsam diye dua ediyor tırnaklarımı kemiriyordum. Elimi ağzımdan indirdi. Gözlerimi büyüyüp ne yapıyorsun yaptığın yetmedimi diye baktım fakat konuşamadım.
"Ben... Sağol... İyi etmişsin. "
"Ah canım ne demek sen yine kır ben hep alırım," dedi ve gevşek bir şekilde güldü.
Sorunlumuydu acaba. Seviyesini aşıyordu.
Koluna hafifçe vurdum.
"Gerizekalı." Kahkaha attı eliyle kolunu tuttu ve bir adım geri çıktı.
"Yanlış anlama. Al hadi şunu," dedi poşeti uzatarak."
Poşeti yavaşça elinden aldım.
"Tekrar teşekkür ederim. "
"Tekrar önemli değil. "
İki elini de gri ceketinin cebine attı, gülümsedi ve parmaklarının üzerine yükseldi. Her hareketini incelerken aptal göründüğüme adım gibi emindim fakat incelemek istiyordum. Başka yöne bakamıyordum. Kahverengi gözleri ve kahverengi saçları vardı. Fazlasıyla uzundu. Gerçekten sokak çocuğuna benziyordu. Serseri bir tipi vardı ama hoştu. Yakışıklı olduğu hakkında söz bile etmek istemiyordum.
"Öyleyse görüşürüz."
"Görüşürüz." Birden içimi büyük bir mutluluk kaplamıştı kendimi gülmemek için tuttuğum için benden uzaklaştığında yüzümü bir gülümseme sardı.

Sonunda marketten ekmek almış dönüyordum. Sabahki olaydan sonra mutluyum ve enerjik hissediyordum. Güneş gözünü açmış havayı epey ısıtmıştı artık, kapüşonumu indirdim ve önümü açtım. Dans ederek eve gidiyorum.

Eve geldiğimde masanın bahçeye kurulmuş olduğunu gördüm ve hemen demirlerden atlayarak arka bahçeye koştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİMSİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin