Bir insanı unutmak niye bu kadar zor ve o insan seni en guvendigin zaman da yarı yolda bırakmış ve arkasına bakmadan gitmişse onu unutmalısın ama ben onu unutmayıp evlenecek kadar ileri gittim.
Şu an ne mi oluyor daha dün aldığım evlilik kararı üzerine bugün nikah işlemlerine başladılar.
Ben ise şu an yatağımda oturmuş borsayı kontrol ediyordum.Her zaman hayalimde olan bir düğünü kendim değilde annem düzenliyordu.
Nikah bir hafta sonra ben ve doruk hiç bir işe karışmıyorduk.Sonuç da bu evliliğin tek ben istemiyordum.
Kapı açılınca gelen kişiye baktım Dilay kapıyı kapatıp yanıma geldi.Annelik ona çok yakışmıştı.Kocaman göbeği ile çok komik duruyordu, bunu ona söyleyemezdim.
-Nasıl gidiyor Miray
-İyi gidiyor sen nasılsın bebiş nasıl
-Biz gayet iyiyiz Miray ablası şimdi sen düğün hakkında ne düşünüyorsun ki söyle.İşte asıl konumuz kendi iç sesimle verdiğim mücadelede bile çözemiyorken dışarı nasıl vuracağımı bilmiyorum.Nihayetinde Dilay ağzından laf alamayınca sesiz kalmak tercih etti.Herşey o kadar üzerine geliyor ki acılarımı, kederlerimi,üzüntü mü hep içimde yaşadım ve olan biteni kimse bilmediği için derdime çare olamadı bazen o kadar çok baskı altında ki beynim keşke yaşamaya dediğim zamanlar oldu.
Dolaylı bacaklarına yatıp en son ne zaman yaptığımı bile unuttuğum göz yaşların gözümden firar etti.O kadar çok dolmuşum ki kendimi durduramıyordum.Sadece Dilayın ağla.... ağla... kelimelerini işitip kendimi uykunun kolları altına bıraktım.
Aşağıdan sesler gelince kapalı olan gözlerimi açıp en son ne yaptığımı hatırlamaya çalıştım.
Aşağıdan kırılma sesleri gelince aşağıya koştum.Annem ile babam kavga ediyorlardı.Bir müddet neden kavga ettiklerini çözmeye çalıştım.Gereksiz bir konu olunca ben de araya girmeye vazgeçtim.
Odama tekrar çıkıp çalışma sandalyenin üzerine oturdum.Parmakların ile şakağımı ovmaya başladım. Eşyalarımı karıştırıp neler yaptığıma baktım.Bana sırıtan günlüğümü görünce en son yazdığım sayfayı açıp okumaya başladım.
Düşününce ne zaman bu kadar yakın olduk.Bundan 3 ay önce bana gelecekler.Sen birini seveceksin diyecekler ona götümle gülüp gece kaç şişe devirdin derdim.Okula ilk gittiğim de onu görünce onunla konuşmak imkansız gibi geliyordu ama şimdi onun kollarının arasında uyuyorum.Fakat bu ben değilim onunla takılınca çok olgunlaştım ben ergenler gibi takılırdım.Şimdi düzgünce düşünüp ona göre karar veriyorum bu beni yoruyor.Onu seviyorum,ama hiçbir zaman itiraf edemem. Kalbimi dinleyip ona söylemek istiyorum,ama beni bırakmasından korkuyorum.Onun yanında kendi mi iyi hissediyorum ve bir kelimesiyle yıkılabiliyorum.
Onun yanında kendimi özgür ve savunmasız hissediyorum çünkü beni onun koruyacağını düşünüyorum.Beni sevmesini istiyorum ama sevmesede olur çünkü benim sevgim ikimize de yeter.Sevgimi gizli yaşayacağım için bunlara bir tek sana söylüyorum.Kimseye söylemeyeceğini biliyorum.Çünkü sen konuşamazsın sen sadece benim kalbimde olanları saklarsın.Bizim yani Dorukla benim hikayemi sadece buraya yazacağım bizim hikayemizin ismi söyleyemediğim söz olacak.Günlüğümün gereksiz sayfasını okuyunca (göz yaşları içinde) gerçekten ne kadar salak olduğumu anladım.
Arkamdan gelen sese dönünce neye uğradığımı şaşırdım.
" Belki söyleyemediğim şeyleri çoktan öğrenmişimdir ne dersin"
Bölümün sonu geldik gençler sizce Miray nasıl cevap verecek..
Lütfen yorum yapın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söyleyemediğim Söz (EVLİLİK)
RomanceOkulun tehlikeli ve yakışıklı çocuğu Doruk ERDİNÇ..Okuldan yeni atılıp bu okula gelen Miray SOYLU şans eseri bu sınıfa düşerse ne olur?Mirayın başını tehlikeden kurtarabilecek mi?En önemlisi birbirlerini sevecekler mi? Fakat işler iyice çığırından ç...