4
Sabah annemin sesiyle uyandım.Kalkıp giyindim tam aynanın karşısına geçip eyeliner sürücekken en son makyaj yaptığımda Doruğun yaptığı aklıma gelince sadece dudağımdaki yarayı kapatmak için çilekli ruj sürdüm.Aşağıya inip anneme fark etmeden evden çıkmayı düşünüyordum.Evden çıkıp otobüs durağına gittim.Dilay bugün okula erken gittiği için yalnız gidiyorum.Okula geldiğimde etrafa bakmadan sınıfa çıktığımda Dilayın yanına oturmak için sır asına gittim ve yanı doluydu.Kıza dönüp Doruğun yanına geç dedim.Kızın gözleri parladı.Ama Doruğun sesiyle gözlerindeki parlaklık soldu.”Miray ben sana benim yanımda otur demedim mi?”Arkama dönüp doruğa anlamsız bir bakış attım ve ona doğru yürüdüm.Gidip suratının ortasın abir tane yumruk atmamak için kendimi zor tutuyordum(bu kadar yakışıklı olmak zorunda mı!ha bi de yemiyo oda var şimdi)Yanından geçerken benim duyabileceğim bir şekilde “güzel”dedi.Bende ona bakıp malsın dedim.Hareketlerine anlam veremiyorum amacı ne bu taşın ay pardon Doruğun.Doruğun yanında kendimi rahat ve güvende hissediyorum ama bana en çok zararıda o veriyor.Aklım ok karışıktı ben bunları düşünürken dudağımda bir baskı hissettim ve arkadan doruğun sesi geldi.”Neden bu kadar inatçısın ben sana yüzüne bir şey sürme dememişmiydim” dedi.Ona dönüp “1.si senin eskilerinden birinin dudağımda oluşturduğu yarayı kapatmak çin sürdüm 2.si bundan SANANE” Doruk bana bakıp sinir bozucu bir gülüşle ”öpeyimde geçsin” dedi.
İç ses:olur valla
Dış ses:”Ne saçmalıyon lan dedim ve koluna yumruk attım atmamla bağırmam bir oldu elim kırıldı sandım “kol kol değil mübarek demir lan oha” diye bağırdım.Sınıfın bana baktığını fark edince ne bakıyonuz ne ayaksınız olum demek istesem de mal gibi gülmekle yetindim. Doruk malı bana bakıp 32 dişle sırıttı suratına yumruk atmak istesem de gülüşü çok tatlıydı ve ömür boyu bu gülüşü seyredebilirim.Zil alınca Doruğun kalkmasını bekledim niye kalkmıyon lan götüne mi yapıştı noldu derken ona “kalk ulan” dedim aniden ağzımdan kaçtı Doruk bana döndü ve “evet götüme yapıştı” dedi.Oha siktir gene mi sesli düşündüm ben!Hemen çantamı alıp telefonumu çıkardım ve bildirimlere baktım.O sırada arkadaşımdan mesaj geldi.Açıp baktım
KİMDEN:Masal ÇALIŞKAN
Senin taş napıyo
Mesajı okumamla kıpkırmızı oldum.Telefonu biri çekti çeken kişiyi görünce telefonu almak için resmen çocuğun üstüne atladım.Doruk telefondaki mesajı okumadan telefon çaldı.Bana bakıp “annen arıyo” dedi.Ver lan telefonumu “aaaa ne kadar ayıp dur ben açayım”
-Alooo
-Alo Miray
-Ben mirayın arkadaşıyım
Doruk telefonumu ver annem yanlış anlayacak
-Kızım iyi misin
-İyi teyze Miray üstümden çekilir misin
-Kızım ne diyo bu çocuk
-Bir şey olduğu yok teyze sadece üstümden inmesini söylüyorum.
-Telefonu miraya ver
“Seni istiyor annen” dedi.
-Alooo
-Öyle bir şey yok
-Anne bana güvenmiyormusun
-Anne dur kapatma suratıma
-Tamam anne evde konuşalım.
Telefonu kapattım Doruğa baktım.”Bravo”annem yanlış anladı.Ben nasıl açıklıycam ya.Telefonum bir daha çaldı.Arayanın annem olduğunu görünce şaşırdım.
-Efendim anne
-Bugün babanın toplantısı var ve bizde davetliyiz ona göre gel sakın serseri bir tiple gelme rezil olmayalım
-Tamam anne gelicem sorduğun için teşekkür ederim!!
Doruğa dönüp çekilirmisin dedim Yerinden kalkıp çıkmamı bekledi.Kulağıma yaklaşıp “Annene nasıl açıklıyacaksın çok merak ediyorum”dedi.Suratım kıpkırmızı oldu ya.Eve gittiğimde annem evde yoktu.Odama girdiğimde siyah mini bir elbise önü kapalı fakat sırtı bayağı açıktı.Hele o topuklular ben daha düz yolda bile yürüyemiyorum annem bana bunları giy diye veriyo.Banyoya girip duşumu aldım.Odamda duran elbiseyi üstüme geçirdim.Saçlarımı maşaladım.Makyajı fazla abartmayıp eyeliner ve kırmızı ruj sürdüm.Aynaya baktığımda bu benmiyim dedim.Çantamı alıp evden çıktım.Annemin telefonuma attığı adrese geldim.Büyük şık bir restauranttı.İçeriye girdiğimde annem beni fark edip kaş göz hareketiyle buraya gelmemi anlatmaya çalıştı.Yanlarına geldiğimde o gün kafedeki kızı gördüm.Beni fark edince bana dönüp “Sen Doruğun sevgilisi değimliydin” dedi.Ben kızardı,bozardım”ı-ıı ş-şey”demeye çalışırken arkamdan bir kol belimi sarıldı.Arkama döndüğümde Doruğun bana baktığını gördüm.Kulağıma eğilip “sakın bir aksilik çıkarayım deme” dedi.Bende tamam anlamında kafamı sallandım.”Sabah telefonda konuştuğum çocuk bumuydu”dedi annem.Bende “Evet ”dedim.Annemin siniri bir anda geçti.Noluya lan annemin içine birşeymi girdi diye düşünürken Doruk sandelye mi çekti ve oturmam sağladı.Adını Sibel olduğunu öğrendiğim kız Doruğa yiyecekmiş gibi bakıyordu.Doruğun annesi bana dönüp “kaç yıldır çıkıyorsunuz” dedi Yıl mı ne diyo bu kadın ben tam cevap verecekken.
Doruk :Bu seni ilgilendirme.
Babası:Annenle düzgün konuş.
Doruk:Bana emir veremezsin.
Babası:Bizi misafirlerin yanında rezil etme
Kadına baktığımda sinsice sırıtıyordu.piç karı.Hemen Doruğun kolundan tutup,sakinleştirmeye çalıştım.Yok banamısın demiyo.
-“Canım fazla tatsızlık çıkmadan sakinleşmeyi denesen” dedim.Bana anlamayan gözlerle bakıyordu.Kulağına yaklaşıp “bana ayak uydur demedin mi işte sana ayak uyduruyorum.şimdi yerine otur şu artist modunu terk et ve sakinleş” dedim Annem ve babam anlamayan gözlerle bana bakıyordu,rahatsız oluyordum.Yemekler geldiğinde yemekleri yemeye başladık.Sibelin gözleri üzerimdeydi ama takmıyordum şuan tek düşündüğüm şey annem ve babam evde bana ne diyecekleriydi zaman sanki durmuştu benim için Sonunda babamın işi bittiğinde gitmek için ayağa kalkıp Doruk ban ayaklaşıp yanağımdan öptü.Şimdi bayılıcam ya.Sonra kulağıma yaklaşıp “eve gidince bir sebepten dolayı ayrıldığımızı söyle” dedi.Kalbim o an paramparça oldu.Eve gidince ailem benimle o kadar çok ilgileniyorlardı ki nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.Ama şimdi bu ilginin tadını çıkaracağım.Sonra söylerim.Yukarı çıkıp üstümü değiştirdim.Yatağa girip uykuya daldım.
SİZCE YARIN OKULDA NE OLACAK?
Diğer bölümü yarın yayınlamayı düşünüyorum.
Lütfen yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söyleyemediğim Söz (EVLİLİK)
RomanceOkulun tehlikeli ve yakışıklı çocuğu Doruk ERDİNÇ..Okuldan yeni atılıp bu okula gelen Miray SOYLU şans eseri bu sınıfa düşerse ne olur?Mirayın başını tehlikeden kurtarabilecek mi?En önemlisi birbirlerini sevecekler mi? Fakat işler iyice çığırından ç...