5.bölüm(Tanışma öncesi)

13K 128 18
                                    

NOT-Hikayemiz artık aydınlanmaya başlıyor. Bundan böyle asıl konuya giriş yapacağız. Bir müddettirki yb yazamıyordum. Babaannem rahmetlik oldu. Bu günden yeniden sizlerleyim İnşallah. Gerçekten en güzel ve sadık okurlara sahibim. Hepinize teşekkür ediyorum, ben aylarla olmasam bile beni yalnız bırakmamışsınız. Mesajlarınız ve yorumlarınız beni çok mutlu etti. Aramıza yeni katılanlarda var, sizleri de selamlıyorum, ailemize hoş geldiniz. Bu biraz geçiştirmeli oldu kb. daha fazla gecikmemek için bunu yazdım. Bir nevi Mahirle, Sevdanın ilk tanışlığının nasıl olduğuna, Mahirin Sevdanın yokluğunda neler yaptığına ve ya olayların nasıl geliştiğine ve s giriş'te diyebiliriz. Kısacası 6. ve 7.bölüm tamamen geçmişi anlatacak. Olan olayları ve s. ve ondan sonra artık günümüze;  'asıl hikayeye geçiş yapacağız'.

5.bölüm

-"Yo yo yo....! Hayır! Anlıyor musun Sevda?! Ha-yır! Sana asla izin vermeyeceğim! O çok tehlikeli bir adam ve sen(!) kısa bir zevk için, onu kullanamazsın!"

-Yine aynıydı. Belçim korkuyordu, çok korkuyordu. Biricik arkadaşı artık gerçektende hiç sağlıklı gözükmüyordu gözüne. Onu, kaybetmekten korkuyordu. Onun sağlığı için, belki bir psikoloğa götürebilirdi ama, bu arkadaşının ona olan güvenini sarsardı ve onu sonsuzdek kaybederdi.

Biliyordu Belçim; biliyorduki eğer onu durdurursa o yaşayamazdı. Boğulur, yaşamak için nedeni kalmaz, ölürdü! Artık 6 yıldır ki, Sevda hep aynı yoldan yürüyordu 'nefes almak için' . (Yaşadıklarını unutmak için, kısa müddetlik bile olsa başka biri gibi olmak için, kendisini unutmak ve növbeti kurbana kadar yaşamak için, yaşamak için bir amacı, bir behanesi olsun diye o yolla yürüyordu.)

-İlk önce kendisine bir kurban seçiyordu. Sonra kurbanına, karşısında diz çöküp ona sevgi dilenene, 'gitme, terkedersen ölürüm' diye yalvarana kadar vakit ayırıyordu. Öyleki amacına çattı, diğerleri gibi onu da hiç tanımamış, hiç olmamış gibi, bir kalemde 'acımasızca' silip atıyordu.

İlk hedefi, okuduğu okulun müdürünün 'ulaşılmaz' oğluydu. Sonra komşusu, sonra bir doktor, sonra bir polis, sonra bir millet vekilinin oğlu sonra.. sonra.. sonra... Artık sayını ve isimlerini hatırlamıyordu. Bir tek bir şey biliyordu; gittikce hedefleri büyüyordu ve şimdide ülkesinin en tehlikeli ismini seçmişti. 'Mahir Arslan'ı .

-Her defasında yeni bir isim ve sahte bir adres kullanıyordu Sevda. Arkasında iz bırakmayı sevmezdi. Çünkü gelecekte onu bulmaları gibi bir ihtimali onlara veremezdi. Hiç bir zaman(!) bir kere bile olsun, hiç kimsenin dokunamadığı o kutsal bedenine ihanet etmemişti Sevda. Meleklerinki kadar pak, 'dokunulmamış' bedeni vardı. Oysa onun tam aksine, sürtüklerinki gibi kabarık geçmişi, taştan daha sert bir hal almış kalbi ve sadistleşmiş hasta ve bir o kadarda ölmüş ruhu vardı Sevdanın.

***

Hiçbir cevap vermemişti. Sevda gözünü bir noktaya dikmiş sadece oraya bakıyordu. Belçim bu bakışı iyi biliyordu. Her kurbanından önce, Sevda bakışını bir noktaya dikip, kurbanını nasıl diz çöktüreceğini düşünüyordü.

Arkadaşı Belçim bu hayattaki en sevdiğiydi; 'annesi ve ölen dayısından sonra'. Belçim biliyorduki, o sadece 'yaşamak' için kendine amaç arıyor. Kimine bu saçma gelebilirdi ama Sevdanın hayatı için bu en doğru şeydi. Onun yaşaması için, intihar etmemesi için bir amaçtı. Sadece kendine yaşamak için süre tanıyordu Sevda, her kurbanı seçerken. Bir kurban, ona yalvaranadek onunla sevgili gibi davranırdı. Ondan sevgi dilendiğinde ise, herşey biterdi. Çünkü Sevda bıkardı ve geçmişte yaşadığı o acıyı hatırlamak zorunda kalardı. Şimdiye kadar bir tane bile gerçek sevgilisi olmamıştı. Çünkü hep kaçardı Sevda. Kurbanından kaçarken aslında kendinden kaçıyordu. Çünkü kimese yüz verirse, mutlaka onun hakkında birşeyler bilmek isteyecek, geçmişini kurcaliyacaktı ve Sevdanın buna asla tahammülü yoktu. Bu yüzden de acımasızdı.

-Belçim korkuyordu. Onun daha önceki hedeflerine karışsa da, hiç bu kadar korkmamıştı. Sevda hep sahte isim ve yalancı adresler kullandığından, arkasından ağlayan 'sevgilileri' ona ne kadar hayran ve kızgın olsalarda sahte ismi ve adresi yüzünden onu bulamazdılar. Lakin... Lakin Mahir(!) O şeytan adam eğer Sevdayı severse, Sevda bundan kurtulamazdı ve her şeyin en kötüsü; Sevdanın sahte isim ve ya adres kullanıp, onu oyuna getirdiğini öğrenirse, onu gözünü kırpmadan gebertirdi.

Sevda kendisi ölemiyordu. Fakat kiminse onu öldürmesine asla itiraz etmeyecek kadar çok istiyordu ölmeyi. Arkadaşını bilerek ölüme gönderemezdi Belçim. O lanet adam için 'o tam bir ölüm meleği' diyordu tüm ismini bilenler.

-"Seni asla bırakmayacağım Sevda! Ona; 'ölüme' gitmene asla izin vermeyeceğim! Bunu yapamazsın. Se-" sözünü tamamlayamadan; Sevda Belçimin sözünü, buz gibi soğuk ve kararlı kelimeleriyle kesti:

-"Ben zaten ölüyüm. Endişelenme. Sonu bedenimin toprak altındaki çürüyüşü olsa bile, o bana onu sevmem için yalvaracak!" dedi Sevda.

-Fakat, Sevda ne kadar yanıldığını sadece bir yıl sonra; adamla aynı yatakta iken, adamın 'sadece bir gün'  dediğinde anlayacaktı.

Sadece Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin