Jongin'in sıcaklığına sığınarak daha sıkı sarıldım koyu tenli bedene. Arada sıra kolumu ciğerlerime hapsetmek ister gibi aldığı derin nefeslerin sıcaklığını boynumda hissediyordum.
Dışarda esen rüzgarın hafif uğultusu ve bir kaç kuşun şarkısı kulaklarıma doluyordu. Hava biraz serindi ama sımsıkı sarıldığımız bedenlerin sıcaklığı bizim için yeterliydi.
"Sürüden uzun zaman önce atıldım. Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamıyorum bile... O kadar uzun zamandır bu kulübede yalnızım ki koskoca dünyada tek kaldığımı düşünmeye başladım. "
Başı boyun girintimde olduğu için sesi boğuk çıkıyordu ama duyacağım kadar netti. Sesinden o günleri düşündüğü belliydi. Sessiz kalıp ona zaman vermek istedim.
Bir kaç dakika kadar durakladıktan sonra tekrar konuşmaya başladı ama sanki benimle değilde kendi kendine konuşuyor gibi geliyordu sesi.
"Sonra seni hissettim. Yalan söylemiyorum gerçekten hissettim.
Benden çok uzaktaydın ama ben seni sanki yanı başımdaymış gibi hissediyordum. Dayanamadım ve yanına geldim. Bir süre seni takip etmeye başladım.
Auran o kadar güçlüydü ki sanki senin yanında olmak zorundaymış gibi hissettim.
Sonra sen koşmaya başladın. Sanırım farketmeden seni korkutmuştum...
Ama kendime engel olamadım Sehun. Ben senin yanında olmak zorundaydım. "
Derin bir nefes aldıktan sonra sıcak nefesini boynuma bıraktı. Kaslarının çatıldığını teninde hissedebiliyordum.
Sanki söyleyip söylememek arasında kalmış gibi yada nasıl söyleyeceğini bilmiyor gibi.
Sessiz kaldım yine... Onun şimdiye kadar içinde tuttuklarını, söylemek istediklerinin hepsini söylemesini istiyordum. Onu tanımak istiyordum... Herşeyiyle...
"Sehun, bunun nasıl birşey olduğunu bilmiyorsun ve ben nasıl anlatacağımı gerçekten bilmiyorum. Ama anlatmak istiyorum.
Sana itaat etmek istiyorum, belki senin için ölmek. Ne desen benim için zorunluluk gibi sanki başka bir seçeneğim yok gibi.
Seni sevmek o kadar doğal ve o kadar zorunlu ki...
Senin yanında olmak istiyorum. Bedenim sana çekiliyor. Hatta senin yanındayken kendimi güvende ve iyi hissediyorum. "
"Bende aynı şekilde hissediyorum, Jongin. Senin yanında güvende ve iyi hissediyorum. "
Dayanamayıp konuşmaya başladığımda kalbim deli gibi atıyordu. Jongin benimle aynı şeyleri hissediyordu.
Ben en başından beri nasıl hissettiğimi biyordum ama bunu sesli burbsekilde dile getirmek yinede farklı hissettiriyordu.
Boynumda hissettiğim hafif kıvrılmanın Jongin'in dudaklarına ait olduğuna emindim. Bir süre gülümsedikten sonra yavaşça dudakları normal halini aldı.
"Bana karşı hissettiklerin için mutluyum. Ama benim hissetiklerimle tam olarak aynı şey değiller, Sehun.
Benim hislerim bir insanın duyguları ile malesef aynı değil.
Ben bu duyguların bir benzerini Alfa'ya karşı hissettim. Çünkü biz kurduz ve sürü liderine karşı olan duygularımızı değistiremeyiz.