Ayşe Tatile Çıktı: İntikam Günü

Bölüm 2: Rum Yönetimi'ne Uyarı

Bu saldırının ardından herkes etrafa iyice göz attı. Kimse olmadığını görünce siteye geri döndüler. Herkes Alptuğ'dan bir açıklama bekliyordu. Alptuğ askerlere: "Sabahı bekleyin. İki kapıya da nöbetçi dizin. Kalanlar uyuyabilir." Diyerek kendi koğuşuna gitti. İlk işi Rum yönetimini aramak oldu. Rum Yönetimi'ne çok sert bir tavırla şu mesajı verdi:"Dün sabah üstü 5 gibi yüksek bir ses duyuldu. Etrafa bakınca gördük ki Atatürk heykelimiz yıkılmış. Bir askerim Yunanca konuşan iki kişinin patlattığını söyledi. Bu size ilk uyarımız. Bize bulaşmayın. Yoksa atalarımızın yaptığı gibi beşparmak dağlarından yine vururuz sizi" Sinirini henüz atmış değildi. Bu saldırının nedenini sorgulayıp durdu. Daldı başka yerlere gitti. Derin bir düşünceden sonra askerleriyle bir toplantı yapmak için Toplantı Salonunda toplanıldı. Sözlere şunlarla başlandı: "Değerli kandaşlarım. Bildiğiniz gibi Rumlar sabrımızı zorlamaktadır. Kuzey Kıbrıs'ın birlik ve beraberliğini bozma çabasındadırlar. Fakat biz oldukça buna izin vermeyeceğiz. Şimdi sıkı yöntemler alıp sonra ki saldırıları engellemek zorundayız. Olası bir savaş durumunda Türkiye'den gönüllü birliklerin gelmesi gerek. Türkiye'de yardımu esirgemezse Allah'ın izniyle Kıbrıs adası tamamen Türk olacaktır." Uzun bir alkıştan sonra derin bir nefes alarak devam etti sözlerine:"Rum Yönetimine bir uyarı vermiş bulunmaktayız. Bir daha ki saldırıda acımayacağımızı bildirdim. Siz yiğitlerin sayesinde başaracağız. Ananız babanız burayı kurtarasınız diye gönderdi sizi. Başka fikri olan çıksın ve gelmesin." Uzun bir sessizlikten sonra şaşkn bakışlar arasında sözlerine devam etti:"Şimdi sizden tek ricam var. Yatıp kalkıp kime inanıyorsanız ona dua edin, ibadet edin. Nöbetçi sayımız artık 4 olmuştur. Tanrı yanımızda olsun." Diyerek sözlerini bitirdi. Herkes kendi koğuşun çekildi. Bir genç asker elinde bir mektupla Alptuğ'un yanına geldi:"Komutanım, bu mektubu gözü yaşlı anama yollamak isterim. Müsaadeniz olursa.." Derken sözünü kesti Alptuğ:"Yolla evladım. Yolla. Anaların duası eksik olmasın. Analar ağlamasın. Yolla." İkisinin de gözü yaşlı idi. Genç asker çekildi. Gece yaklaşıyordu.