Ateş..

799 44 24
                                    

Keyifli okumalar (:

1 ay sonra

"hazır mı şebnem"

"hazır iner birazdan iyi misin?"

"nasıl iyi olabilirim almilla sence bana yalanlar söyleyen bir karım var"

"tamam, haklısın ama işte sonuçta canı yanmıştı"

"keşke benim canımı yakmak için bebeğimizi kullanmasaydı"

"evet, o senin için biraz fazla olmuş olmalı"

"biraz mı? O her sancı çektiğinde öldüm ben ama baktığımızda hiçbiri gerçek değilmiş tamam gerçek olmasını istemezdim tabi ki ama kabul edemiyorum Almilla."

"bebeği alet etmeseydi"

"o zaman anlardım onu. Hak ettim buna bir şey demiyorum zaten süründürseydi sesimi çıkarmazdım. Boşasa bile kabulümdü ya gerçekten. Ama şimdi aklım almıyor ya babayım ben. Bir babayı bebeğinin canıyla nasıl korkutursun. Beni hiç mi düşünmedi? Olanları düşündükçe deli oluyorum"

"işte ama şuan hamile sana ihtiyacı var bir yerde"

"Benimde bebeğimin sağlığına kavuştuğunu bilmeye hakkım vardı. "

"bu işin sonunu merak ediyorum gerçekten de"

"bende"

Selimlerin evini önünde ayaküstü yapılan sohbetten sonra gelen topuk sesiyle bakışlarını merdivene yönlendirdiklerinde üzerindeki siyah dantelli uzun kollu elbisesi ile adeta göz kamaştıran Şebnem'i görmüşlerdi. Karnı çok hafif belliydi artık. Selim uzun zaman sonra ilk kez görüyordu Şebnem'i. Değişen bir şey yoktu kalbinde hala aşkla çarpıyordu ama işte kırgın ve kızgındı..

"o ayağında ki ne" sesi sert ve sevgisiz çıkmıştı. Selim bile şaşırmışken bu tınıya şebnem daha şok olmuş bir şekilde bakıyordu.

"a-ayakkabı"

"onu bende görüyorum topuğu ne öyle sen hamile bir kadınsın artık ona göre davranmaya başlasan mı?"

"D-doktor bir sorun olmayacağını söyledi ama"

"hangi doktor seni şu yalanlara iten doktorun mu?"

Şebnem bu cümleden sonra hiçbir şey diyemedi. Gözlerinin dolduğunu hissedince başını eğerek ayakkabılarını çıkarmış hızla merdivenlerden çıkarak odasına atmıştı kendini. Akmak için inat eden yaşlarını tutmaya çalışırken bir yandan da ayakkabı arıyordu.

"kuzum?"

"Y-yok i-işte a-ayakkabı" Almilla giyinme odasına ayakkabılarını fırlatan Şebnem'i görünce hızla gidip sarıldı dostuna. Şuan ihtiyacı olanın bu olduğunu biliyordu.

"artık beni sevmiyor almilla"

"olur mu öyle şey sadece sinirli"

"1 ay oldu Almilla. Yanına da yaklaştırmadı beni derdimi anlatamadım bile"

"tamam, biliyorum zor ama bekle bak boşanma davası da açmadı sonuçta değil mi?"

"dedemlerin korkusuna açmadı o"

"Selim'den bahsediyoruz"

"evet, benimle dedemlerin korkusuyla evlenen adamdan"

almilla'nın kollarından hızla ayrılarak bulduğu elbisesine uygun babetlerini ayağına geçirerek aşağıya indiğinde elbisesinin uzun olduğuna şükretti çünkü bu elbise kesinlikle böyle bir ayakkabıyı hak etmiyordu Şebnem'e göre. Evden çıktığında arabaya yaslanmış Selim'i görünce dikkat çekmek için öksürünce Selim de kafasını ilgilendiği telefonundan kaldırıp arabaya binerek beklemeye başladı. Şebnem ise "öküz" diye söylenerek arabaya binip emniyet kemerini bağlamıştı. Sessiz bir yolculuktan sonra bir otele geldiklerinde şebnem tam inecekken Selim kolundan tutarak durdurmuştu.

Evcilik Oyunu (ŞebSel-Kaçak Gelinler )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin